Kck'ya Mesaj: Gücün Yetiyorsa Işid'le Savaş

Kanal 7 televizyonunda 'Başkent Kulisi' programına konuk olan Başbakan Yardımcısı Akdoğan, KCK'nın Kobani'de Kürt güçlerle IŞİD arasındaki çatışmalar nedeniyle hükümeti suçlayan, "AKP çözüm sürecini bitirmiştir" yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Akdoğan, KCK yönetimini kastederek daha önce söylediği "Blöf yapıyorlar" açıklamasına Kandil'den gelen "Eğer doğru yaklaşmazsa biz ona ne yapacağımızı göstereceğiz" şeklindeki sözler için de Türkiye'yi kimsenin tehdit edemeyeceğini söyledi; "Blöf yapıyor demişim de bize göstereceklermiş vesaire. Senin bir şey yapmaya gücün yetiyorsa git IŞİD'e yap" diye konuştu. "Türkiye'ye ne meydan okuyorsun?" diye soran Akdoğan, "Var mı bir gücün kardeşim? Sen orada konuşacağına, git o zaman orada mücadele et" dedi.

"Kandil'de yan gelip yatıyor, Kobani'dekilerle ilgili edebiyat yapıyor. Sen orada konuşacağına, git o zaman orada mücadele et."

Akdoğan, Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk'le dün yaşadığı polemiğe de açıklık getirirken de şöyle konuştu:

"Ben dünkü konuşmada, biraz da sert çıkıyor gibi bir görüntü oluştu, 'Ahmet Türk'e mi kızdın' dediler bana. Ben Ahmet Türk'e kızmadım tabii. Kandil'den yapılan sorumsuz birtakım açıklamalar var, tehditvari. Kimse Türkiye'yi tehdit edemez."

Akdoğan, Ahmet Türk'ün "Kobani'de bunlar yaşanırken, kadınlarımıza tecavüz ediliyor, Türkiye suskun seyrediyor, haletiruhiyem uygun değil konuşamayacağım'" sözleri üzerine kendisinin de "Benim haletiruhiyem de uygun değil, üç polisimiz şehit oldu, daha onların naaşını toprağa vermeden, bu konuları konuşmak bana da çok anlamlı gelmiyor" dediğini aktardı. Türk'ün "Bölgeye hiçbir şey yapılmıyor" ifadesine karşılık da GAP çerçevesinde 55 katrilyon yatırım yapıldığını hatırlattığını söyleyen Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Esed rejimi seni parmağında oynattı, sen de 'bekle gör' dedin, orada bir menfaat sağlarım dedin, onu karşına almadın. Esed seni getirdi getirdi, bak orada yalnız bıraktı şimdi."

"Söylediğim şeyler, doğrudan Kandil'den yapılan sorumsuz bir takım açıklamalara dönük. 'Blöf yapıyor' demişim de bize göstereceklermiş vesaire. Bu tehdit vari şeyler doğru değil. Senin bir şey yapmaya gücün yetiyorsa git IŞİD'e yap, Türkiye'ye ne meydan okuyorsun? Var mı bir gücün kardeşim? Niye Türkiye'den yardım istiyorsun o zaman? Yani uçmayı bilmiyor, çıkmış çatıya konuşup duruyor. Kandil'de yan gelip yatıyor, Kobani'dekilerle ilgili edebiyat yapıyor. Sen orada konuşacağına, git o zaman orada mücadele et. Böyle bir kandırmaca, sahtekarlık olmaz."

Akdoğan Suriye'nin kuzeyindeki PKK'nın Suriye kolu YPG'nin IŞİD tehdidine kadar Esed rejimiyle müttefik olduğunu savunurken de YPG'ye şu mesajı verdi:

"Esed rejimi değil onların dostu. Sırtını nereye dayayacağını iyi düşüneceksin. Sırtını yanlış yere dayadığında, başın sıkıştığında da 'Biz kardeşiz, niye beni kurtarmıyorsun' diye bana bağırmayacaksın. O zaman böyle zor durumda kalırsın. Bütün bunları bir tarafa bırakıp, artık yeni dönemde yeni pozisyonlar belirlemek gerekiyor. Kiminle ittifak kuracaksın, kimin yanındasın? Esed rejimi seni parmağında oynattı, sen de 'bekle gör' dedin, orada bir menfaat sağlarım dedin, onu karşına almadın. Esed seni getirdi getirdi, bak orada yalnız bıraktı şimdi. Bu ilişkileri yeni baştan tanımlamak gerekiyor, kimin nerede durduğunu yeniden düşünmek gerekiyor. Bizim Suriye'de yaşayan Kürtlerle hiçbir sorunumuz yok. İki günde 150 bin insana kucağımızı açtık. Hem biz kucağımızı açacağız hem biz bu yükü göğüsleyeceğiz hem insani, ahlaki duruşu sergileyen biz olacağız, ondan sonra siz bizi eleştirecek ve taşlayacaksınız. Bu, istismar siyasetidir."

İmralı'ya giden HDP heyetinin, aralarında kendisinin de bulunduğu bazı görüşmeler yaptığı hatırlatılarak, "Bu görüşme trafiğiyle gerilim gitti mi, süreç tekrar rayına oturdu mu" sorusuna Akdoğan, "Bizimle Türkiye'deki siyasi aktörler arasında bir gerilim yok ki" karşılığını verdi.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan'a cumartesi günü Mardin'de 'Suriyeli Kürtler doğal müttefikimiz'  açıklaması hatırlatıldı. Sürecin gidişatı soruldu.  Suriye'nin kuzeyinde yaşananların çözüm sürecinin ana konularından biri olmadığını belirten Akdoğan, "Türkiye kendi içinde bir soruna çözüm bulmaya çalışıyor, bütün bölge ülkelerinin Kürt sorunlarını çözmeye çalışmıyoruz çözüm süreciyle. Onlar farklı farklı meseleler" dedi.

"Amerika istiyor diye değil, kendi çıkarımız için yapıyoruz"

Akdoğan'a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinin ardından, IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyona verilecek destek konusunda ABD'nin ve Türkiye'nin ne istediği de soruldu.  Akdoğan buna "Türkiye, kendi iradesiyle, kendi milli çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapar. Bu, müttefiklerimizle işbirliği yapmamamız anlamına gelmiyor. Elbette onlarla işbirliği yaparız ama Türkiye Cumhuriyeti kendisi bu kararı verir. Bu noktada, sanki ABD işbirliği için Türkiye'yi zorluyormuş gibi bir yaklaşım, bence son derece büyük bir yanılsama olur. Biz de Amerika istiyor diye değil kendi çıkarımız için bunları yapıyoruz elbette. Kendi ulusal güvenlik meselemiz için yapıyoruz" diye konuştu.

Askeri işbirliğinin sadece "kurşun sıkmak" anlamına gelmediği görüşünü yineleyen Akdoğan,  sıcak çatışmaya girme riskinin de olabileceğine dikkat çekti. Akdoğan  "Askeri işbirliği yapacağız ama kesinlikle sıcak temasın içinde olmayız, bunu önceden zaten öngöremezsiniz. Bu işin tabii bir parçasıdır, tabii bir riskidir. Önemli olan bunun bir şekilde planlanmasıdır" ifadesini kullandı.