Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2) - Son Dakika
Politika

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin, "Dışarıdan bir göz olarak baktığımız zaman MHP tabanının, büyük oranda Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu bu duyarlı ve gerçekten hiç kendisini tekzip etmeyen tutarlı tavrın, MHP seçmeni tarafından da...

26.01.2017 16:23
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin, "Dışarıdan bir göz olarak baktığımız zaman MHP tabanının, büyük oranda Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu bu duyarlı ve gerçekten hiç kendisini tekzip etmeyen tutarlı tavrın, MHP seçmeni tarafından da sandıklara yansıtılacağı kanaatindeyim." dedi.

Kurtulmuş, TGRT Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtlayarak, değerlendirmelerde bulundu.

"Anayasa değişikliği referandumundan sonra, değişikliklerin hayata geçirilmesi sürecinde ek mevzuata ihtiyaç duyulup duyulmayacağı, Cumhurbaşkanının hemen parti genel başkanı olup olmayacağına" ilişkin soru üzerine Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Anayasa değişikliğinden sonra 6 ay içerisinde yapılması zorunlu olan mevzuat değişiklikleri var ama kanaatimce sistemin tam manasıyla oturması yıllar alacak." yanıtını verdi.

Bununla ilgili birtakım yasal değişiklikler, mevzuat değişiklikleri yapılacağını, belki ilerleyen süreçte parlamentodaki konsensüs çerçevesinde bu sistemin gerektirdiği başka ilave anayasa değişikliklerinin gündeme gelebileceğini anlatan Kurtulmuş, "Dolayısıyla önemli bir sistem değişikliğine gidiyoruz. Bu değişikliğin gerektirdiği yasal mevzuatın da mesela Siyasi Partiler Yasası'nın, seçim sisteminin, Meclis İç Tüzüğü'nün, bütün bunların hepsinin gözden geçirilmesi, anayasada bazı maddelerin içi boşalacak ama hala yürürlüğü devam eden bazı maddeler olacak, onların bir kısmının yasayla düzenlenmesi gerekecek. Dolayısıyla evet bir uyum süresine ihtiyaç olacak. Bunların bir kısmı yasal zorunluluk, dolayısıyla hızla yerine getirilebilir." diye konuştu.

Mevcut anayasa paketinin cumhurbaşkanlarının partiyle irtibatını sağladığını belirten Kurtulmuş, referandum sonrasında Cumhurbaşkanının istediği takdirde partili ya da parti genel başkanı olabileceğini, buna mani bir durum bulunmadığını bildirdi.

"Milletimizden onay alacaktır"

Anketlere ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "İyi görünüyor, 'evet'ler önde görünüyor. Anketler şu anda çok belirleyici olmaz. Henüz kampanyanın başında bile değiliz, kampanyalar yeni başlayacak ama bir kararsız kitlenin de olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla ben tecrübelerim ışığında söylüyorum, çok rahat bir şekilde bu anayasa 'evet' alacaktır, milletimizden onay alacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin süreçteki tutumunun MHP seçmenine ne kadar yansıyacağına" ilişkin soru üzerine ise Kurtulmuş, Bahçeli'nin işin başından itibaren partici kaygılarla değil, vatansever kaygılarla hareket ettiğini belirtti.

Bu tavrın MHP tabanı için örnek ve belirleyici olacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Benim kimsenin reyi hakkında görüş ifade etmek hakkım değildir, bunu bilen birisiyim ama dışarıdan bir göz olarak baktığımız zaman MHP tabanının, büyük oranda Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu bu duyarlı ve gerçekten hiç kendisini tekzip etmeyen tutarlı tavrın MHP seçmeni tarafından da sandıklara yansıtılacağı kanaatindeyim. Dolayısıyla bir MHP tabanının referandum konusundaki tavrı çerçevesinde bir sıkıntı görmüyorum." dedi.

"Yeni bir dönem olduğu açık"

ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesi sonrasında yaşanan bir haftalık süreç hatırlatılarak, değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, "Yeni bir dönem olduğu, farklı bir yönetim olacağı açık. Belli konularda Obama yönetiminin göstermiş olduğu zikzakları, kararsızlıkları, yapbozları, özellikle Suriye ve Ortadoğu politikası çerçevesinde göstermeyeceği anlaşılıyor." diye konuştu.

ABD'nin Ortadoğu politikasında bir değişikliğin çok açık görüldüğünü anlatan Numan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Sahada birbiriyle çok farklı fikirleri olan Rusya, Türkiye ve İran'ın ortak noktaya gelmiş olması ve Suriye'de ilgili bütün tarafların temsil edildiği, demokratik bir Suriye'nin inşası için ortak noktaya gelmesi doğal olarak ABD'nin de Avrupa ülkelerinin de bu sürece destek vermesini sağlayacaktır. En azından köstek olmayacakları bir sürecin ortaya çıkacağını düşünüyorum. Dolayısıyla, Suriye ve Irak başta olmak üzere birçok noktada, politikalarda değişiklik olacak. Biz de çok açık bir şekilde Ortadoğu politikalarımızda ciddi şekilde makas değiştirdik. Suriye'de Astana sürecinin ortaya çıkmasındaki ana başarı Türkiyenindir, inşallah sonuç alınır."

Irak ile kopmuş olan ilişkilerin yeniden tamir edilmeye başladığını da aktaran Kurtulmuş, çok kısa sürede Irak'ta da sonuç alacaklarını ümit ettiklerini, sonuç olarak Ortadoğu konuşulduğunda bütün ülkelerin gelmesi gereken noktanın terörle mücadelede samimiyet olduğunu kaydetti.

"Keşke öyle bir imkan olsa"

Suriye, Irak ve Afganistan'da ortaya çıkan tablonun ağır bir faturası olduğunu ve ABD başta olmak üzere, Batı'nın bunu görmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Bu ağır fatura küresel terördür ve küresel kaçak göçmen riskidir. Dolayısıyla keşke öyle bir imkan olsa, 'Birtakım güvenli bölgeler kuralım, burada dursun.' Mesele sadece Suriye'deki savaştan kaynaklanmıyor ki dünyanın dört bir tarafında açlıktan, kıtlıktan kaynaklanan bir göç hareketi var. İşgallerden kaynaklanan bir göç hareketi var. Bütün bunları gerçekten barışçıl ve yeni bir perspektifle çözmek lazım. Burada Türkiye'nin çok büyük katkısı olacak uluslararası sisteme ve inşallah bu sorunların çözümü için gayret sarf edecek." diye konuştu.

ABD ile ilişkilerde iki konuya bakacaklarını belirten Kurtulmuş, bu kapsamda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi için ABD'nin samimi niyetini görmek istediklerini kaydetti.

Kurtulmuş, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Biliyoruz evet bu bir hukuki süreç, uzun sürebilir ama önce bir niyet görelim. Israrla talep ettiğimiz orada, onun gözaltına alınması, networkunun kullanamayacak şekilde kontrol altında tutulmasıdır. İkincisi de gördüler, Suriye'de 3-5 bin silahlı militanı olan bir PYD ile iş yapamaz Amerika. PYD'ye destek olmaktan vazgeçsinler ve PYD ile yaptıkları bu ortaklığın Türkiye'yi Amerika'dan ne kadar uzaklaştırdığının da farkına varsınlar. Bu iki konuda iyileşme olacağını ümit ediyorum."

"Kendi milli bekasını koruma operasyonudur"

Fırat Kalkanı Harekatı ve El Bab operasyonuna yönelik soru üzerine de Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Her halükarda Fırat Kalkanı Operasyonu'nda, Özgür Suriye Ordusu'nu kendi imkanlarımızla desteklemeye devam edeceğiz, kimse yardım etmese bile bu Türkiye için önemlidir. Fırat Kalkanı Operasyonu da bir fantezi değildir ya da Türkiye'nin Suriye topraklarında toprak elde etmek için başlattığı bir operasyon değildir. Fırat Kalkanı Operasyonu, Türkiye'nin kendi sınırlarını, kendi milli bekasını koruma operasyonudur." ifadesini kullandı.

Bu operasyonun ulusal olarak vatanı koruma stratejisinin bir parçası olduğuna vurgu yapan Numan Kurtulmuş, "Çok açık söylüyorum, Cizre'de kazılan çukurlardaki bombaları, o bombaları koyan teröristleri etkisiz hale getirmek nasıl Türkiye'nin milli menfaatlerinin, ulusal güvenliğinin bir parçasıysa El Bab operasyonu da Fırat Kalkanı Operasyonu da ulusal güvenliğinin bir parçasıdır." dedi.

Kurtulmuş, koalisyon güçlerinin bu kapsamda gerekli desteği vermediğini, zaman zaman hava desteği sağlandığını, ancak daha güçlü bir destek görmek istediklerini kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bir başka soru üzerine de bedelli askerlik konusunun gündemde olmadığını belirtti.

"Fedakarlık yapmalarını istiyoruz"

Yatırımların sürmesi için başta kamu olmak üzere bankaların şartları ağırlaştırmaması gerektiği belirtilerek, "Cumhurbaşkanımızın, Başbakanın ağır ikazlarına rağmen bu alanda hala çok ciddi şikayetler var. Kamu ve özel finans sektörüne bir çağrınız var mı?" sorusu üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin esas meselesinin güçlü bir üretim ekonomisine geçmek olduğunu ifade etti.

Türkiye ekonomisinin ana direğini KOBİ'lerin oluşturduğunu ve bunların güçlendirilmesi gerektiğini bildiren Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Ne yazık ki KOBİ'lerimiz başta olmak üzere yatırımcılarımız ağır bir finansman maliyeti yükü altındadır. Burada da çok açıkça bir kere daha tekrarlıyorum. Evet, bankacılık sektörümüzde sorun yok. Genel rasyolarına baktığımız zaman iyi durumdalar. Karlılıkları son derece yüksek. Özellikle kamu bankalarının bu karlarından fedakarlık yapmalarını istiyoruz. ve vatandaşlarımızın kredilerini geri çağırmak, belli bölgelerde yatırım yapan insanlarımıza kredi vermemek gibi yanlış uygulamalardan vazgeçmelerini istiyoruz."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bankaların, "2-3 sene, Türkiye şu zorluğu atlatana kadar, dünya ekonomisindeki dengeler oturana kadar karlarımızı azaltalım ve vatandaşımızın finansman maliyetini düşürecek tedbirler alalım." diyerek hareket edebileceklerini, kendilerinin bu konudaki tavsiyelerini sürekli ifade ettiklerini vurguladı.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement