Batman Hdp'li Baluken'den Direnişi Yükseltme Çağrısı

Hdp'li Baluken'den direnişi yükseltme çağrısı

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, barış ve çözüm çağrılarına rağmen hükümetin savaş ve yıkım projelerini dayattığını belirterek, "Savaş politikalarına karşı, barış adına tarihi bir direnişi, tarihi bir sahiplenmeyi ortaya koyması gerekiyor. Bu sahiplenmenin savaş ortaya çıktığı dönemlerde, savaşta ısrarcı olanlar, nasıl istemeseler de müzakere masasına oturmak zorunda kaldıklarının yakın dönemdeki tanıklarıyız. Çözüm süreci başlarken de bunlar öyle barışa karar vermemişti" dedi.

Partisinin Batman'daki merkez ilçe kongresinde konuşan, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, belediyelere kayyum atanmasına tepki gösterdi. Yaşanan tüm antidemokratik uygulamalara Türkiye'nin tanıklık ettiğini ifade eden Baluken, "Bütün Türkiye tanıklık ediyor ki bugün Ankara'da, AKP hükümeti ve saray eliyle Batman halkının iradesi yok edilmek isteniyor. Batman halkının iradesine tarihte görülmemiş bir saldırıyla, adeta imha edici bir operasyon yapılmak isteniyor. Sadece Batman'da da değil, Sur, Silvan, Hakkari'de yani Kürdistan'ın dört bir yerinden Kürt halkının iradesine karşı 90'lı yılları katbe kat aşan büyük bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyayız. Ne yazık ki bu saldırıyı yapanlar, daha düne kadar her ağızlarını açtıklarında sandığın ve milli iradenin öneminden bahsediyorlar. Rize'de, Trabzon'da sandıktan çıkan sonuca milli irade diyenler, Batman'da, Silvan'da çıkan sonuca düşman haline geldiler. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Halkın iradesine karşı büyük bir faşizan saldırıyı devreye koyup, buradan bir diktatöryel sistemi Türk işi bir başkanlık sistemini hayata geçirmenin planını yapıyorlar. Biz bunun büyük bir yanlış olduğunu ve asla bir çözüm çıkmayacağını, bugün biz Batman'dan hükümet ve devlet yetkililerine aktarmak istiyoruz" dedi.

Partilerinin her fırsatta barış çağrısı yaptığını ancak bunun dikkate alınmadığını anlatan Baluken, "Her etkinlikte çağrı yapıyoruz, barış çağrısını yapıyoruz, demokrasi çağrısını yapıyoruz, çözüm çağrısını yapıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız çağrılara maalesef AKP'nin vermiş olduğu cevaplarda, tek bir politika ortaya çıktı; savaş ve yıkım politikası çıktı. Bölgede AKP, savaş ve yıkım projesi dışında vermiş olduğu hiçbir cevap yok. Yine tüm Türkiye coğrafyası için yaptığımız barış ve demokrasi çağrılarına maalesef darbe ve kıyım politikalarıyla bugüne kadar pervasız bir şekilde yanıt verdiler. Böyle olduğu için Kürt illerinde savaş ve yıkım politikaları dışında bir çözümleri olmadığı için bugün 81 ilinde OHAL uygulanır hale geldi. Kanun Hükmündeki Kararnamelerle parlamento, meclis tamamen devre dışına çıkarılarak, fili bir diktatöryel sistem, fiili bir faşizan yönetim uygulaması hayata geçti. Şimdi tüm Türkiye halkları bu tabloyu sorgulamaya başladı. Bakın yakın dönemde yapmış olduğumuz çağrılara, barış ve çözüm çağrılarına çok güçlü mesajlarla cevap verildi. HDP'nin Türkiye'deki demokrasi ve barış güçlerinin bu savaş zamanından çıkılması ve biran önce barış ve çözüm zeminine geri dönülmesi noktasında yapmış olduğu çağrılara KCK ve PKK yönetimi, kamuoyuna açıkladığı bir deklarasyon metniyle, eğer ciddi ve samimi bir yaklaşım gösterilirse, eğer önderliğimiz üzerinde tecrit kaldırılıp, tekrar resmi müzakere sürecine girilirse, bir ay içerisinde şartsız hazır olduğunu ifade ettiler" diye konuştu.

Son olarak halkın direnişi yükseltmesi çağrısını yapan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, şöyle konuştu: "Savaş politikalarına karşı, barış adına tarihi bir direnişi tarihi bir sahiplenmeyi ortaya koyması gerekiyor. Bu sahiplenmenin Savaş ortaya çıktığı dönemlerde savaşta ısrarcı olanların nasıl istemeseler bile müzakere masasına oturmak zorunda kaldıklarının yakın dönemdeki tanıklarıyız. Çözüm süreci başlarken de bunlar öyle barışa karar vermemişti. Hatırlayın o dönemi 10 bin arkadaşımızı KCK davası kapsamında bugün darbeci olarak nitelendirdikleri Fetulahçılarla birlikte yakalayıp cezaevine konulmuştu. Askeri operasyonların altına imza atmışlardı. Hatırlayın o dönemde Roboski'de savaş uçaklarıyla Kürt çocuklarını tüm dünyanın gözünün içine bak baka baka katletmişlerdi. O dönemde bu Srilanka modelinin sahipleri müzakere masasına oturmak zorunda kalmışlardı. İşte bugünde böylesi tarihi bir direnişe Kürt halkının ve Türkiye'nin barış ve demokrasi çevrelerinin imza atması gerekiyor. Biz bunları ancak bu şekilde müzakere masasına çözüm yoluna getirtebiliriz. Onun dışında Tayyip Erdoğan'dan yada AKP'den politikaları düzelteceği beklentisi içerisine girmeyin. Ben o nedenle buradaki arkadaşımızdan bir taraftan direniş sürecinin bir parçası olmaya çalışırken, diğer taraftan bunlara oy verenlere kapı kapı gidip bu sürecin anlatmasını istiyorum"