Cumhurbaşkanı Adayı İhsanoğlu: Demek Ki Cumhurbaşkanımız Abdullah Bey Vesayetin Temsilcisidir - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Adayı İhsanoğlu: Demek Ki Cumhurbaşkanımız Abdullah Bey Vesayetin Temsilcisidir

Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vesayet söylemine Gebze'den yanıt verdi.

19.07.2014 17:33

Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vesayet söylemine Gebze'den yanıt verdi. İhsanoğlu, "Bütün devletin imkanlarını kullanacaksınız, ondan sonra "ben mağdurum' diyeceksiniz. Hem mağduriyet edebiyatı yapacaksınız, hem de 12 seneden beri kurduğunuz iktidarın vesayetle mücadele ettiğini ve son makamı da ele geçirdiğiniz zaman vesayeti sona erdirmiş olacaksınız. Demek ki Cumhurbaşkanımız Abdullah Bey vesayetin temsilcisidir. Bu mana çıkıyor. Hangi vesayet? Bu muhalefet partileri vesayet mi kurdular memlekette? Bu mantıkla bunu savunanlar bu milletin zekasına, ferasetine, güvenlerini tazelemek durumundadırlar" dedi.

Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Gebze'de vatandaşlarla bir araya geldi. Türkiye'nin "yeter artık söz milletin' noktasına geldiğini ifade eden İhsanoğlu, Türkiye'nin kendileri dışında bir alternatif tanımayanlar tarafından daha fazla ileri gidemeyeceğini belirtti. 76 milyonluk milletin içinden yüzlerce cumhurbaşkanı adayı olabileceğini bunu görmezden gelmenin, bu hakkın sadece bir partiye ait olduğunu söylemenin reva olmadığını ifade eden İhsanoğlu, "Bu meydan okumayı bizim yapmamız lazım, bu yola koyulduk vatandaş bizi destekleyecektir" dedi.

Kocaeli'nin, İstanbul'dan sonra en büyük ticaret ve sanayi merkezi, Gebze'nin de ayrı bir önemi olduğunu ifade eden İhsanoğlu, çarpık şehirleşmeye dikkat çekti. Rant aşkından dolayı çarpık şehirleşmelerin yapıldığını, betonlaşmayla yeşilliğin, balıkçılığın, tarımın kaybolduğunu, ekonominin sürdürülebilir olması gerektiğini belirten İhsanoğlu, çarpık anlayıştan ve rant yaratma politikalarından dolayı Gebze, İzmit ve Kocaeli'nin bazı sıkıntılar ile karşı karşıya bulunduğunu ifade etti. Tüm bunların yanı sıra toplumda huzursuzluk, gerginlik ve korku, dışarıda da itibarsızlık sıkıntısı yaşadığını ifade eden İhsanoğlu, 10 Ağustos'ta büyük bir fırsat olduğunu, bu fırsatın millet tarafından kullanılacağını ve korkuların sona ereceğini kaydetti.

-"ARTIK MİLLET BIKMIŞTIR HAK EDENİ ÇANKAYA GÖNDERECEKTİR"-

Türkiye'yi küçük gruplara bölgenin zararına olduğunu anlatan İhsanoğlu, tarifini anayasada bulan Türk milletinin birliği ve beraberliğinin tarihi olduğunu, bu topraklarda ilelebet yaşanacağını anlattı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerin önemine dikkat çeken İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı yarışı konusundaki düşüncelerini paylaşmak istediğini ifade etti. Adaylık sürecinin herkesin gözü önünde, Türkiye'nin iki köklü partisi arasında varılan anlaşma ile başladığını anlatan İhsanoğlu, "Bu öyle bir anlaşmaydı ki, tepedeki iki liderin anlaşması olarak görülse de tabanda, zeminde, vatan sathının her yerinde bir anlaşmanın eseri olmuştur. Ben bunu Anadolu'yu her tarafı gezmeye başladığım andan itibaren beraberlik ruhunu gördüm. Ankara'da alınana kararın ne manaya geldiğini keşfetmiş oldum. Millet büyük bir değişim istiyor, millet hem istikrarın devam etmesini hem de farklı bir ses duymak istiyor. Artık millet bıkmıştır, hak edeni Çankaya gönderecektir. İki parti arasındaki tabandaki anlaşma uzlaşma orada durmadı ki. Türkiye'nin sağından, merkezinden, solundan MHP'den, CHP'den Demokrat Partiden, BBP'den BTP'den, dün 9 parti oldu yarında 10. parti buna katılacak" dedi.

-"DEVLETİN İMKANLARINI KULLANACAKSINIZ, ONDAN SONRA "BEN MAĞDURUM' DİYECEKSİNİZ"-

Gezdikleri her yerde AK Partililerin kendilerine, "cumhurbaşkanlığını sorun çözen, sorun yaratmayan birisini istediğini" söylediğini aktaran İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı makamının bütün milleti kucaklaması gerektiğini belirterek, milletin, 76 milyon nüfusun arasında "sen bana oy verdin, sen vermedin' gibi bir ayrım yapmadan eşik mesafede, dertleriyle dert, haliyle hal olacak bir cumhurbaşkanı istediğini kaydetti. İhsanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir parti gündemi ile gelen, siyasi programla gelen ve program sırf şahsına veya partisine ait bir aday mı seçecek yoksa bütün milleti kucaklayan, eşit mesafede olanı seçecek. Ülkemiz bu kararı verecektir. Biz bunun örneklerini 1950'de, 1960'da, 1983'te gördük. 1983'te bu memlekette o zamanın muktedirleri sivil değildi. O askerler masaya oturdu, 5 general bir plan yaptı. Fakat bunların ortasından Turgut Özal adında bir bürokrat çıktı ve ülkeyi diktatoryadan, hegemonyadan kurtardı ve 4 eğilimi birleştirdi. Rahmetli Turgut Abi kadar Şimdi Türkiye bu noktada, ama bugünün muktedirleri apoletli değil, farklıdır, bu muktedirler öyle bir tuhaf bir mantıkla yürüyorlar ki, diyorlar ki; "vesayet efenden vesayetçi.' Yani 9 partinin. Bütün milletin desteklediği bir aday vesayetçi oluyor, kendilerinin seçtirdiği cumhurbaşkanından vesayeti alacağım ben o zaman. Böyle bir mantık olur mu?

Bütün devletin imkanlarını kullanacaksınız, ondan sonra "ben mağdurum' diyeceksiniz. Hem mağduriyet edebiyatı yapacaksınız, hem de 12 seneden beri kurduğunuz iktidarın vesayetle mücadele ettiğini ve son makamı da ele geçirdiğiniz zaman vesayeti sona erdirmiş olacaksınız Demek ki Cumhurbaşkanımız Abdullah Bey vesayetin temsilcisidir. Bu mana çıkıyor. Hangi vesayet? Bu muhalefet partileri vesayet mi kurdular memlekette? Bu mantıkla bunu savunanlar bu milletin zekasına, ferasetine, güvenlerini tazelemek durumundadırlar. Türkiye bunu kazanacaktır ve tazelemek 10 Ağustos siyasi tarihimizin de dönüm noktası olacaktır."

-"ATEŞLE OYNAYAN HERKESİN ELİ YANDI, BİZİM DE ELİMİZ YANDI REHİNELERİMİZ MEYDANDA"-

Türkiye'nin içerideki sıkıntıları gidermek, birlik ve beraberliğini devam ettirmek istediğini ve 1970'li yıllarda yaşananları anlatan İhsanoğlu, Türkiye'nin komşu ülkelerindeki sıkıntılara dikkat çekerek, "Bugün bizim sınırlarımız kevgir gibi oldu, girenin çıkanın haddi hesabı yok ve 1 milyon insan komşu ülkeden ülkemize geliyor. Bunlar bizim kardeşlerimizdir onlara, hizmet edeceğiz, bakacağız ama bunların bir kaydının bir hesabının olması lazım. Bunlar insan haysiyetine yakışır şekilde misafir edilirken toplumda da huzursuzluk yaratacak şartlardan uzak olması lazım" dedi.

Türkiye'nin etrafını saran problemlerin ateşlerin ve bölünmelerin çok tehlikeli boyutlara geldiğini, bunların önlenmesi için Ortadoğu'da barışın tesis edilmesi konusunda doğru dürüst siyasetlerin tatbik edilmesi gerektiğini anlatan İhsanoğlu, "Burada bizim en büyük temelimiz Atatürk'ün "yurtta sulh cihanda sulh' ülküsüne bağlı olmaktır. Siz eğer toplumda, tefrika, kutuplaşma, ötekileştirme yaratırsanız, bunu bir siyasi bir araç haline getirirseniz o zaman topluma en büyük zararı yapmış olursunuz. Siz dışarıdaki ihtilaflar konusunda taraf tutarsanız ve bu taraf tutmayla kendinize göre bir takım siyasi neticeler elde etme gibi bir hedefiniz olursa, bu Ortadoğu'daki taktikler hiç kimseye yar olmaz. Bu ateşle oynayan herkesin eli yanmıştır. Bizim de elimiz yanmıştır işte rehinelerimiz meydanda" diye konuştu.

-"TÜRKİYE'NİN SİGORTA OLACAK BİRİSİNE İHTİYACI VAR"-

Cumhurbaşkanlığı seçiminde 3 aday arasından seçim yapılacağını anımsatan İhsanoğlu, "Çankaya'da kendi siyasi gündemini uygulayarak, bugün mevcut olan anayasa göre seçilerek, ben bunu beğenmiyorum diyerek mi kendi beğendiği yeni dediği Anayasa'yı mı zorlayacak. Anayasa'nın değişeceği usul bellidir. Meclis'te kabul edildiği takdirde uygulanır. O da olmadığına göre ve anlaşılan bugünkü Meclis dengeleri içinde olmayacağına göre, siz zorla bunları uygulamazsınız, o zaman siz Çankaya'da kriz yaratırsınız. Türkiye Çankaya'da kriz yaratmak istemiyor. Türkiye bunu daha önce yaşadı" dedi. Çankaya Köşkü'nde yaşanan tartışma sonrasında 2001 krizini anımsatan İhsanoğlu, Türkiye'nin sigortayı attıracak birisi değil problemleri çözecek, sigorta olacak birisine ihtiyacı olduğunu anlatarak, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların bu değerlendirmelerle kullanılmasını istedi.

-" 'BU ADAM SİYASETTEN ANLAMAZ' DİYORLAR, BEN BAL GİBİ ANLARIM DA"-

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yerel ve genel seçimlerinden çok farklı olduğunu ifade eden İhsanoğlu, 10 Ağustos'ta yapılacak seçimler için bir sandalye için üç adayın olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Adayı İhsanoğlu, "Hiçbir partinin mensubu değilim, ben Türk vatandaşıyım. Bu milletin evladıyım, benim aslım, faslım bellidir, zihniyetim bellidir, neyi temsil ettiğim bellidir, her yelden önce demokratım. Türkiye'de demokrasi olmadığı takdirde hiçbir şey olmaz. Bütün güçler tek elde, icra, yürütme, yasama ve bağımsız olması gereken yargıda bunların içine kondu, 3'ü bir arada, bir tek devlet reisliği kaldı o da zaten verilirse bu rejimin adı demokrasi olmaz. Bizim buradaki mücadelemizin ilk adımı demokrasidir. Demokrasiyi korumamız lazım, milli birlik ve beraberliği korumamız lazım. 10 Ağustos seçimin birinci hedefi demokrat bir cumhurbaşkanın seçilmesidir, otokrat birisi değil, ötekileştiren biri değil problem çözen biri olması lazım. Bu adam siyasetten anlamaz diyorlar, ben bal gibi anlarım da ama mesele o değil, mesele cumhurbaşkanın siyaset üstü olması lazım, siyaset olması lazım, taraf tutmaması lazım, tarafgir olmaması lazım."

-CUMHURBAŞKANI YOL GÖSTERİR, YOL YAPMAZ-

Cumhurbaşkanlığının tarifinin Anayasa'da yazdığını, devletin başı, milletin bütünlüğünün tarafı olduğunu anlatan İhsanoğlu, cumhurbaşkanının devletin kurumları arasındaki ahenkli çalışmayı sağlayacak kişi olduğunu ifade etti. İhsanoğlu, "Biz temel vazefenizi farklı bir şekilde benim yolum bu, yeni Türkiye reçetesi bendedir onu uygulayacağım derseniz o reçeteyi siz eczanelerden sarf edemezsiniz O daha mühürlenmedi. Gidersiniz Meclis'e meclis kabul ederse her kes kabul eder" dedi. AK Partili bir çok insanın kendisine oy vereceğini belirten İhsanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"AK Partili kardeşimiz diyor ki; "Başbakanımız çok güzel hizmetler yapıyorlar biz bunların devam etmenizi istiyoruz.' Başbakan devam etsin, parti 2015'e kadar iktidardadır. Çankaya geldiği zaman icraat yapamaz, icraatı hükümet yapmaya devam edecektir. Yol yapamaz köprü yapamaz. Cumhurbaşkanı yol gösterir, yol yapmaz. Ben eminim ki AK Partili kardeşlerimiz de bize oy verecekler, kendileri gibi düşünen, milli birliği, beraberliği yaşatmak isteyen birisini istiyorlar. Bütün bunlar 3 adaydan birisinde var onu da seçeceklerine inanıyorum. Türkiye'nin en başta muhtaç olduğu hususlardan bir tanesi demokrasinin yeniden tesis edilmesidir, vatandaşların korkusuzca demokratik sistem içinde söz sahibi olmaları, vesayetin kaldırılmasıdır ve adalet sisteminin yeniden tesis edilmesidir. Adalet mülkün temelidir, ama bu temel sarsıldığı zaman o devlet çöker onun için Allah bu devlete millete zeval vermesin."

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanı Adayı İhsanoğlu: Demek Ki Cumhurbaşkanımız Abdullah Bey Vesayetin Temsilcisidir - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement