Delebe: Elçi Tehdit Edilip, Hedef Gösterildi - Son Dakika
Güncel

Delebe: Elçi Tehdit Edilip, Hedef Gösterildi

Delebe: Elçi Tehdit Edilip, Hedef Gösterildi

Şanlıurfa Baro Başkanı Hikmet Delebe, Tahir Elçi'nin bir televizyon programında sarf ettiği sözler yüzünden son zamanlarda çok sık tehdit aldığını söyledi.

30.11.2015 13:24

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde tarihi Dört Ayaklı Minare'nin kurşunlarla tahrip edilmesi nedeniyle gerçekleştirdiği basın açıklamasının ardından çıkan silahlı saldırıda öldürüldü.

HDP, Elçi'nin suikast sonucu öldüğünü savunurken İçişleri Bakanı Efkan Ala, Elçi'nin, bir polisin öldürülmesinden sonra güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada öldüğünü söyledi. Başbakan Davutoğlu ise "İki ihtimal var, birisi suikast" dedi. Diyarbakır yasta; on binler barış Elçi'sinin son yolculuğuna eşlik etti... Bunlardan birisi de üyeleri ile birlikte cenaze törenine katılan Şanlıurfa Baro Başkanı Av. Hikmet Delebe'ydi. Delebe, Elçi'nin son günlerde çok sık tehdit aldığını ve kaygı içinde olduğunu söyledi.

DELEBE: ÇOK CİDDİ TEHDİTLER ALDIĞINI İLETTİK

Cumartesi günü Şanlıurfa Barosunun düzenlemiş olduğu meslek içi eğitim çalışmasını, Tahir Elçi olayını duyar duymaz yarıda kestiklerini belirten Delebe, hemen Diyarbakır'a hareket ettiklerini belirtti. Diyarbakır'da çok gergin hava ile karşılaştıklarını vurgulayan Delebe, "Diyarbakır'a geldiğimizde olağanüstü koşullar vardı. Kentte çok ciddi bir gerginlik vardı. Kısmi çatışmalar devam devam ediyordu. Hemen baroya geçtik. Barodaki arkadaşlarla istişare ettik. Bölge baro başkanları da gelmişti. Akşam üzeri Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Feyzioğlu Diyarbakır'a vardı. Baroda yapılan toplantının ardından başkanlar Metin Feyzioğlu'yla birlikte Türkiye Barolar Birliği Yönetimi adliyeye geçtik. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı, Adalet Bakanı Müsteşarı ve soruşturmayı yürüten beş savcı vardı toplantıda. Toplantıda başsavcının ve müsteşarın dediğine göre bu saldırının bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkartılacağı, akıllara gelen gelmeyen bütün ihtimallerin değerlendirileceği belirtildi. Bizler baro başkanları olarak ve bölgenin hukukçuları olarak kaygılarımızı paylaştık. Özellikle rahmetli Tahir Elçi'nin yakın zamanda bir televizyon programında sarf ettiği sözlerinden dolayı ülke çapında bir linç kampanyasına maruz kaldığını ve sonrasında da çok ciddi tehditler aldığını ben başsavcıya ve müsteşara söyledim. Bunun da ayrıca soruşturulması gerektiğinin altını çizdik" dedi.

'BAŞTA AA VE BİR KISIM MEDYA ALGI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR'

Tahir Elçi'nin son dönemde kaygılı olduğunu dile getiren Delebe, "Bölgede yaptığımız toplantılarda Tahir Elçi tedirgin olduğunu, çok ciddi manada tehditler aldığını, hem sosyal medya hesabından, hem cep telefonundan ve hatta baronun sabit telefonundan bile çok ciddi tehditler aldığını bize söylemişti. Biz de kendisine dikkat etmesi gerektiğini, bölgede kendisinin hedef seçilebileceğini söyledik. Soruşturma çok yönlü yürüyor ama çatışma ortasında kaldığı ve bir kaza kurşunuyla öldüğü noktasına vardırılmaması için olayın çok geniş olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. Özellikle mobese kameralarına, baz istasyonları kayıtlarına, telefon görüşmelerine ve özellikle sebep sonuç ilişkilerine inilerek ortaya çıkartılması gerektiğini söyledik. Müsteşar bize çatışma ortamında kalmasının yüksek bir ihtimal olabileceğini bize söyledi ama biz buna derhal itiraz ettik. Anadolu Ajansı başta olmak üzere bir kısım medya bir algı oluşturarak, 'terör örgütü tarafından öldürüldü' veya 'kaza kurşunuyla hayatını kaybetti' şeklinde bir propaganda yayıyorlar. Dolayısıyla ülkede bu kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun da derhal kesilmesi, engellenmesi gerektiğini söyledik. Müsteşar bunun ajansın bir açıklaması olduğunu, Adalet Bakanlığı'nın bu konuda bir açıklamasının olmadığını söyleyerek bu yaklaşımı kabul etmediklerini söylediler" diye konuştu.

'MAHŞERİ BİR KALABALIK VARDI'

Tahir Elçi'nin cenaze töreniyle ilgili izlenimlerini de anlatan Delebe, "Sayın Elçi'nin cenazesi alınıp Özgürlük Parkı'na götürüldü. Orada tören ve bazı konuşmalar yapıldı. Törenin ardından Yeniköy'e doğru kortej yürüdü. Yaklaşık beş kilometrelik bir mesafe, çok mahşeri bir kalabalık vardı. Medyanın çok büyük ilgisi vardı. Dini vecibeler yerine getirildikten sonra defnedildi. Biz de oradan ayrıldıktan sonra taziye çadırına uğradık. Türkiye'nin her tarafından, başta insan hakları savunucuları, özgürlüklerden yana olan her kesimden insan gelmişti. 20'ye yakın baro başkanı vardı. Bunun yanında CHP milletvekilleri, HDP milletvekilleri ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş programın başında sonuna kadar oradaydı. Çok ciddi bir olay yaşanmadı. Bir gece önce Diyarbakır'da kalırken çok ciddi kaygılar vardı. Çünkü uzun süreden beri Diyarbakır'da kitlesel bir eylem yapılmamıştı" dedi.

'ÇOK İYİ BİR HUKUKÇUYDU'

Tahir Elçi gibi bir meslektaşlarını kaybetmenin kendilerini çok üzdüğünü belirten Delebe, Elçi'yle çok yakın ilişki halinde olduklarını söyledi. Delebe, "Tahir Elçi özgürlüklerden yana, insancıl, hoşgörülü, son derece nazik bir insandı. Özellikle ifade özgürlüğünü savunurdu. Hatta bazı baro başkanlarının Kürt meselesine ilişkin yaklaşımlarına hoşgörüyle yaklaşırdı. Bu meselenin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söylerdi. Şiddetin bölgeye bir fayda sağlamadığını, müzakere ve diyalog dışında bir mekanizma yok diye sık sık düşünlerini bizimle paylaşırdı. Çok iyi bir hukukçuydu. Özellikle ceza hukuku alanında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde davalar kazanan bir hukukçuydu. İnsan hakları savunucusuydu. Bölgeyi de aynı zamanda çok iyi biliyordu ve yoğun çalışma temposu içerisindeydi. Biz, Urfa'da kaç tane toplantı yaptıysak hepsine iştirak etti" ifadelerini kullandı.

MEMUR-SEN: TUZAKLARA YENİK DÜŞME VAKTİ DEĞİL

Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun, "Bugün nifaklara ve tuzaklara yenik düşme günü değil, birlik beraberliği tahkim etme günüdür." dedi.

Tahir Elçi'nin katledilmesine ilişkin Şanlıurfa'da yapılan açıklamalardan birisi Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen'den geldi. Memur-Sen Şanlıurfa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun, yaptığı yazılı basın açıklamasında, "Yapılan saldırı sonucu hayatını kaybeden Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ve güvenliği sağlarken hayatını kaybeden polisimize Allah'tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı, yaralı gazeteci ve güvenlik görevlilerine acil şifalar diliyoruz." ifadelerine yer verdi. Memur-Sen ailesi olarak saldırıyı kınadıklarını belirten Coşkun, "Hain saldırıyı kınıyor, terörü, teröre suflörlük ve işverenlik yapanları, vahşet emrini verenleri her zaman olduğu gibi bu terör olayında da bir kez daha lanetliyoruz. Bu hain senaryoyu sahneye koyma emrini verenler ile senaryoda tetikçilik görevini üstlenenlerin derhal yakalanması, iç huzuru bozmak için yapılmak istenen mühendisliğin ortaya çıkarılması ve milletle paylaşılması, hak ettikleri cezanın verilmesi son derece önemlidir. Ülkemizin huzurunu, istikrarını ve kardeşliğimizi hedef alan bu tür tuzakların milletimiz farkındadır. Ortak akıl ve sağduyuyla bu çirkin saldırılara karşı kardeşlik hukuku içerisinde birlikte mücadele etmek, ülkemize karşı kurulan sinsi tezgahların boşa çıkarılması için vazgeçilmezdir. Terör hadiseleri bir anlamda toplum arasına nifak sokma amaçlı hadiselerdir. Bugün nifaklara ve tuzaklara yenik düşme günü değil, birlik beraberliği tahkim etme günüdür. Şimdiye kadar kurulan tuzaklara düşmeyen, badirelerin içerisinden birlik beraberlikle çıkan milletimizin ferasetinin; terörü bir kez daha yeneceğine olan inancımızı ifade ediyor, Memur-Sen ailesi olarak yaşanan terör saldırısını kınıyoruz." diye kaydetti.

DEMOKRASİ PLATFORMU: ACIMIZ BÜYÜK VE TARİFSİZDİR

Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde toplanan Emek ve Demokrasi Platformu üyesi grup, önce alkışlarla ardından da oturma eylemi yaparak Tahir Elçi'ye yapılan saldırıyı kınadı. Platform adına açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Şanlıurfa Şube Başkanı Nalan Durdu, "Tahir Elçi, basın açıklaması sonrasında başından hedef alınarak basının gözleri önünde ve polisin yanı başında hain bir şekilde tek kurşunla katledilmiştir. Acımız büyük ve tarifsizdir" dedi. Tüm demokrasi güçlerini hain ellerin karşısında topyekun mücadeleye ve dayanışmaya davet eden Durdu, bu tür saldırıların toplumun özgür sesi olmalarını engelleyemeyeceğini dile getirdi. Barış ve kardeşliğin inşası için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini kaydeden Durdu, "Anti-demokratik uygulamalar, düşünce ve ifade özgürlüğüne getirilen yasaklar, baskılar, haksız yakalama, gözaltı ve tutuklamalar, gözaltında işkenceler, sokağa çıkma yasaklan, ablukalar, OHAL ve sıkıyönetim uygulamaları, yerleşim yerlerinin boşaltılmaları, yerleşim yerlerinin ve ormanların yakılması, kayıplar ve faili meçhul(!) cinayetler bugün 90 yılların çok daha üzerinde bir uygulamayı yaşamımızın her alanında ve her yerde görmekteyiz. Her gün yeni bir katliama, yeni bir işkenceye, yeni bir yasağa, yeni bir ablukaya ve her gün yeni bir cinayete uyanıyoruz. Her gün yeni bir ölüme şiddet olayına saldırıya uyanan ülkemizde son olarak Diyarbakır Baro Başkanı Av. Tahir Elçi Diyarbakır Sur İlçesinde ilin sivil toplum örgütleri ile beraber yaptıkları bir basın açıklaması sonrası başından hedef alınarak basının gözleri önünde ve polisin yanı başında hain bir şekilde tek kurşunla katledilmiştir. Düşünce ve ifadelerinden dolayı tutuklayamadıklar ve sindiremedikleri Av. Tahir Elçi'ye tek kurşunla ölümü reva görmüşlerdir. Acımız büyük, acımız tarifsizdir." diye konuştu.

'HİÇ BİR ÖLÜME ALIŞMAYACAĞIZ'

Ölümlerin kanıksanmak istendiğini kaydeden Durdu, şöyle konuştu: "Sürüklendiğimiz bu kaos ortamında ülkemizdeki her ölümden aynı acıyı duyuyoruz. Dökülen kandan menfaat umanlar, toplumsal barışımıza kastedenler tarih karşısında hesabını vereceklerdir. Özgür düşünceye kastedenler de aynı zihniyetin hain elleridir. Bugün Ortadoğu'da yapılmaya çalışılanlar birbirinden bağımsız değildir. Biz tüm demokrasi güçlerini bu haiz emellerin karşısında topyekün mücadeleye ve dayanışmaya davet ediyoruz. Bu tür saldırılar toplumun özgür sesi olmamızdan bizi vazgeçiremeyecektir. Bugüne kadar işlenen hiç bir cinayeti önlemeyen ve kendinden olmayan hiç kimseye yaşam şansı tanımayan iktidar, kendi siyasi çıkarları için her saldırıya zemin hazırlamakta, bombayı ve silahı patlattığı ana kadar müdahale etmeyerek ortak olmaktadır, savaş yaşamımızın her alanına devlet eliyle taşınmaktadır. Ölümleri kanıksamamız isteniyor. Hiç bir ölüme alışmayacağız, hiç bir baskıyı kabul etmeyeceğiz, bu güne kadar susmadık, bu günden sonra da susmayacağız. Bu topraklarda özlemini duyduğumuz barış ve kardeşliğin inşası için mücadelemiz son nefesimize kadar devam edecektir. Düşünceler ve fikirler silahlarla susturulamaz. Halkın ve tüm demokrasi güçlerinin haklı sesini kanla ve şiddetle hiç kimse kapatamaz. Vatan müdafaası adı altında siyasi çıkarları uğruna çıkarılan bu savaşta hiç bir insanın ölümüne sessiz kalmayacağız."
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Delebe: Elçi Tehdit Edilip, Hedef Gösterildi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement