Demokratikleştirme, Medya, İfade Özgürlüğüne ve İnsan Haklarına Kısıtlamalar, AB Müzakerelerinin... - Son Dakika
Güncel

Demokratikleştirme, Medya, İfade Özgürlüğüne ve İnsan Haklarına Kısıtlamalar, AB Müzakerelerinin...

İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri (İKV)Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ziyaretiyle yeniden doğan Türkiye'nin Avrupa Birliği tam üyelik müzakelerinde canlanma umutlarının önündeki en önemli engellerden birinin, "demokratikleştirme, medya, ifade özgürlüğüne ve insan haklarına kısıtlamalar" olduğunu vurguladı.

19.10.2015 16:52
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri (İKV) Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ziyaretiyle yeniden doğan Türkiye'nin Avrupa Birliği tam üyelik müzakelerinde canlanma umutlarının önündeki en önemli engellerden birinin, "demokratikleştirme, medya, ifade özgürlüğüne ve insan haklarına kısıtlamalar" olduğunu vurguladı.

Merkel'in İstanbul ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin ardından, Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakere sürecine ilişkin soru işaretleri tekrar masaya yatırıldı.

"Mülteci krizi" başlığının öne çıktığı temaslarda Merkel, iki konuda Türkiye'ye yardım edeceği sinyalleri verdi: Vize muafiyeti ve AB üyelik müzakerelerinin ilerlemesi.

Peki Ankara'nın taleplerinin gerçekleşebilmesi ve müzakerenin canlandırılabilmesi açısından Merkel ziyareti ne ifade ediyor? Türkiye'nin talepleri gerçekleşebilecek mi?

Doğan Haber Ajansı'nın sorularını yanıtlayan İKV Doç. Dr. Çiğdem Nas'a göre, ziyaretin ardından mülteci krizine yönelik işbirliği, Ankara'nın yük paylaşımı konusu ile müzakerelerin hızlandırılmasıyla ilgili ifadeler öne çıkıyor. Bunun yanında, belli başlıkların açılması bekleniyor.

Ancak Çiğdem Nas'a göre Türkiye'nin taleplerinin gerçekleşmesi, kısa vadede çok da mümkün görünmüyor.

Nas'a göre, "Türkiye, demokrasi ve insan hakları açısından, amiyane tabirle, AB'nin gözüne girmediği sürece, Türkiye açısından umutlu bir tablo görünmüyor."

"3 milyar euro nereden karşılanacak?"

Ankara'nın Merkel ziyaretinde öne çıkardığı talepler arasında altı başlık açılması da var.

Merkel ziyaretini değerlendiren Nas, açılması en kolay başlığın  "ekonomik ve parasal politika" başlığı olduğunu kaydediyor. Nas, Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde koyulan blokajın, François Hollande'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle kaldırıldığını hatırlatıyor. Buna göre, mültecilerin barınması sırasında harcamalara destek için Türkiye'ye fondan para verilecek.

Ancak bahsedilen 3 milyar Euro fon desteğinin ne kapsamda verileceği de, Nas'a göre kilit konular arasında. Nas, "Bu para, ayrı bir fondan mı karşılanacak, belli değil. Belki üye devletler destek verebilir ya da ek fon söz konusu olabilir; çünkü AB'nin Türkiye gibi ülkelere ayırdığı fonlar zaten belli" diye vurguluyor.

İKV Genel Sekreteri'ne göre "konuşulan altı başlık, siyasi blokajlar olan başlıklar ve Merkel ya da herhangi bir kimsenin garanti verebileceği şeyler değil. Ancak, Merkel'in irade sarf etmesi önemli."

Başlıların önünde Kıbrıs engeli

Gündeme gelen, Sosyal Politika ve İstihdam, Eğitim-Kültür, Ortaklaşa Güvenlik Politikası, Yargı ve Temel Haklar ile Adalet Özgürlük Güvenlik alanıyla ilgili başlıklar, zaten Türkiye'nin açılmasını talep ettiği başlıklardı.

Nas'a göre, insan hakları ve temel özgürlükler alanında eksiklikleri sebebiyle eleştirilen Türkiye'nin, "O halde ilgili başlıkları açalım" yaklaşımı, Kıbrıs blokajına takılıyordu. AB, Türkiye'nin Kuzey kıbrıs'taki hava alanları ve limanların, Güney'in uçak ve gemilerine açılmasını engellemesi, birçok başlık üzerinde blokaj konulmasına neden olmuştu.

Nas bu çerçevede, "Kıbrıs'ta bir süreç devam ediyor. Süreci canlandırmak için uluslararası çabalar arttırılabilir. Kıbrıs sorunu hallolursa Türkiye üye olur diyemesek de süreci rahatlatır" önerisinde bulunuyor.

Ayrıca, "Türkiye, sendikalaşma, devlet yardımları, rekabet konularına yanaşmamış görünüyor. Üyelik hedefine yaklaşmadan bu başlıklarda yükümlülük altına girmek istemiyor gibi. Daha gevşek başlıkları tercih edecekler" diyor Nas ve ekliyor:

"Başlıklar 23 (Yargı ve Temel Haklar) ve 24 (Adalet Özgürlük Güvenlik) açılırsa Türkiye açısından iyi olur; çünkü, siyasi kriterlerle ilgili olarak ve vize konusu açısından bir ön hazırlık anlamına gelir."

"Türkiye'nin vize konusundaki hassasiyeti AB tarafından kullanıldı"

Merkel, ziyaretinde Ankara'nın talep ettiği vize muafiyeti konusuna yeşil ışık yakmıştı.

Peki Nas, vize konusunda bir gelişme bekliyor mu?

"Öyle bir hava estirildi ama farklı tarihler söyleniyor ve garanti değil gibi. AB'nin süreci tıkamaması önemli ancak sonuçta 72 kriter var ve yerine getirmeden vizenin kaldırılacağını sanmıyorum" diye yanıtlıyor ve ekliyor:

"Belki Türkiye bunları yerine getirdikçe AB süreci çabuklaştırabilir. Kıbrıs sorunu burayı da bloke edebilecek bir konu. Belki AB daha destekleyici olabilir bu açıdan."

Öte yandan Nas, AB'ye "vize ile geri kabul konusunu birbirine bağladığı" eleştirisini yöneltiyor ve "Vize ile geri kabul eşdeğer değil. Geri kabul arka planda büyük bir hazırlık gerektiren kapsamlı bir konu, vize ise daha teknik… Belki de, Türkiye'nin vize konusundaki hassasiyeti AB tarafından kullanıldı. Türkiye kararlı bir şekilde gerekleri yerine getirmedikçe, AB göç konusundaki beklentileri karşılayamaz. Karışık bir denklem gibi, kolay halledilecek konular değil" diye vurguluyor.

Türkiye'nin sınır yönetimi ile ilgili reformlar yapması, düzensiz göçmenlerin konaklayacağı tesisler sağlaması ve personel yetiştirmesi talep ediliyor. Ancak Nas'a göre bir iki sene içinde bunların sağlanması zor görünüyor.

"Kaçak güreş"

Almanya Şansölyesi Angela Merkel'in Türkiye'deki temasları, vize ve mültecilere yardım dahil dört konuda "destek sözü" olarak yankı bulsa da, Çiğdem Nas'a göre üyelikle ilgili ivme kazandıracak somut bir değişiklik görülmüyor.

Nas, "14 başlık açtık ama sadece birini kapatabildik. Açsak da, başlık kapatılsın üyelik tarihi verilsin gibi ivme kazandıracak bir şey yok. Üyelikle ilgili umutlar da azalmış durumda" diye vurgularken, Kıbrıs engelinin aşılması gerektiğini ifade ediyor.

Ayrıca AB üyelik için yeşil ışık yakmadan Merkel'in müzakere başlıklarının açılacağı sinyalleri vermesi, Çiğdem Nas'a göre "kaçak güreş" görüntüsü veriyor.

Peki hükümetin atması gereken adımlar neler?

"Öncelikle müzakere sürecini buna bağlamaları bir haksızlık; zaten devam eden bir süreç. Göçmen sorununun bir pazarlık aracı olarak göçün kullanılması yanlış" diye yanıtlıyor Nas ve müzakereden taviz verilmemesi gerektiği çağrısında bulunuyor.

Nas, "Mülteci krizindeki siyasi pazarlıklar, AB'nin Türkiye'ye ne kadar çıkar bazlı yaklaştığını gösterdi. Değerler birliğiyse u şekilde yaklaşmamalıydı" diye de ekliyor.

Öte yandan Çiğdem Nas'a göre, "Demokratikleştirme, medya, ifade özgürlüğüne ve insan haklarına kısıtlamalar, müzakerelerin önünde engel":

"Siyasi kriterler yerine getirilirse, her türlü engellemenin siyasi, art niyetli olduğunu söyleyerek AB'nin karşısına geçebiliriz. Konjonktürün getirdiği, AB'nin bize ihtiyaç duyduğu bu gibi süreçlerde de Türkiye gelişmeleri değerlendirebilir. Şimdiki gibi temkinli öneriler, yarım sözlerdense, Türkiye daha rahat hareket edebilir böylece."

Çiğdem Nas'a göre demokratikleşme ve insan haklarının yanında Türkiye'nin terör meselesi, kanayan yaraları var.

Eğer Türkiye, AB perspektifi istiyorsa, hükümetin bu sorunları çözmesi ve AB'ye girme isteği konusunda kararlılık göstermesi gerekecek. - İstanbul

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Demokratikleştirme, Medya, İfade Özgürlüğüne ve İnsan Haklarına Kısıtlamalar, AB Müzakerelerinin... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement