Erdoğan: 138. Maddenin Uygulanması Gerekir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını Fatih Camii'nde kıldı. Namaz çıkışı açıklama yapan Erdoğan, İstanbul Adalet Sarayı'nda yaşananlara değindi. Adalet Sarayı'na girilip zanlılarla fotoğraf çektirildiğini söyleyen Erdoğan, "Bunların hepsi suçtur aslında. Anayasamızın 138. maddesi çok açık net ortadadır. Ve bunlara aslında 138. maddenin de uygulanması gerekir." dedi.

Başbakan Erdoğan, sabah 06.00 sıralarında Kısıklı'daki ikametinden ayrılarak Fatih Camii'ne geldi. Bayram namazı için camiye giren Edoğan, namaz sonrası vatandaşlarla bayramlaştı. Saat 09.00 sıralarında da camiden çıktı. Başbakan Erdoğan'a Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve oğlu Bilal Erdoğan da eşlik etti.

Çıkışta açıklama yapan Erdoğan, bayram mesajını iletti. Erdoğan, daha sonra da basın mensuplarının sorularını cevapladı. İstanbul Adlisesi'nde yaşananlarla ilgili soruya Erdoğan, "Aylar öncesine gittiğimizde bu tür paralel yargı veya paralel devlet içindeki yapılanma, bunlara yönelik ne diyordu bunların yandaş medyaları, 'bizim bunlarla alakamız yoktur' diyordu. Şimdi ne oldu da bu alaka bu denli ortaya çıktı. Ve bizim zaman zaman adliyelerin önündeki gösterileri şimdi de bu yapının mensupları kendileri buralarda yaptıkları gibi yasa dinlemeden kanun dinlemeden adliye sarayının içerisinde girmek sureti ile biliyorsunuz zanlılarla poz vermeleri, resim çektirmeleri bunların hiç birisi yasalar içerisinde yer alan konular değildir. Bunların hepsi suçtur aslında. Ve bu konuda dün akşam bir televizyon programında da anlattım, Anayasamızın 138. maddesi çok açık net ortadadır. Ve bunlara aslında 138. maddenin de uygulanması gerekir. Çünkü siz hangi sıfatla olursa olsun kalkıp da yargı mensuplarını baskı altına alamazsınız. Oradaki zanlıların bir çoğunun elinde cep telefonlarının olduğunu duydum. Bununla ilgili de Adalet Bakanı'na gerekleri söyledim. Bunların üzerine gidilmesi lazım. Bunlar kalkıp da daha önce mafyanın çetelerin telefonları olduğunu biliriz de şimdi de böyle paralel güvenliğin elinde böyle telefonların olması kendi yazarlarının çizerlerinin, bağımsız diye söylenen bağımlı milletvekillerinin buralara gidip onlarla poz vermesi neyin ne olduğunu ortaya çıkarması bakımından çok önemli. Bunlar da öyle zannediyorum ki bu dosyaların içersinde heralde yer alacaktır." cevabını verdi.

Konuyla ilgili mücadelelerinin süreceğini söyleyen Erdoğan, elde edilen bilgiler ışığında sürecin devam edeceğini belirtti. Erdoğan, "Bu süreç elde edilecek bilgiler çerçevesinde daha da yoğun bir şekilde devam edecektir. Burdan geriye adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Bu bizim ulusal güvenliğimiz tehdit eden bir çalışmaydı. Bu ulusal güvenliğimize yönelik alınması gereken tedbirler ne ise bu tedbirler bu tedbirler alınacak ve bu tehdidi oluşturan unsurlara karşı da gerekli olan ne ise bu adım atılacaktır." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimine ve sürece de değinen Erdoğan, "10 Ağustos'ta malum bir cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak da şurada önümüzde 2 hafta kaldı. Halkımız ilk defa kendi oyları ile kendi başkanını seçtiği bir seçimi yaşayacak. Bu seçimin milletimiz için ülkemiz için bir sıçramaya, bir uçuşa adeta milat olmasını diliyorum. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, seçilmiş bir başbakan, seçilmiş bir kabine el ele dayanışma içinde inanıyorum ki geleceğin Türkiye'sini çok daha farklı bir şekilde hazırlayacaklardır." ifadelerini kullandı.

'3 ŞEHİDİMİZ VAR, 6 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'

Kuzey Suriye'de çıkan çatışmada 3 askerin şehit edilmesinden bahseden Erdoğan, "Biliyorsunuz Kuzey Suriye'de PYD ce İŞID arasında bir mücadele var. Bu mücadele içinde Türkiye'ye sızan içerisinde olanlar var. Askerlerimize karşı böyle bir saldırı söz konusu oldu. Bizden 3 şehit olurken, karşı taraftan da 6 tane terörist etkisiz hale getirildi." dedi.

'ATILMASI GEREKEN SON ADIM KONUSUNDA SABIRLIYIZ'

Suriye'deki ve Kuzey Irak'daki Türkmenlerin ve rehin tutulan vatandaşların durumuna ilişkin de Erdoğan, "An be an ora ile ilgili takibimiz de devam ediyor. Ancak oradaki kardeşlerimizi sağ salim kurtarmak için belli hassasiyetleri gözeterek bunu devam ettiriyoruz. Eğer bu hassasiyetleri kaybedersek bu kardeşlerimizin başına herhangi bir şey gelebilir. Atılması gereken son adım noktasında sabırlıyız. Türkmen kardeşlerimizi zaten bütün bu operasyonun içinde görüyoruz. Biliyorsunuz Suriye'deki Türkmenler var, Irak'taki Türkmenler var. Hepsine insanı yardımlarımızı ulaştırıyoruz, ulaştırmaya devam ediyoruz. Irak'taki Türkmenlerin ihtiyaçlarının hemen hemen tamamını biz karşılıyoruz. Bu her alanda sadece gıda ilaç falan değil. Stratejik konularda da her türlü desteğimiz veriyoruz. Aynı şekilde Laskiye, Suriye'nin kuzeyi. O bölgede yaşayan Türkmen kardeşlerimize yönelik de çok daha farklı çalışmalarımız var. Yine gıda idi, ilaç idi, kendilerinin özel ihtiyaçlarını gidermeye yönelik bu adımlarımızı atıyoruz." açıklamasında bulundu.

'İSRAİL SÜREKLİ HAVA DEĞİŞTİRİYOR'

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve ateşkes durumu ile de değerlendirmede bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İsrail sürekli hava değiştiriyor. Hamas da bunlara inanmıyor. Diyor ki hem ateşkes imzalayalım diyorsunuz ateşkesi ilan ediyorsunuz ateşkes ilan edildikten sonra bakıyorsunuz İsrail saldırılarını devam ettiriyor. 12 saat ateşkes dendi, arkadan 24 saat dendi, hatta benim teklifim geçici ateşkes imzalansın ve bu bir hafta geçici ateşkes de sadece oraya bir şart konsun. Görüşmeler devam ederken insani yardım konusunda insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması Filistin'e ulaştırılması olsun, ilk başta bu konuya olumlu bir bakış vardı. Daha sonra 24, 24, 24 saat şeklinde devam ettirelim diye bir haber geldi ve Dışişleri Bakanım son üç gündür Doha'daydı ordan Paris'e geçtiler. Bu görüşmelere devam ettiler. Onun öncesinde MİT Müsteşarı oralardaydı. Ve 3-4 gün bu çalışmalara oralarda iştirak ettiler. Sürekli olarak irtibat halindeyiz, sürekli olarak görüşüyoruz. Temennim odur ki şurada birkaç gün içerisinde bu ateşkes sağlıklı bir şekilde sağlanır. Ve buradaki ölümle son bulur."

Ayrıca Erdoğan, bayramda tatil yapıp yapmayacağı sorusunda da "Bu bayram tatil bayramı değil. Bu bayramda hem yakınlarımızı büyüklerimizi ziyaret edeceğimiz gibi halkımızla beraber olacağız." cevabını verdi.