Hdp Eş Genel Başkanı Yüksekdağ Açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partilerinin, seçim barajını geçtiğini herkesin bildiğini söyledi.

Van'ın merkez İpekyolu ilçesindeki kadın seçim bürosunun açılışına katılan Yüksekdağ, burada yaptığı konuşmada, her yerde partilerine yönelik kampanya yürütüldüğünü, ancak bunun mertçe, demokratik yöntem ve siyasetle yapılmadığını öne sürdü.

Demokrasiden anlamayanların sandıklarda ve bütün yaşam alanlarında insanlara baskı kurarak saltanatlarını pekiştirmek istediğini savunan Yüksekdağ, şöyle konuştu:

"Bugün saymışlar arkadaşlarımız, istatistiği çıkarılmış 1,5 ay boyunca 56 seçim büromuza saldırdılar, yaktılar, yıktılar. Onlarca arkadaşımızı gözaltına aldılar. Diyadin'den Cizre'ye, İstanbul, Ankara, Uşak'a varıncaya kadar her yerde önümüze kendilerinin kontrolündeki çeteleri çıkardılar. Kendilerinin hususi polisleri, askerleri yetmiyor gibi, örgütledikleri, yönlendirdikleri ırkçı çetelerle bir linç hareketi geliştiriyorlar. Ancak bunları yaparak bir gıdım bile ileriye gidemiyorlar ve bizlerin ileriye yürüyüşünü bir gıdım bile durduramadılar."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Van'da toplu açılış törenine katılacağını anımsatan Yüksekdağ, partilerine karşı, devletin bütün kurumlarının imkanlarının kullanıldığını, aynı zamanda tarafsızlığı Anayasa tarafından tescil edilen Cumhurbaşkanı'nın da bu kampanyaya katıldığını iddia etti.

Yüksekdağ, diğer partilerin HDP'ye karşı bölgede büyük bir hezimet yaşayacağını ileri sürerek, şöyle konuştu:

"Bölgede de Türkiye'de de HDP'nin gümbür gümbür yükseldiğini gördüler. Cumhurbaşkanı, halklarımızın zaferini ve kendi sonunu önüne gelen anketlerden gördü. Bunu gördükten sonra sağına soluna bakmadan soluğu bölgede aldı ve il ili dolaşıyor, kendisine başkanlığın yolunu açacak oyu toplayabilmek için kampanya yürütüyor. Böyle bir cumhurbaşkanını Van taşımak, bağrına basmak zorunda değil. Böyle bir cumhurbaşkanını Türkiye taşımak zorunda asla değil. Cumhurbaşkanı yarın gelecek diye partimizin seçim bürosunun önündeki pankartı indirtmeye çalışıyorlar. Utanın, bunlar Türkiye'nin siyasi tarihine utanç vesikası olarak girecek. Bize demokrasi dersi vermeye kalkanlar, bize şiddetten, baskıdan uzak siyasi çalışma dersi vermeye çalışanlar, bizim seçim çalışmalarımızı sokak sokak bastırmaya çalışıyorlar. Fakat sanmasınlar ki bu şiddetin hesabı sorulmaz. Halk bunun hesabını soracaktır."

Halkın her durumda, "barış, özgürlük, demokrasi ve kardeşlik" dediğini, ancak siyasi iktidarın bu dilden ve kutsal değerlerden anlamadığını öne süren Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti öncesinde kendilerine sıkıyönetim yasasının dayatıldığını savundu.

Yollarının aydınlık, geleceklerinin parlak olduğunu ve 7 Haziran'da tüm emeklerinin karşılığını alacaklarına inandıklarını dile getiren Yüksekdağ, şunları kaydetti:

"Bu halkın karşısında hesap vermek zorunda kalanlar onlar olacak. Biz her yerde çalışmaya devam edeceğiz. Kimseyi Van'da birbirinden ayırmayacağız. Ayrım yapmadan bütün Van halkını, kardeşlik hukukunu tam alarak sevgiyle kucaklayacağız. Biz buradaki kardeşliği tesis edersek, Van'ın birliğini sağlarsak, birliğimizin önündeki AKP engelini kaldırırsak, emin olun bu kent şahlanacaktır. Biz bu engeli kaldıracağız ve önümüzde hiçbir engel ve baraj kalmayacaktır."

Selahattin Demirtaş'ın evine yapılan baskına da değinen Yüksekdağ, eş genel başkanlarının evini yanlışlıkla bastıklarını söyleyenlerin ve yöneticilerini tutuklayanların 7 Haziran'da derslerini alacağını ifade etti.

Yüksekdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu büyük zaferde esas pay kadınlarımızın olacak. Annelerimizin mücadelesi, direnci, bütün direnen kadın arkadaşlarımızın yeni yaşama merhaba dediği gün olacak 7 Haziran. O zamana kadar yorulmadan, usanmadan, ara vermeden, of demeden çalışmaya devam edeceğiz. Partimizin ileriye gittiğini, bu günden kazandığını, barajı yıktığını herkes biliyor. Dost da düşman da bu barajı bizim öz güvenimizle enkaza çevirdiğimizi çok iyi görüyor. Sandıklarda oylarımızın, halkımızın demokratik iradesinin nöbetini tutacağız. Her bir oy, bir tarih demektir. Bütün Türkiye 7 Haziran'da bir tarih yazacak. İşte biz sandıklarda da her bir oyumuza sahip çıkacağız. Hırsızlara, yolsuzluğu ve komployu kendine siyasi yöntem olarak belirleyenlere karşı sandıkları savunacağız ve sandıklardan kadınların, bütün ezilenlerin geleceği çıkacak."

Yüksekdağ, konuşması sonrası kadınlara karanfil dağıttı.