Meclis'te "Terör Sorununun Çözümüne" Yasal Çerçeve Çiziliyor

TBMM İçişleri Komisyonu'nda görüşmeleri başlayan ve çözüm sürecinde, terörün sonlandırılmasına yasal çerçeve çizen tasarının görüşmelerine geçilmeden MHP ve HDP arasında gerginlik yaşandı. Usul tartışması ile başlayan toplantı yapılan tartışmaların ardından, tasarının geneli üzerindeki görüşmelere geçildi. Toplantıda yapılan tartışmaların ardından, tasarının geneli üzerindeki görüşmelere geçildi.

TBMM İçişleri Komisyonu, Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair" Kanun Tasarısını görüşmek üzere toplandı. Komisyon Mehmet Ersoy Başkanlığında toplandı. Toplantı tasarının görüşmelerine geçmeden, MHP ve HDP'lilerin tartışmaları ile başladı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, söz konusu tasarının içeriğine yönelik eleştirilerini, "Terör tehdidi ile komisyon toplanamaz" sözleriyle gösterdi. HDP'liler ise Vural'ın sözlerine karşılık sert tepki gösterdi. Toplantı, bir süre MHP ile HDP'liler arasında çıkan sözlü tartışmayla devam etti. Ardından, MHP'nin tasarının İçişleri Komisyonu'nda görüşülmesinin Anayasa ve İçtüzüğe aykırı olduğu şeklindeki itirazlarının yanıtının Meclis Başkanlığı'ndan gelmediğini bu gerekçeyle komisyonun toplanamayacağını anlattı. Tartışmalar devam ederken, Meclis Başkanlığı'nın, MHP'nin yaptığı itiraza ret yanıtı geldi. Bu kez de Vural "usul" tartışması başlattı.

-ANAYASAL SUÇ İŞLENİYOR-

Usul tartışması üzerine söz alan MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, Güneydoğu'da Anayasal ihlallerin yapıldığını buna da Hükümetin göz yumduğunu öne sürdü. Bölgede terör örgütünün yol kestiğini, vergi aldığını, mahkeme kurduğunu, kimlik kontrolü yaptığını belirterek, "Bu 4 unsur devlet kurmak demektir. Orada Anayasal ihlaller yapılıyor. Hükümet buna göz yumuyor. Hükümet burada paçasını kurtarıyor" dedi. Tasarıda Anayasal aykırılıklar olduğunu öne süren Bal, "Hükümet Anayasa suç işliyor" diye konuştu.

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da, Hükümetin tasarısını savunarak, "Şu anda Türkiye'nin geleceği konuşuluyor. Tarihi bir noktadayız. Ankara tarihinin en önemli başlangıcını görüşüyor" diye konuştu. Bu konuda herkesi destek vermeye çağıran Kaplan, "bu tasarıyı külliyen yok saymayız" dedi.

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de tasarıyı eleştirerek, "son derece hayati dayatmayla karşı karşıyayız. Tasarının Anayasa'ya aykırılık özelliği var" dedi.

Usul tartışmalarının ardından, Tasarının geneli üzerindeki görüşmelere geçildi.

-YENİ YOL BHARİTASI YENİ YASAL DÜZENMELER-

Komisyona Hükümet adına katılan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, tasarının içeriğini anlattı. Atalay, çözüm süreci ile ilgili yeni bir yol haritası üzerinde çalıştıklarını ve bu çerçevede yeni kanunların da hazırlandığını açıkladı. Çözüm sürecinin amacının Türkiye'yi normalleştirmek olduğunu belirten Atalay, "Terörün çözümü noktasında geriye bakıldığında hükümetlerimiz döneminde ne kadar yol kat edildiği görülüyor. Bu konuyu milli bir mesele olarak ele almalıyız. Bu tasarı ile Meclis idaresini devreye sokarak, siyasetin önünü açmalıyız" dedi.

Atalay, çözüm sürecinden bahsederken, 12 yıllık AK Parti Hükümetleri döneminde terörün çözümü noktasında aldıkları mesafeyi anlatırken, "Bugünden geriye bakıldığında, ülke ve millet olarak ne büyük mesafeler aldığımız ve çözümü hayal bile edilemeyen sorunları ülke gündeminden bir bir nasıl çıkardığımız açık bir şekilde görülmektedir" dedi.

Çözüm sürecini başarıya ulaştırarak, ülke ve millet olarak bu yakıcı sorunu da geride bırakacaklarını kaydeden Başbakan Yardımcısı şöyle dedi:

"Ülkemizin ve insanımızın enerjisini, bölgesinde ve dünyada örnek gösterilen bir Türkiye için harcayacağız. Çözüm süreci, ülkemizin on bir yıllık demokratikleşme ve normalleşme birikimi üzerine inşa edilmiştir. Bu süreç, Sayın Başbakanımızın 2005 yılındaki Diyarbakır konuşması ile işareti verilen paradigma değişiminin ve 2009 yılında bir devlet politikası olarak başlatılan Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin devamı niteliğindedir. Çözüm sürecinin amacı, vatandaşlarımızın talep ve beklentilerini dikkate alarak ve geçmişte yapılan haksızlıkları telafi ederek Türkiye'yi normalleştirmektir. Bu yönüyle Çözüm Süreci, çok büyük hassasiyetle, büyük dikkatle, yaralı duyguları tamir etme; karşılıklı güveni tesis etme ve kardeşlik hukukunu yüceltme sürecidir."

Çözüm süreci ile ilgili Hükümetin bundan sonraki hedeflerini ise Atalay şöyle dile getirdi:

"Bundan sonraki başlıca hedefimiz; örgüt mensuplarının silahlarını bırakması, devletin de bu insanların evlerine, normal hayata, siyasete dönmeleri için gereken çalışmaları yapmasıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse, çözüm sürecinin nihai hedefi; tıpkı 23 Nisan 1920'de olduğu gibi, bu vatanın tüm insanlarını kapsayacak ortak ruhu yakalamak ve daha güçlü, daha müreffeh ve daha özgür Türkiye idealine ulaşabilmektir. Bu sürecin partiler üstü, milli bir mesele olarak ele alınması dileğimizdir. Bu konuda ülkemizde de siyasetin, iktidarı ve muhalefetiyle, daha yapıcı ve pozitif bir tutum içinde olması gerektiğini savunduk. Bu kanun tasarısı vesilesiyle muhalefete mensup bazı siyasetçilerin kamuoyuna yansıyan beyanlarında böyle bir yaklaşımın işaretlerini görmekten de büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu önemli Tasarı, bir yönüyle Meclis iradesini devreye sokarak siyasetin önünü açıcı, siyaset alanını genişletici bir özellik taşımaktadır. Konuya bu yönüyle de bakılmasının önemli olduğunu düşünüyorum."