Suriye Krizi'nin Komşu Ülkelere Etkileri" Paneli

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Şaban Kardaş, "Mülteciler aslında Suriye krizinin en çok etkilenen kısmı. Bunun dışında ekonomik ve güvenlik alanında da bu krizden etkilenim var." dedi.

Swissotel'de ORSAM ve Konrad Adenauer Stiftung Derneği (KAS) iş birliğiyle düzenlenen panelin açılışında konuşan ORSAM Başkanı Kardaş, "Suriye Krizi'nin Komşu Ülkeler Üzerindeki Etkileri" toplantı için kapsamlı bir saha çalışması ile rapor hazırlandığını söyledi.

"Mülteciler aslında Suriye krizinin en çok etkilenen kısmı" diyen Kardaş, bunun dışında ekonomik ve güvenlik alanında da bu krizden etkilenildiğini ve hazırlanan raporda farklı bir yaklaşımın benimsendiğini kaydetti.

Kardaş, yeni bir proje çerçevesinde hazırlanacak raporda Suriye'deki azınlık gruplarla ilgili bilgilerin yer alacağını, Hristiyan, Türkmen ve Kürt gruplarının bu savaştan nasıl etkilendiğinin ve bu grupların göç sürecinin raporda yer alacağını belirtti.

Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Derneği Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop da Suriye'de başlayan krizi çok uzun zamandır takip ettiğini belirtti.

Dürkop, geçen hafta Türkiye'yi ziyaret eden Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'nin mülteci sorununda ne yaptığını gördüğünü ve bu konuda Türkiye'nin çalışmalarını övgüyle karşıladığını hatırlattı. "Almanya geçen yıl 1,1 milyon mülteci kabul edeceğini açıklamıştı ama mülteci konusunda çok şey yapmamız gerekiyor." diyen Dürkop, çalışmaları nedeniyle ORSAM'a teşekkür etti.

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) eski Başkanı Halid Hoca da konuşmasında, Suriye krizinin yarattığı sorunlar nedeniyle küresel kriz haline geldiğini, bu nedenle küresel kapsamlı yaklaşımın gerektiğini ancak şu anki yaklaşımın sorunun temeline inemediğini ifade etti.

Hoca, "Bölgenin güvenliği ve Suriye halkının kanı pahasını hala Esed rejimi şiddeti tırmandırmaktadır. Ola ki bu stratejiyle rejimin bir çıkış yolu bulabilme ihtimali mevcuttur." dedi.

"Şu an Suriye'de İran ve Rusya ekseninde oluşan yeni bir süreç izliyoruz"

"2013'te haziran ayında Guta'ya kimyasal silah atılmasından sonra (rejim) Rusya aracılığıyla uluslararası toplumdan zaman satın alarak hayatta kalmıştır. 2014 yılında İran'ın Umman'da ABD'lilerle yaptığı nükleer anlaşmada da İran daha sonra bölgede kilit oyuncu haline gelmiştir. Şu an Suriye'de İran ve Rusya ekseninde oluşan yeni bir süreç izliyoruz." diye konuşan Hoca, bu eksenin hem Suriye'nin kendi iç dinamiklerine hem de Suriye'ye komşu ülkelere etki ettiğini söyledi. Hoca, Türkiye ile Rusya arasındaki sürtüşmenin, Yemen'de Suudi Arabistan ile İran arasındaki çatışmanın Suriye'deki Rusya - İran eksenli yeni sürecin bir tezahürü olduğunu söyledi.

Suriye halkının hiçbir zaman Türkiye'den uzatılan yardım elini unutmayacağını dile getiren hoca, Türkiye'ye Suriye halkı adına teşekkürlerini sundu.