DHA İSTANBUL BÜLTEN -1
ÇATALCA'DA DURUSU GÖLÜ'NDE ALABORA OLAN KAYIKTAKİ 2 KİŞİ KAYBOLDU, 1 KİŞİ KURTARILDIHaber-Kamera: Soner HASIRCIOĞLU / İSTANBUL DHA - ÇATALCA Durusu Gölü'ne (Terkos) balık tutmak için açılan 3 kişi teknenin alabora olup batması nedeniyle kayboldu.
ÇATALCA'DA DURUSU GÖLÜ'NDE ALABORA OLAN KAYIKTAKİ 2 KİŞİ KAYBOLDU, 1 KİŞİ KURTARILDI
Haber-Kamera: Soner HASIRCIOĞLU/ İSTANBUL DHA - ÇATALCA Durusu Gölü'ne (Terkos) balık tutmak için açılan 3 kişi teknenin alabora olup batması nedeniyle kayboldu. 3 kişiden birisi göldeki başka bir balıkçı teknesindeki kişiler tarafından kurtarılırken diğer 2 kişiyi arama çalışmaları gece saatlerinde devam etti ancak sonuç alınamadı. Göldeki sis nedeniyle arama çalışmalarına sabah saatlerine kadar ara verildi.
Olay, dün saat 22.00 sıralarında Çatalca, Ormanlı Mahallesi yakınlarındaki Durusu Göl'ünde (Terkos) meydana geldi. Göle balık tutmak için geldikleri öğrenilen Mesut Yılmaz (44), ve isimleri henüz tespit edilemeyen 2 kişi teknenin alabora olması nedeniyle göle düştü. Teknenin battığını fark eden başka bir balıkçı teknesindeki kişiler bir taraftan gölde boğulmakta olan kişileri kurtarmak için yardıma koşarken diğer taraftan da itfaiye ve jandarmaya ihbarda bulundu. Göle düşen kişilerden birisi diğer balıkçılar tarafından kurtarılarak tekneye ardından kıyıya çıkarıldı. İhbar üzerine olay yerine jandarma sualtı arama kurtarma ekipleri, itfaiye dalgıçları ve sağlık ekipleri sevk edildi. Göle düşen Mesut Yılmaz (44), ekipler tarafından kurtarıldı. Yılmaz, sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesi sonrası ambulansla Çatalca Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Mesut Yılmaz (44), tedavisinin ardından taburcu edildi. Yılmaz, olayla ilgili ifadesine alınmak üzere jandarma karakoluna götürüldü.Dalgıçların gölde yaklaşık 3 saat süren aramaları sonucu kaybolan 2 kişi bulunamazken aramalara göldeki sis nedeniyle ara verildi. Aramaların sabah saatlerinde tekrar başlayacağı öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------Ekiplerden görüntü-Aramalardan görüntü-Genel ve detaylar+++-Çatalca Devlet Hastanesi'nden genel ve detaylar20.12.2019 - 02.51 Haber Kodu : 191220005
20.12.2019 - 04.13 Haber Kodu : 191220007_============================
2-İBB ÖNÜNDE FAYTON İÇİN ÇADIRLI PROTESTO SÜRÜYOR
Haber- Kamera: İlkay DİKİCİ/ İSTANBULBüyükada'da bulunan, Ruamlı 81 atın iytlaf edilmesinin ardından çeşitli STK üyelerinin bulunduğu grubun, Saraçhane'de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) önünde çadırlı protestosu sürüyor.Grubun, Adalar'daki atlı faytonların kaldırılıncaya kadar çadırlı protestolarına devam edeceği öğrenildi. "ADALAR'DA TEK BİR ATLI FAYTON KALMAYINCAYA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ" Çadır kuran gruptan Onur Kavrak, "Biz hayvan özgürlüğü aktivistleri olarak aylardır atlı fayton sürecinin takipçisiyiz. Özellikle Ekrem İmamoğlu 27 Mart'ta 'faytonları kaldıracağıma dair söz veriyorum' adlı metnin altına imza attıktan sonra. Bugün buraya ruam dolayısıyla katledilen atlar için çadır kurma ve eylem yapma kararı aldık. Ada'daki hayvanların hasta olması ve ölüme terk edilmesinin sebebi apaçık bir şekilde Ada'da atlı fayton uygulamasının devam etmesidir. Adalar'da tek bir atlı fayton kalmayıncaya kadar biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu gece ve gerekirse devamında burada kalacağız. Ekrem Bey yarın akşam 19.30 için bize randevu verdi. Makamında görüşeceğini söyledi. Aramızdan temsilciler görüşecek kendisiyle." ifadelerini kullandı. Görüntü Dökümü: ------------Pankartlardan detaylar-Çadırlardan detaylar-Onur Kavrak röportaj-Gruptan detaylar19.12.2019 - Haber Kodu : 191219267_
=============================
3- MALTEPE'DE FATMA ŞENGÜL'Ü ÖLDÜREN SANIĞA "HAKSIZ TAHRİK" İNDİRİMİ
-"Haksız Tahrik" indirimi ile müebbet hapis cezası 18 yıla düşürüldü
Haber: Yüksel KOÇ/ İstanbul DHA
Maltepe'de 30 Mart 2019 tarihinde sabah saatlerinde aynı iş yerinde çalıştığı Fatma Şengül'ü evinin önünde silahla öldüren Zeynel Akbaş, oy çokluğu ile "Haksız tahrik altında öldürme" suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Başkanı Adem Kahriman, karara muhalefet şerhi koydu. Başkan Kahraman, sanık ile maktulün aynı işyerinde çalıştığına dikkat çekerek, tanık olarak dinlenen işyeri arkadaşlarının sanık ile maktul arasında olumsuzluğa rastlanmadığını söylediklerini, bu nedenle sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmasına muhalefet ettiğini belirtti. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına, tutuklu sanık Veysel Akbaş ve avukatı ile maktul Fatma Şengül'ın oğlu Koray Şengül, kızı Açelya Şengül ve avukatları katıldı. Fatma Şengül'ün ailesinin avukatı Aylin Mert, Fatma Şengül'ün eşini kaybettikten sonra 3 çocuğunu büyüttüğünü, kanserle mücadele ettiğini belirterek, sanığın suçu canavarca hisle tasarlayarak işlediğini belirterek, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını ve cezasında herhangi bir indirim uygulanmamasını istedi. Söz alan Fatma Şengül'ün oğlu Koray Şengül, "Olay günü bu adamın gülüşü hala aklımda. Sadece annemizi değil 'acabalarımızı da' öldürdü. Bu caninin en ağır ceza ile cezalandırılması temennimizdir" dedi. Sanık Zeynel Akbaş, olay günü Fatma Şengül ile karşılaştığını belirterek, "Fatma hanımla karşılaştığımda, 'sen mi karşıma çıktın geri zekalı' demesiyle kendimi kaybettim. 5 dakika sonra da kendi kalbime ateş etim. 10 yıldır rahatsızım. Ruh halimin bozukluğuyla böyle bir şey olmuştur. Kontrolden geçmem iyi olur. Aklıselim olan bir kişi böyle bir şey yapmaz" dedi. Karar verileceği belirtilerek son sözü sorulan sanık Akbaş, "Kendimde olsam bu olay olmazdı. Rahatsızlığım nedeniyle ani tepkiyle yaptım. Pişmanım" dedi. OY ÇOKLUĞU İLE 'HAKSIZ TAHRİK' İNDİRİMİ UYGULANDIKısa bir ara veren mahkeme, oy çokluğu ile sanığı, "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırdı. Maktulün sanığa hakaret ettiğini, sanığın bu kızgınlıkla hareket ettiğini gerekçe gösteren mahkeme, "Haksız tahrik" indirimi uygulayarak cezayı 18 yıla düşürdü. Mahkeme, vicdani kanaat ve sanığın olay sonrası davranışlarını gerekçe göstererek, sanık hakkında iyi hal indirimi yapmadı.BAŞKAN KARARA MUHALİF KALDI
Mahkeme Başkanı Adem Kahriman, karara muhalefet şerhi koydu. Başkan Kahraman, sanık ile maktulün aynı işyerinde çalıştığına dikkat çekerek, tanık olarak dinlenen işyeri arkadaşlarının sanık ile maktul arasında olumsuzluğa rastlanmadığını söylediklerini, bu nedenle sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmasına muhalefet ettiğini belirtti. Başkan Kahriman, sanığın "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırılması görüşünde olduğunu belirtti.BASIN AÇIKMALASI
Fatma Şengül'ün Avukatı Aylin Mert ve ailesi duruşma sonrası adliyenin önünde basın açıklaması yaptı. AVUKAT: İSTİNAFA TAŞIYACAĞIZAvukat Aylin Mert açıklamada şunları söyledi: Fatma Şengül 30 Mart tarihinde işe gitmek için evinin önüne çıktığında bilerek, isteyerek katledildi. Yargılamanın başından bu yana talep ettiğimiz şey şu; bu cinayet tasarlanarak işlenmiştir. Bu nedenle insan öldürme suçunun nitelikli halinden hüküm kurulması gereklidir ve bunun da karşılığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Sanık direk Fatma'nın evden çıkmasını bekleyerek onu vurdu. 'Markete peynir almaya gidiyordum, sabahın o saatinde cebimde silahımla ve cebimde kurşunlarımla' dedi. 'Bana Fatma hakaret etti' dedi. 'Ne bakıyorsun bana' dediğini söyledi. ve bu mahkeme 'haksız tahrik vardır' dedi. 'Bu cinayet tasarlanarak işlenmedi, cinayetin basit hali söz konusudur' dedi, ağırlaştırılmış değil, müebbet hapis cezasından kapıyı açtı ve ardından haksız tahrik indirimi uyguladı. Karar kesinleşmiş değil. Bir üst mahkemeye taşıyacağız. İstinafa taşıyacağız. "NE HAKLA İNDİRİM YAPTILAR"Oğlu Koray Şengül şöyle konuştu: Sanığın baştan sona bütün yalanlarına rağmen ne hakla indirim yaptılar hala anlamış değilim. Soruyorum; hangi özür annemi bana geri getirecek. Anneme 5 defa kurşun sıkmış, dördü isabet etmiş. Bu tasarlayarak değil de nedir. Bu katilin cezası ağırlaştırılmış müebbetten aşağı değildi. "ANNEMİN ADALETİ DEĞİL ERKEK ADALETİ İŞLEDİ" Annesinin adaletinin değil erkek adaletinin işlediğini söyleyen Fatma Şengül'ün kızı Açelya Şengül, "Katil anneme 5 kurşun sıktı dördü öldürücü yerlerine isabet etti. ve katili 18 yıl ceza aldı. Bu adalet salonları her zamanki gibi katilleri korudu." ifadelerini kullandı. Görüntü Dökümü: --------------Karar sonrası adliye koridorunda karara tepki görüntüleriFatma Şengül'ün kızı Açelya Şengül'ün adliye koridorunda fenalaştığı görüntüDuruşmaya katılanların adliyeden çıkışlarıAvukat Aylin Mert, Koray Şengül ve Açelya Şengül'ün açıklama yapmalarıAçıklamadan genel ve detay görüntü19.12.2019 - 19.37 Haber Kodu : 191219252
=============================
4 - MARMARA ÜNİVERSİTESİ'NDEN ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ AÇIKLAMASI
İSTANBUL DHA
Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, Yüksek Öğretim Kurulu(YÖK)'ün Şehir Üniversitesi kararına ilişkin açıklamada bulundu.Açıklamada, "Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 19.12.2019 tarihli toplantısında "Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun 17.12.2019 tarihli inceleme raporu ve 18.12.2019 tarihli kararı değerlendirildiğinde; İstanbul Şehir Üniversitesi'nin mevcut mali durumu itibariyle eğitim-öğretim faaliyetinin sürdürülemeyeceği; öğrencilerin ve akademik ve idari personelinin mağduriyetinin büyüyeceği ve eğitim öğretim faaliyetlerinin aksamasının kaçınılmaz hale geleceği anlaşıldığından Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 25/d-3 maddesi uyarınca İstanbul Şehir Üniversitesi'nin faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasına ve idaresinin garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi'ne devrine" karar verilmiştir." hatırlatması yapıldı.Açıklamada şu ifadelere yer verildi: Türkiye'nin önde gelen yükseköğretim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi, garantörlük ve hukuki sorumluluğunun bir gereği olarak, İstanbul Şehir Üniversitesi'ndeki eğitim-öğretim ve akademik faaliyetleri ilgili mevzuat çerçevesinde yürütecektir. İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin hakları Marmara Üniversitesi'nin garantörlüğü altındadır. Öğrencilerimizin herhangi bir mağduriyet ile karşılaşmaması için gerekli tedbirlerin ivedilikle alınacağı hususunu başta öğrencilerimiz ve aileleri olmak üzere bütün kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.Görüntü Dökümü:
--------ARŞİV19.12.2019 -18.59 Haber Kodu : 191219244
==========================
5- İSTANBUL'DA YENİ YIL HAZIRLIKLARI
Haber- Kamera: İlkay DİKİCİ/ İSTANBULYeni yıla 12 gün kala İstanbul'da yeni yıl hazırlıkları sürüyor. İstanbul'un işlek caddelerinde ve meydanlarındaki ağaçlar ışıklandırıldı. Sokakları adeta lamba gibi aydınlatan ağaçlara zaman zaman ışıklandırılmış binalar eşlik etti. İstanbul'un en çok turist çeken noktalarından birisi olan İstiklal Caddesi, cadde boyu yeni yıl ışıklarıyla donatıldı. Nişantaşı'nda ise yeni yıl süslemelerinin adresi Nişantaşı Meydanı oldu. Vatandaşların, Nişantaşı Meydanı'nda ışıklar ve süslerle donatılmış yılbaşı ağaçları ile hatıra fotoğrafı çektirdiği görüldü. Görüntü dökümü: ------------İstiklal caddesi detay-Nişantaşı Teşvikiye Caddesi detay-Nişantaşı Meydanı detay-Beşiktaş Meydanı detay-Beşiktaş Dolmabahçe Caddesi detay20.12.2019 - 00.00 Haber Kodu : 191220001
===========================
(Tekrar)
6- ŞİLE BEZİNDEN SONRA İSTANBUL LÜFERİNE COĞRAFİ İŞARET BAŞVURUSUİhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - İSTANBUL'da Şile bezinden sonra başvurusu yapılan 2'nci Coğrafi İşaret ürünü lüfer oldu. Boğaz lüferi için hazırlanan 'Coğrafi İşaret' başvuru dosyası bakanlığa gönderildi. Coğrafi işaret, tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite simgesi olarak biliniyor. TÜRKPATENT, TOBB ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın destek ve katılımıyla 2'nci İstanbul Coğrafi İşaret Zirvesi düzenlendi. Güneşli'deki Gastronometro'da düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Varın Numanoğlu, İtalya'nın Türkiye Büyükelçisi Massimo Gaiani, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, TOBB ve İTO yetkilileri katıldı.
Coğrafi İşaretler, Uluslararası ve Yerel Uygulamalar'ın ele alındığı zirvede patent başvuruları ve bunun sağladığı yararlar öne çıkarılırken, İstanbul'un bu konuda oldukça geride kaldığı vurgulandı. Zirvede 'İstanbul'un Coğrafi İşaretleri' konulu bölümünü yöneten İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, giderek azalan Boğaz lüferini ticari kaygıların ötesinde coğrafi işaret zirvesine neden taşıdıklarını anlattı. Prof. Dr. Öztürk, İstanbul'un 1-2 yıl önce coğrafi işaret alan tek ürününün Şile bezi olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: "Artık bunun yanında deniz ürünü olarak da lüfer olacak. Genetik analizler yaptık. Lüferin Akdeniz, Karadeniz, Boğaz'da, Marmara'da yaşayanları farklı popülasyona sahip. Coğrafik işarette biz de farklılığı arıyoruz. Boğaz lüferi Marmara Denizi'nden, farklı popülasyona sahip ve genetik olarak birbirlerinden farklı. O zaman bu balığın üzerinde durmalı. Asi balık olarak bilinen lüferin bir de göçmen tarafı var. Mayıs ayında çıkar, Karadeniz'e geçer, Eylül-Ekim ayında döner. Lüfer için geç uyandık. Büyük bir kampanya başlatmamız lazım. İstanbul, bir özelliğini, kültürünü kaybediyor. Bu konuda bir şeyler yapmamız lazım. İstanbul; 'İçinden okyanus geçen' bir şehir. 100 sene önce Cebelitarık Boğazı'ndan başlayan bir alt akıntı, 100 yıl sonra burada. Bu akıntı buradan Karadeniz'e hayat veriyor. Bu balık, bu nedenledir ki bu tuzlulukta bu oksijen seviyesinde yaşıyor. Ama lüfer zor durumda. Onun için bir şey yapmamız gerekiyor."
6 İSMİ VAR
Prof. Dr. Bayram Öztürk, lüferin boyu değiştikçe, 'Defne yaprağı', 'çinekop', 'sarı kanat', 'lüfer', 'kofana' ve artık hiç görülmeyen 'sırtı kapkara' isimlerini aldığını hatırlatırken, "Lüferin korunması ve bunun için coğrafi işaretler içerisine alınması gerekir. Elbette bu lüferin bütün sorunlarını çözmeyecek. Lüferin devamlılığı için başka şeyler de yapmak gerek. Suyun kirlenmemesi, habibatın ve Marmara Denizi, İstanbul Boğazı'nın korunması lazım. Yaşam alanlarındaki, İstanbul Boğazı'ndaki gürültü denizdeki canlılar için akustik travmaya neden oluyor. Bu konuda son 10 yılda çalışmaya başladık. Coğrafik işaretlerin bize birçok faydası var. Kaçak avcılık, Marmara ve Boğazların kirletilmesinin önlenmesi paydaşların eğitilmesi genetik araştırmalar farkındalık ve pazarda denetim gerekli" diye ekledi.İTO: İSTANBUL İÇİN 17 ÜRÜN BELİRLENDİ
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özer de, İstanbul'un coğrafi konumu bakımından dünyanın önemli merkezlerinden biri olduğunu, megakent için coğrafik işaret alabilecek 17 ürün belirleyebildiklerini anlatırken, "Ne kadarı üzerinde başarılı olacağız bilemiyorum ama İTO ve yönetim olarak ısrarla bu işin üzerine gidip elimizden geleni yapacağız" dedi."BAŞVURUYU İMZALADIM"
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca da İstanbul'da 661 kilometre kıyı şeridi bulunduğunu, bu kentin aynı zamanda Türkiye'nin en büyük balıkçı filosuna sahip olduğunu, 7/24 esasına dayalı olarak sürekli denetim yaptıklarını söyledi. Karaca, İstanbul lüferine coğrafi işaret alınması için 1 yıldan bu yana sürdürdükleri çalışmaların tamamlandığını, 2 gün önce başvuru evrakını imzalayarak, Türk Patent ve Marka Kurumu'na iletilmek üzere ilgili bakanlığa gönderdiklerini açıkladı. Karaca, şu bilgileri verdi: "İnşallah İstanbul için 2'nci coğrafik işareti alacağız. Şanlıurfa ve Gaziantep'e coğrafik işaret alanında yetişmek için size söz veriyorum. İstanbul'u sadece sanayi kenti ve binalardan ibaret zannetmeyin. İstanbul'un yüzde 35'i yerleşim alanı şu anda. Yüzde 44'ü orman. Yüzde 16'sı yani 100 bin hektar alan tarım arazisi. İstanbul manda varlığı bakımından Türkiye ikincisi. Bununla ilgili iki coğrafi işaret hazırlıklarımızı tamamladık. Manda yoğurdu ve manda kaymağı ile ilgili coğrafi işaret hazırlığımız başladı. Ayrıca kimse bilmez belki çeltik üretimi de var. Ormanlı'da pirincimiz var. Ormanlı pirinci başvurusu ile ilgili bayağı mesafe aldık. Yalıköy çalı bezelyesi gibi birçok ürün var. Birçoğunu söylemiyoruz. Çünkü rekabet var. Biz il müdürlüğü olarak elimizden geleni yapıyoruz."KAÇAK AVLANANLARIN TEKNESİNE EL KONULABİLECEK
Karaca, Marmara Denizi'ndeki bazı bölgelerde kirlenme ve balık stoklarındaki av baskısının had safhaya ulaştığını, kaçak troller ve bilinçsiz avcılık nedeniyle yer yer denizin dibinin çöl haline geldiğini, bu alanları kurtarmak için başlatılan çalışmalarda önemli mesafe kat edildiğini vurguladı. Karaca, "Denizde 5 milyon metrekare alanı taradıktan sonra 170 bin metrekare denizde avlanmaya devam eden terk edilmiş ağları topladık. Yeni yılda kaçak avcılıkta teknelere el koyma yetkisi valiliklere geçiyor. Daha önce Kabahatler Kanunu ile çeliştiği için sıkıntı oluşuyordu. Elimiz çok güçlenecek. 100 tonu geçti bu yıl küçük boy avlanan balığa el koyduk. Geleneksel balıkçılığı desteklemeye devam edeceğiz" dedi.COĞRAFİ İŞARET NEDİR?
Coğrafi işaret, tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite simgesi olarak biliniyor. Coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanıyor. Coğrafi işaret, 6 bin 769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 34 üncü maddesinde "Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işaret olarak tanımlanıyor. Coğrafi işaretler, menşe adı ya da mahreç işareti olarak tescil ediliyor.. Gıda, tarım, maden, el sanatları, sanayi ürünleri coğrafi işaret tesciline konu olabiliyor.Görüntü Dökümü:
---------------------Zirveden görüntüler-Prof.Dr. Bayram Öztürk konuşurken-İTO Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Özer konuşurken-İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca konuşurken-İzleyicilerden görüntüler20.12.2019 - 08.45 Haber Kodu : 191220009