Aslı Baş Davasında İlk Duruşma Tarafları Memnun Etmedi
Muğla'nın Bodrum İlçesi Yalıkavak Beldesi'nde, 2.5 yıl önce turizmci Ahmet Bayer'in villasının terasından düşüp ölen 2003 yılı 'Miss Model Of The World' (Mankenler Kraliçesi) yarışması birincisi 32 yaşındaki Aslı Baş'ın ölümü ile ilgili olarak...
Muğla'nın Bodrum İlçesi Yalıkavak Beldesi'nde, 2.5 yıl önce turizmci Ahmet Bayer'in villasının terasından düşüp ölen 2003 yılı 'Miss Model Of The World' (Mankenler Kraliçesi) yarışması birincisi 32 yaşındaki Aslı Baş'ın ölümü ile ilgili olarak Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması tarafları memnun etmedi. Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemi ile yargılanan Ahmet Bayer ve oğullarının avukatı Mustafa İlker Gürkan, ilk bilirkişi raporuna yapılan itirazların dikkate alınmadığını savunurken, Aslı Baş'ın ailesinin avukatı Faruk Zorba ise "Kimse gerçeği anlatmıyor, deliller tam toplanmamış" dedi.
Manken Aslı Baş, 21 Temmuz 2010 tarihinde saat 02.30 sıralarında, vurgun yediği için tekerlekli sandalyeye mahkum turizmci Ahmet Bayer'in Yalıkavak Beldesi'ndeki Clup Flipper Tatil Köyü içindeki villasının 6.5 metre yüksekliğindeki terasından düşerek öldü. Aslı Baş'ın ölümüyle ilgili olarak işadamı 56 yaşındaki Ahmet Bayer ile oğulları 24 yaşındaki Volkan Bayer ve 26 yaşındaki Hakan Bayer hakkında 'Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, suç delilerini yok etme gizleme veya değiştirme' iddiasıyla açılan ve ömür boyu hapis cezası istenen davanın ilk duruşması yapıldı.
Duruşmaya, tutuksuz yargılanan Ahmet Bayer, tutuksuz yargılanan oğlu Volkan Bayer, tutuklu yargılanan diğer oğlu Hakan Bayer ile aynı davada delilleri karartmakla suçlanan hizmetli Murat Umirov, Aslı Baş'ın babası Mehmet Yavuz Baş, annesi Müesser Baş, avukatları Fahri Safa Küpçü ve Mustafa Tırtıl ile Bayer ailesinin avukatları Mustafa Apaydın, Mustafa İlker Gürkan ve Atilla Kaan Komut ile Bayer'in yakınları katıldı. 4 sanık ile 15 tanığın dinlendiği duruşma yaklaşık 13.5 saat sürdü. Duruşmada, tanıklardan büyük bölümü, Ahmet Bayer ve Murat Umirov'un, Aslı Baş ailesi avukatlarının jandarma ve savcılıkta verdikleri ilk ifadelerle ilgili sorularını "Hatırlamıyorum", "Öyle mi?", "Öyle demek istemedim" ve "Olayın şokundaydım" diyerek yanıtladı.
Baş ve Bayer ailesi avukatları sık sık tartıştı. Duruşma sonunda mahkeme heyeti tutuklu sanık Hakan Bayer'in tutukluluk halinin devamına, tutuksuz yargılanan işadamı Ahmet Bayer, oğlu Volkan Bayer ve Murat Umirov'un da tutuksuz yargılanmalarının devamına karar vererek duruşmayı 5 Nisan tarihine erteledi.
HAYAL KIRIKLIĞI
Duruşma çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ahmet Bayer, bu ilk duruşmanın kendisi için tam bir hayal kırıklığı olduğunu ifade ederek şöyle dedi:
"Hiçbir delil olmadan, tam tersine bütün görgü tanıkları ve bütün delillerin elde olmasına, olayın bir intihar olduğunu göstermesine rağmen, oğlumun tutuklu yargılanacak olması bizim için hayal kırıklığı oldu. ABD'den Almanya'dan görgü tanıkları geldi. Gördüklerini anlattılar. Bu kadar görgü tanığının gözü önünde olan bir olayda tutukluluğun devamına karar verilmesini anlayabilmiş değiliz. Deliler toplanmamış. 2.5 yılda toplanmayan deliller bundan sonra ne zaman toplanacak? Adalete güvenimizi sarsmak istemiyoruz, ama suçsuz yere de oğlum cezaevinde yatıyor."
"DURUŞMADA HAZIR BİLİRKİŞİYLER DİNLENMEDİ"
Bayer ailesinin avukatlarından ve Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan da, yaptığı açıklamada, mahkemenin duruşmada hazır bulunan bazı bilirkişileri dinlemediğini ileri sürdü. Hakan Bayer'in tutuklanmasına neden olan ilk bilirkişi raporuna yapılan itirazların mahkeme tarafından göz önüne alınmadığını iddia eden Gürkan, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyarak, bu rapor ve rapora neden olan kamera görüntüleri ve teknik bulguların incelenmesini sağlayacaklarını söyledi.
"DELİLLER, CİNAYET OLDUĞUNU GÖSTERİYOR"
Aslı Baş ailesinin avukatı Faruk Zorba ise, 3yıl önce olan bir olayın yargılanmasına yeni başlandığını anlatırken, şöyle konuştu:
"Soruşturmanın uzun sürmesi ve etkili bir soruşturma yapılmamış olması bizleri ve aileyi çok üzdü. Yani delillerin toplanmadığı bugün bir kez daha ifade edildi. Sanıkların ifadeleri bugün esaslı bir şekilde değişti. Ne yapılırsa yapılsın, ne kadar delilleri yok etmeye çalışırsanız çalışın, gerçeğin bir gün ortaya çıkması gibi bir özelliği var. Yargılamalar neticesinde bu olayın açıklığa kavuşacağına ve suçluların cezasını alacaklarına inanıyoruz. Aslı'nın ölümünden sonra tam 17 ay hiçbir şey yapılmamış olması gibi bir durum var ortada. Mahkeme heyeti yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapacak. Dinlenmeyen tanıklar dinlenecek. Müvekkillerimiz kimseyi suçlamıyor. Orada ne yaşandığını öğrenmek istiyor. Kimse gerçeği anlatmıyor. Müvekkillerim gerçeğin ortaya çıkmasını istiyor. Eğer bir kaza olduysa onu, cinayet olduysa bunu bilmek istiyor. Ama bugüne kadar elde edilen deliller ki büyük bir kısmı yok edilmesine rağmen, toplanmamış olmasına rağmen, bu olayın bir intihar değil, cinayet olduğunu gösteriyor." - Muğla/ Bodrum