Aziz Nesin'in Kaldığı Ve Kurtarıldığı "O " Odanın Son Hali
Madımak Oteli'nin işletmecilerinden Bener Öğütçü, olaylar sonrası oteli tekrar işletmenin zor bir süreç olduğunu belirtti.
Sivas'ta kamulaştırma kararıyla birlikte devletin tapulu malı haline gelen Madımak Oteli'nin işletmecilerinden Bener Öğütçü, olaylar sonrası oteli tekrar işletmenin zor bir süreç olduğunu belirterek, "Biz özel sektör olarak yaşanan tepkileri anlayışla karşıladık. Bine kamuya geçtikten sonra beklentiler artacaktır. Kamunun bu işin içinde olması burayı saatli bomba haline getiriyor." dedi. Olaylar sırasında Yazar Aziz Nesin'in kaldığı ve itfaiye merdiveni ile kurtarıldığı oda da tamamen boşaltıldı. Bugün itibariyle binanın tapusu da Özel İdare'ye geçti.
2 Temmuz 1993'te 37 kişinin öldüğü olayların yaşandığı Madımak Oteli'nde tahliye işlemleri hızlandırıldı. Sivas 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin belirlediği 5 milyon 601 bin lira bedelle kamulaştırılarak İl Özel İdaresi'ne devredilen Madımak Oteli'nde eşyaların taşınması işlemi devam ederken bina içerisinde odalarda bulunan yatak, baza, elbise dolapları, battaniyeler ve halı gibi eşyalar Sivas'ta yaşayan fakir ailelere dağıtılmak üzere belediye bünyesinde faaliyet gösteren Hayat Ağacı Derneği'ne taşınıyor. Eşyalar otel önüne gelen belediye ye ait kamyonlara yüklenerek derneğin deposuna götürülürken otelin tapusu da resmi olarak İl Özel İdare'ye geçti. Binanın resmi olarak kendilerine geçtiğini belirten İl Özel İdare Genel Sekreteri Mahmut Kayhan tapu belgesi ile birlikte otele gelerek boşaltma işlemleri ile ilgili otel işletmecisi Bener Öğütçü ile görüştü. Öğütçü kendilerinin de oteli bir an önce teslim etmek istediklerini ve boşaltma işlemlerinin sürdüğünü belirterek, "Oteli boşaltmak için 15 gün süremiz var. O nedenle bu 15 gün içerisinde buradayız. "dedi. Öğütçü otelin tabelasının indirilmesi ile ilgili de Kayhan ile özel olarak görüşmek istediğini belirtti. Bugün itibari ile otelin tapu tescil belgesinin İl Özel İdaresi'ne geçtiğini belirten Mahmut Kayhan, "Kamulaştırılması İl Özel İdaresi tarafından yapılan Madımak Oteli gerekçeli kararı intikal etti. Bu karar tapuya da intikal etti. Bugün tapu tescil belgemizi aldık. Otelin boşaltılması için de arkadaşlara makul bir süre verdik. Umarım bundan sonra burası güzel hizmetlere vesile olur. Tabelayı da mülkiyet bize geçtiği için uygun bir zamanda indireceğiz." dedi.
'BAĞRIMIZA TAŞ BASTIK'
Ailesi adına son 6 yıldır otelin işletmesini yürüten Bener Öğütçü ise DHA'ya özel açıklamalarda bulundu. Otelin kapatılmasından dolayı üzgün olduğunu söyleyen Öğütçü, "Burası bizim için anıları yüksek olan bir yer. Çocukluğumun ve hayatımın geçtiği yer. Bize acı verdi ama acı bir olayın, talihsiz olayların yaşanması belirli talepleri doğurdu. Kamudan talep de gelince yapmak zorunda olduğumuz şeyi yaptık. Gerekçeli kararla da oteli boşaltma işlemine başladık. Mahkemenin kararı belli. Biz bağrımıza taş bastık." diye konuştu.
'3 ÇALIŞAN ORTADA KALDI'
Otelin kamulaştırma sürecinde Vali Ali Kolat ile ön görüşme yaptıklarını belirten Bener Öğütçü, "Satışın anlaşma yoluyla olup olmayacağı konusunda vali beyle bir görüşmemiz olmuştu. Kamulaştırma durumunda özellikle 3 personel için iş konusunda bir çalışma yapılıp yapılamayacağı konusunda bilgi istedik. Ama gerekli ilgiyi göstermedi ve konunun kendilerinin dışında olduğunu söyledi. Biz tüm çalışan elemanlarımızın yasal haklarını verdik, yardımcı olmaya da çalışıyoruz. Bazıları emekli yaşında. Ama özellikle 3 arkadaşımız işsiz kaldı. Sivas'ın iş potansiyeli belli. Bu arkadaşlarımızın sadece otelcilik konusunda potansiyelleri var ve iş bulmaları zor olacak. Öze İdare ve ya Valiliğin bu konuda hassasiyet göstermesini diliyoruz." dedi.
'HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ'
Kamulaştırma sonunda mahkemenin belirlediği 5 milyon 601 liralık bedelin yetersiz olduğunu söyleyen Öğütçü, "Yasaların bize verdiği haklar doğrultusunda bütün mercilere başvuracağız. Önce Yargıtay ile başlayacağız. Bedel Emlakçılar derneğinin hazırladığı bedelin çok altında. Bir kaç emlakçıdan görüş alınmış. Derneğin verdiği raporlar dosyaya yerleştirilmemiş. Hukuki bir sıkıntı var. Ticaret Odası ve Belediyenin biçtiği değerin bile altında rakamla karşı karşıya kaldık. Bilirkişi raporu da daha önce basına sızdı. Bunlar bizi üzdü. Mahkemenin kararı elbette geçerlidir. Biz sadece onunla ilgili başvurabileceğimiz her yere başvuracağız." şeklinde konuştu
'ÖN YARGILARLA MÜCADELE ETTİK'
1993'teki olaylardan sonra oteli tekrar işletmeye açmanın kolay olmadığını söyleyen Bener Öğütçü, "Birincisi ön yargılarla mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz. Şehir halkı haliyle tepki gösteriyor. Ben Sivas'ın suçlu olduğuna inananlardan biri değilim. Olayların içinde başka nedenler olduğu belli. Hangi neden olursa olsun Sivas suçlu duruma sokuldu. Halk da bize tepkili oldu. Onların suçlu olmadıklarını anlatmakla işe başladık. Ancak devamında otel siyasi bir ifade haline geldi. Olay toplumsaldı ama bu belirli bir siyasi düşünceye kanalize edilmeye çalışıldı. Biz bir ticari işletme olduğumuzu anlatmak için çaba gösterdik. Sonradan oluşan kamulaştırma dönemi ve Alevi çalıştayı sürecinde çok yara aldık. Müşterilerimiz eridi. Burası dedem Murtaza Öğütçü'nün kurduğu işletme. Manevi değerine uygun şekilde ticari hayatını devam ettirmekti amacımız. Son noktaya kadar da devam ettik. Bu da bizim için mutluluk kaynağı." dedi.
'MÜŞTERİLER OLAYLARI SORUYORDU'
Otel tekrar işletmeye açıldıktan sonra gelen müşterilerin genellikle olayla ilgili sorular sorduğunu belirten Öğütçü, "Gelen müşterilerimizden bir kısmı turist kafileleriydi. Bunlar arasında buraya hassasiyet duyarak kalmak istemeyenler oldu. Bazıları ise özellikle burada kalmak istedi. Çok sıkıntılar çektik. Çoğunlukla olayların nasıl olduğu ile ilgili şeyler soruyorlardı. O zaman fazla işin içinde olmadığımız için bildiğimiz kadarıyla cevap veriyorduk. İnsanların hassasiyetleri noktasında da bazı ekstra şeyleri paylaşıyorduk. Son 2-3 yılda sorulan sorular ise daha çok buranın ne zaman kamulaştırılacağı yönündeydi." diye konuştu.
'BURASI KAMUDA SAATLİ BOMBA'
Tapunun devredilmesinden sonra İl Özel İdare Genel Sekreteri ile yaptığı görüşmede "Saatli bombayı kendilerine devrettikleri' yönünde bir ifade kullanan Bener Öğütçü, "Saatli bomba derken, biz ticari işletme olarak özel mülkiyetin verdiği yetkiyle 2 Temmuz'larda, acının yoğun günlerinde insanlarla bazı şeyleri daha fazla paylaşıp, onları sakinleştirmeye çalıştık. Ama provakatif şeyler de oluyordu. Öfkeyle binanın camı kırılıyordu, zarar veriliyordu. İçeriye giren insanlar oluyordu. Örneğin 2 yıl önceki anmalarda kalabalık Muhsin Yazıcıoğlu için olumsuz pankart açınca, bir gün sonra o siyasi görüşü paylaşan başka biri binaya gelerek cama döviz yapıştırıp, sıkıntı yaratıyordu. Biz bu tür şeylerden hiç şikayetçi olmadık. Kamuya geçince durum ve beklentiler farklı olacaktır. Örneğin Alevilerin müze olması talebi var. Sivas'ta yaşayan çoğunluk anı evi ve kütüphane olmasını istiyor. Biz özel ticarethane olarak bazı şeyleri göğüslüyorduk. Kamunun bunun içinde olması saatli bomba gibi. Özel İdare ancak iyi bir çalışma ile ve güzel projeler üreterek bu işin içinden çıkabilir. Onlar için daha sıkıntılı bir dönem başlıyor. Umarım aklı selim kararlar ile güzel projeler çıkar." dedi.
'EĞİTİM AMAÇLI KULLANILABİLİR'
Binanın müze olması veya kütüphaneye dönüştürülmesi ile ilgili olarak da görüşlerini paylaşan Öğütçü, "Burada rahmetli olan aydınların isteyeceği şey halkın ve özellikle çocukların aydınlanmasıdır. Çocuk kütüphanesi olmasının yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığınca ihtiyaç sahibi çocuklar için eğitim çalışmaları yapılabilir. Umarım burası aydınlanmaya sahne olan bir yere dönüşür." dedi. Ailesinden kentte kimse kalmadığını, kendisinin de kamulaştırma ile misyonunun tamamladığını söyleyen Öğütçü, kentten ayrılacağını dile getirdi. Otelin tabelasını Özel İdare'nin indireceğini ifade eden Öğütçü, 'İndirilirken yazının zarar görmemesini özellikle rica ettim. Burada küçük bir evimiz var. Tabelayı orada olduğu gibi muhafaza etmeyi sürdüreceğim." diye konuştu.
305 NUMARALI ODA
Otelin boşaltma işlemi sürerken, olayların başlama nedeni olarak gösterilen Yazar Aziz Nesin'in kaldığı ve olaylar sırasında itfaiye merdiveni ile penceresinden indirildiği 305 nolu oda da boşaldı. Odanın giriş duvarında ise halen 'Yangın çıkışı' tabelasının asılı olduğu görüldü.