'Derdimiz Terörü Bitirmek'
İçişleri Bakanı Atalay, 'Hükümet Olarak Derdimiz, Terörü Bitirmektir. Ulaşırsak Eminim Türkiye Çok Rahatlayacaktır' Dedi
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Hükümet olarak derdimiz, terörü bitirmektir. O safhaya ulaşırsak eminim Türkiye çok rahatlayacaktır'' dedi.
Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Atalay, ''Terörün ilerisinin bağımsızlık, federasyon, özerklik talebi olacağı'' eleştirilerine karşılık, ''Biz bunları hiç ifade etmedik, ifade de etmeyiz. Biz ülkemizin üniter yapısını pekiştirmek istiyoruz. Bu tür fitneleri kaldırmak istemiyoruz. Yoksa ne federasyon ne özerklik. Böyle bir şey olur mu? AK Parti böyle bir şey düşünecekmiş ve bunları gündeme getirecekmiş. Böyle bir şey söz konusu olamaz'' diye konuştu.
Hesabını veremeyecekleri hiçbir şeyin olmadığını ifade eden Atalay, ''AK Parti ve iktidarı dönemi, şeffaf bir dönemdir. Hiç karanlık bir şeyimiz yok. Karanlık odalarda hiçbir işimiz yok. Eskiden karanlık odalarda olanları şimdi aydınlatıyoruz'' dedi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Demokratik Açılım'' süreciyle ilgili eleştirileri yanıtlarken, ''Eğer 15 yıl önce bu soruna köklü olarak el atılmış olsaydı, bugünkü kadar zor olmazdı. Ama bugün el atılmazsa 10 yıl sonra çok zor olur. Türkiye'de etnik kimlik bilinci, 25 yılda çok gelişmiş...'' dedi.
Herkesin ülkenin iyiliğini ve yücelmesini istediğini, hiç kimsenin kimseye hainlik suçlaması yapmaya hakkı olmadığını kaydeden Atalay, ''Bayrağımız hepimiz için aynı değerdedir. Ama yanış politikalar vardır, olabilir. Geçmişte de olmuştur. Eleştirelim. Ama kimseyi ülkeyi satmakla, bölmekle, parçalamakla, hainlikle ne olur suçlamayalım. İnanın Türkiye, eski Türkiye değil. Büyüyor. Ne olur olumlu yönlerini görelim. Güzel şeyler oluyor'' diye konuştu.
Atalay, ''Demokratik Açılım'' konusunda şunları kaydetti:
''Bakın, biz buna hiç dokunmayabilirdik. Böyle gelmiş, böyle gitsin diyebilirdik. Zaten sınır ötesi operasyon izni de verilmiş. Terörle mücadelenin güvenlik boyutunda zerre kadar zafiyet yoktur ve olamaz. Bir can bizim için çok önemli. Aralık 2007'den beri 61 defa hava harekatı, 34 defa hava keşfi icra edilmiş, binin üzerinde sorti yapılmıştır. Bunların hepsi devam ediyor. Burada bunlarla yetinilebilirdi. Ama bizim ve Başbakanımızın bir farkı var; biz dokunulmazlara dokunuyoruz. ülkenin sorunu varsa 'Böyle gelmiş, böyle gitsin' diyemeyiz. Nerede haksızlık, adaletsizlik, sorun varsa biz ona el attık. AK Parti'nin özelliği ve farklılığı bu. AB konusu 50 yıldır donmuş, biz bunu çözeceğiz dedik, çözdük. Bütün gücümüzle yürüyoruz. Türkiye, AB'ye girecek. Bu konulara hiç dokunmayanlar oldu yıllarca ama biz dokunuyoruz. Ülkemde sorun varsa çözmek istiyorum.
Birbirimizi niye suçluyoruz, niye, 'yabancı proje' diyoruz? Türkiye kendi meselelerini konuşamaz mı? Bizim uzmanlarımız, terör uzmanlarımız, devlet adamlarımız, yetişmiş insanlarımız yok mu, niye başkalarından alalım? Türkiye değişti, bırakın proje almayı, biz dünyadaki sorun alanlarına proje veriyoruz. Irak ve Suriye ikisi de Arap ülkesi, aralarındaki sorun için gelip Türkiye'den çözüm istediler. Biz gidip çözdük. Biz başkalarına sorun çözerken, 25-30 yıllık terör sorununa çözümü ben bilmem kimden alacağım? Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, bize bu yakışmaz. Size de yakışmaz. ülkeyi bölmek, ayrıştırmak...Bu ülkeyi bölmek için inanın çok uğraşmışlar, kimi sol, kimi sağ, kimi mezhep, kimi etnik...Bu büyük millet direnmiş. Yılların ihmali... Eğer 15 yıl önce bu soruna köklü olarak el atılmış olsaydı, bugünkü kadar zor olmazdı. Ama bugün el atılmazsa 10 yıl sonra çok zor olur. Türkiye'de etnik kimlik bilinci bu 25 yılda çok gelişmiş. Buna çok üzülüyorum. Bunları telafi edelim. Türkiye'nin birliğini bütünlüğünü riske etmeyelim. Kim Türkiye'yi böler?''
Dün TBMM Genel Kurulunda ''Çok üzüldüğünü'' belirten Atalay, ''o cümleyi çıkartırdım. Yanlış bir cümle...İstemezdim o cümle olsun konuşmamda. Ama ne olur birbirimizi anlamaya çalışalım'' dedi.
-''ÇADIR MAHKEME KURULMADI, HAKİM GİTMEDİ''-
Atalay, silahını bırakmış terör örgütü unsurlarının gelip devlete teslim olmasını hedeflediklerini, dünyanın her yerinde terörün bu şekilde sona erdiğini anlattı. ''Biz bunun peşindeyiz'' diyen Atalay, yeni düzenleme yapmadıklarını, TCK'nın ''Etkin Pişmanlık'' ile ilgili 221. maddesini okudu. Atalay'ın ''Yeni gelenlerin faydalandığı bu...'' demesine bazı MHP'li üyeler ''Bunu kabul etmiyorlar'' diyerek tepki gösterdi.
Habur Sınır Kapısında ''Çadır mahkeme kurulduğu'' iddialarını hatırlatan Atalay, ''Bu yanlış...Orada çadır mahkeme kurulmadı. Diyarbakır'dan savcılar gitti. Çünkü bunların oradan arabalarla Diyarbakır'a gelmesi, orada bunların sorgulanması, yargılanmasını Diyarbakır Valiliği güvenlik açısından uygun bulmadı. CMK uyarınca Diyarbakır Başsavcılığı, savcı yardımcılarından bir kaçını oraya gönderdi. Oraya hakim gitmedi. Silopi'deki sorgu hakimi yürüttü. Bunlar yargının işidir'' diye konuştu.
-''KİMSE BÖYLE BİR ŞEYE TEVESSÜL EDEMEZ''-
Atalay, Habur Sınır Kapısında meydana gelen görüntüleri onaylamadıklarını, olmaması için Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile birlikte DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile görüştüklerini kaydederek, ''Kendilerine 'Böyle şeyler yapmayın. Ben güvenlik olarak müdahale edersem çok farklı şeyler olur, süreç yürümez. Siz tahrip etmeyin' dedik. Sonra da maalesef tahrip ettiler. Hiç birimiz bunları onaylamadık. Bundan sonra da hiç kimse böyle bir şeye tevessül edemez, aklından bile geçiremez dedik'' diye konuştu.
MHP'li üyeler ''Ama bir kez oldu'' diye laf atarken, DTP'li Osman Özçelik ise ''Tahrik edilen bir şey yok, halk barışa olan özlemini dile getirdi'' dedi.
Terör örgütünü muhatap almadıklarını ve böyle bir şeyi yapmayacaklarını anlatan Atalay, illegal hiçbir yapı, kişi ve unsurla görüşmediklerini, bundan sonra da görüşmeyeceklerini kaydetti. Atalay, ''Bu kimsenin değil, bizim projemiz, devletin projesidir. Bütün unsurlarıyla devletin projesi...Ne dışarının, ne şunun, ne bunun. Uyan uyar, uymayan uymaz. Uygulama esasları da bellidir'' diye konuştu.
MHP'li bir milletvekilinin, ''Diyarbakır Valisi mi 'ben güvenliği sağlayamam' dedi?'' sorusuna Atalay, ''Diyarbakır Valisi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısına bir yazı yazıyor, güvenlik açısından orada olmasının daha kontrollü olacağını söylüyor. Onun üzerine de başsavcı, yardımcılarını gönderiyor'' karşılığını verdi.
-''ŞEHİT'' TARTIŞMASI-
Atalay, görüşmeler sırasında, aralarında CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı'nın da olduğu bazı milletvekillerinin ''Şehitlere yazık değil mi, şehitlere acımıyor musunuz'' dediğini belirtti. Baratalı'nın ''Bunu ben söylemedim'' demesi üzerine Atalay, ''Bunlar kutsal değerler ve kavramlardır'' dedi.
Baratalı'nın ''Şehit babamla onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Şehitlere acınmaz, onur duyulur'' demesi üzerine Atalay, ''Dinimizde şehidin değeri peygamberden sonradır ve biz onları çok iyi biliriz'' karşılığın verdi. MHP'li Mehmet Günal ise ''Şehitler üzerinden ajitasyon yapılıyor'' diyerek tepki gösterdi.
AK Parti'li Muzaffer Baştopçu'nun Günal'a tepki göstermesi üzerine tartışma çıktı. Atalay, ''Konuşmalarda 'şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıyor musunuz?' deniyor. Şu manada söyledim; şehitlerimizin kemiklerini biz sızlatmayız. Biz daha fazla şehidimiz gelmesin, daha fazla analar ağlamasın diye bu işlerle uğraşıyoruz'' diye konuştu.
Atalay, ''İki dilli, iki kimlikli devlet'' gibi bir şeyi söylemediklerini ve böyle bir şeyi düşünmediklerini ifade ederek, ''Benim derdim terörü bitirmektir. Hükümet olarak derdimiz bu. İnşallah o safhaya ulaşırsak eminim Türkiye çok rahatlayacaktır'' dedi.
Terörden rant sağlayanları herkesin bildiğine işaret eden Atalay, ''Bir statüko uzun sürerse, hangisi olursa olsun ondan faydalananlar çıkıyor. O statükonun değişmesini istemiyorlar. Böyle bir statükodan faydalananlar terörün bitmesini istemiyorlar
-''FAİLİ MEÇHULLERİ AYDINLATIYORUZ''-
Güvenlik güçlerinin çok başarılı bir çalışma yaptığını, son 2 yılda sistematik çalıştıklarını belirten Atalay, İçişleri Bakanlığında farklı bir dönem yaşıyoruz. Ülkemiz huzurlu, güvenliğimiz iyidir. Tabii hiç suçsuz bir toplum da değil. Ankara, en güvenli başkenttir. Güvenlik güçlerimiz hem teknolojik hem eğitim olarak ciddi mesafeler almıştır'' diye konuştu.
Bu dönemde çete ve mafyayla mücadelenin öneminin herkes tarafından hissedilmesi gereğine işaret eden Atalay, yıllar öncesine ait gazete manşetlerine bakıldığında bunun görülebileceğini anlattı. Atalay, ''Faili meçhul bırakmıyoruz, geçmiş dönemin faili meçhullerini aydınlatıyoruz. Karanlık hiçbir şey olmasın, şeffaf çalışılsın istiyoruz. Bunlar Türkiye'nin kazanımıdır'' dedi.
Polisin askerliği konusunun zaman zaman gündeme geldiğine dikkati çeken Atalay, bunun değerlendirilerek çözüme kavuşturulabileceğini söyledi.
Atalay, Şırnak ve Manisa valilerinin parti genel merkezlerine gitmesine ilişkin eleştirileri yanıtlarken, mülki idarenin siyasi parti merkezlerine gitmesini ve orada görüşmeler yapmasını tasvip etmediğini kaydetti.
Hükümet olarak mahalli idarelerin ödeneklerine karışmadıklarını anlatan Atalay, ''İçişleri Bakanı gerektiğinde bazı durumlarda belediye başkanını da görevden alabilir. Görevden aldığım en yüksek sayı, -diğerlerinin iki katıdır- AK Parti'li belediye başkanlarıdır. Belli durum mevcut olunca alıyoruz. Burada acımamız yok. Hele mali konular söz konusu olursa katiyen istisna tanımayız'' dedi.
Yeni Trafik Kanununu Meclise getireceklerini belirten Atalay, ''Ben polisin tuzak kurması diye bir şeyi kabul etmek istemiyorum. Trafik polislerine, 'artık bir yerde durup, saklanıp da limit ölçmeyin. Hareket halindeki aracınızda radar olacak. Herkes, bütün yollarda trafik kontrolü yapıldığını bilmeli. Gerekli olan budur. Hız limitleriyle ilgili konu ciddi ve ileri çalışmalar gerektiriyor'' diye konuştu.
İnsan kaçakçılığının ciddi bir sorun olduğuna işaret eden Atalay, Türkiye'nin transit ülke konumunda bulunduğunu, AB ile geri kabul anlaşması üzerinde çalıştıklarını, kendilerine ''Bunu külfet paylaşımı şeklinde yapabiliriz'' dediklerini aktardı.
Atalay, Münevver Karabulut cinayeti konusundaki bir soruyu yanıtlarken, ''Biz de daha çabuk yakalansın isterdik ama 1,5 saat içinde olay aydınlatıldı, ama yakalanması gecikti'' dedi.
-PASAPORTLAR YENİlENECEK-
Yeni pasaportlar konusunda Darphane ile anlaşmaya varıldığını bildiren Atalay, pasaportların yeniden basılacağını söyledi.
Konuşmaların ardından İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının 2010 yılı bütçeleri kabul edildi. Komisyonda daha sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığının bütçesinin görüşülmesine geçildi.