Eğitim Bir-sen Genel Başkan Yardımcısı Çakırcı: "İlmek İlmek Dokuyarak Devasa Bir Güç Haline Geldik"

Son Güncelleme:

Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, bugüne kadar hep ilmek ilmek dokuyarak devasa bir güç haline geldiklerini belirterek, bu gücü toplum, halk ve millet için kullandıklarını kaydetti.

Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, bugüne kadar hep ilmek ilmek dokuyarak devasa bir güç haline geldiklerini belirterek, bu gücü toplum, halk ve millet için kullandıklarını kaydetti.


Eğitim Bir-Sen Elazığ 1 Nolu Şubesi İl Divan Kurulu Toplantısı yapıldı. Kültür Park Mamürat-ül Aziz toplantı salonunda düzenlenen toplantıya Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, Eğitim Bir-Sen Elazığ 1 Nolu Şube Başkanı İbrahim Bahşi, Memur-Sen Elazığ Şube Başkanı Murat Ergen, sendikaların kadın kolları üyeleri ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Eğitim Bir-Sen Elazığ 1 Nolu Şube Başkanı İbrahim Bahşi, bu yıl 3'üncü dönem toplu sözleşmede Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen olarak tarih yazdıklarını belirterek, bugüne kadarki en iyi toplu sözleşmeye imza attıklarını ifade etti. Elazığ'da bir bankadan maaş alan üyeleri için bir promosyon anlaşması imzaladıklarını da anlatan Bahşi, "Bu yıl bizim açımızdan çok bereketli oldu. Önceki promosyon anlaşmasından daha yüksek bir rakamda ücret karşılığında anlaşma imzaladık. Bu promosyon anlaşması üç taksit içinde her yıl ödenecek" dedi.


"OYUNLARA KARŞI BİRLİK İÇİNDE OLMALIYIZ"


Memur-Sen Şube Başkanı Murat Ergen ise, son dönemlerde Türkiye'de yaşanan bir takım olaylardan mutlak suretle ders alınması ve bu olaylar karşısında net tavır belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Özellikle Gezi olayları akabinde Türkiye'de bir takım çevrelerin ülkeye çelme takma, ülke insanını alaşağı etme projesini görmeliyiz. Gezi olayları ülkede bir sivil darbe yapma girişiminde bulunanların eseriydi. Akabinde 17-25 Aralık operasyonlarıyla yine ülkenin geleceğinde darbe yapmak isteyenlere karşı net duruşumuzu Memur-Sen olarak bizler belirttik. Yine 7 Ekim Kobani olaylarıyla birlikte alıştığımız 'beyaz Türkler'in dışında 'beyaz Kürtler'in bölgeyi karıştırma ve bölgeyi birbirine düşürme, Kürt kardeşlerimizi birbirine düşürme projelerini net gördük ve buna karşı tedbirlerimizi aldık. Yine 7 Haziran seçimlerinin hemen arkasından Suruç'ta meydana gelen patlama enteresandır. 1 Kasım seçimlerinin hemen önünde Ankara'da meydana gelen patlama, bunların hepsinin bir tesadüf eseri olmadığını net bir şekilde görmemiz lazım. Bunlar mutlak suretle küresel güçlerin Türkiye üzerinde oynadığı oyunun refleksleridir. Bu reflekslere karşı bizim mutlak suretle dik duruş sergilememiz ve bu ülkede artık demokrasiye inanan insanların bir daha ezilmeyeceği, bir daha horlanmayacağı, bir daha bizlere göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalılar demeyeceği günlere hep birlikte ilerliyoruz" diye konuştu.


"GENÇLİK GELECEK VE İSTİKBAL DEMEKTİR"


Bir ülkenin asıl gücünün topu tüfeği ve tankı olmadığını aktaran Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, bir ülkenin gücünün imanı ve inançlı gençliği olduğunu ifade etti. Bir teşkilatın da asıl gücünün iman ve inançlı gençlik olacağını anlatan Beyhan, şunları kaydetti:


"İşte Memur-Sen'in ve Eğitim Bir-Sen'in en büyük gücü gençliğidir, Genç Memur-Sen'idir. Gençlik Farsça bir kelime olup, hazine manasındadır. Kimin hazinesi daha güçlü ise geleceği de, bugünü de hiç şüphesiz ki onlar belirler. Gençlik gelecek demektir, istikbal demektir. Bu bağlamda Türkiye'nin en büyük konfederasyonu ve federasyonu olarak geleceği ve şimdiki zamanımızı sendikal konularda olduğu gibi sivil toplumun gündeminde de, Türkiye'nin gündeminde de öncü olarak Memur-Sen de geleceği açısından en önem verdiği husus gençlik ve gençlik teşkilatıdır. Bu bağlamda hem Memur-Sen'imizin hem Eğitim Bir-Sen'imizin en önemli hazinesi Genç Memur-Sen'dir. Bütün tarihsel kırılmalarda büyük dönüşümler ve devrimler de hem gençler üzerinde ve gençler aracılığıyla meydana gelmiştir. Dünyadaki en büyük devrim olan Hz. Peygamber'in mücadelesindeki darül erkamdan bu günlerimize kadar bütün tarihsel süreçler incelendiğinde gençliğin etkisi ve bürüştürücü gücü net bir şekilde görülmektedir. Günümüze baktığımızda da yine aynı şekildedir. Herkesin gençliğe yönelmesi doğaldır. Burada dikkat edilmesi ve sorgulanması gereken niyettir. Eğer gençlik ulusal ve uluslararası bir projenin figürü olarak kullanılıyorsa dikkat etmemiz gerekiyor. Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen olarak Türkiye'nin dönüşümüne eğer özne olmaya aday isek gençliğe dokunmamız gerekiyor. Hem de yürekten dokunmamız gerekiyor. Bu bağlamda inşallah Elazığ'ımızın güzel çalışmalarına sizlerde destek vererek daha güzel işler ve daha güzel faaliyetler mutlaka gerçekleşir."


"GÜCÜ MİLLETİN MENFAATİ İÇİN KULLANACAĞIZ


Programın sonunda konuşan Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, bugüne kadar hep ilmek ilmek dokuyarak devasa bir güç haline geldiklerini vurgulayarak, bu gücü de toplum için halk için ve millet için kullandıklarını kaydetti. Millet menfaati için kullandıkları gücü millet menfaati için kullanmaya devam edeceklerini vurgulayan Çakırcı, şu açıklamalarda bulundu:


"Son dönemde ülkemiz üzerinde, İslam dünyası üzerinde çok ciddi operasyonlar yapılmaktadır. Aslında bu operasyonlar son 10 yılda başlayan operasyonlar değildir. 200 yıl önce planlanmış ve bugün uygulanmaya çalışılan operasyonlardır. Maalesef ülkemizin son 3 yılına baktığımız zaman üç önemli darbeyle karşı karşıya kaldık. Üç operasyon yaşadık. Gezi olayları, 17 Aralık operasyonu ve Kobani eylemleri. Bunların her birinin koduna baktığımız zaman aynı kodlardan beslendiğini görüyoruz. Gezi olaylarına baktığımızda duvarlarına yazılan yazılarda 'Zulüm 1453'de başladı' diyor. Kobani eylemlerinde ise yanı başımızda Tunceli'de sokaklara çıkan gençler, 'Yıkılsın minareler, açılsın meyhaneler' diyordu. Yine Kobani eylemleri sırasında ciddi linç girişimleri oldu. 30'a yakın insanımız öldürüldü. Bu oynanan tiyatro 1908'de de oynanmıştı ve sonrası 1. Dünya Savaşı ve dağılan devasa bir imparatorluk. Dünya 5'ten büyüktür diyen adama karşı bir düşmanlık söz konusudur. Öyleyse bizim uyanık olmamız lazım. İslam coğrafyasında bir cesur adam kalktı sesini yükseltti ve yanında duranlar da onunla beraber omurgaları birleşti. Çünkü cesaret bulaşıcıdır. Biri kalkıp da itiraf etmezse, sesini yükseltmezse, hayır demezse Batı dünyası ses çıkarmaz. Sömürmeye devam eder. Burada amaç budur. Bizim halkımıza biçilen oyunun biz farkında olmamız lazım. Bu nedenle 1 Kasım seçimleri son derece önemlidir. Son derece önemsiyoruz. Biz haziran ayında Makedonya ya gitmiştik. Tamda 7 Haziran seçiminden 1 hafta sonraydı. Kosova'da bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi, 'Siz Türkiye'de hapşırırsanız biz burada zatürre oluruz. Türkiye'de neler oluyor bize bir anlatsanıza' diyor. Çünkü Türkiye onların umududur. Türkiye Nijerya'daki gencin umududur. Uzak Doğu'daki gençlerin umududur. Orta Doğu'daki halkların umududur. Onun için bu son kalemizi tahkim etmemiz lazım. Bun nedenle biz Memur-Sen ailesi olarak bu seçimi son derece önemsiyoruz." - ELAZIĞ

Kaynak: İHA