İBB'deki terör soruşturması CHP ile DEVA'yı karşı karşıya getirdi

Son Güncelleme:

İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki (İBB) terör soruşturması tartışması Ekrem İmamoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında devam ederken konuya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi de dahil oldu. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, CHP'li Özgür Özel'in İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı'nın kardeşi hakkındaki sözlerine tepki gösterdi.

Bir süredir İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İBB'deki terör soruşturması kapsamında karşı karşıya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yardımcısı İsmail Çataklı'nın kardeşi hakkında Özgür Özel tarafından çok çarpıcı bir iddia ortaya atılmıştı. Atılan bu iddia 6'lı masada DEVA ve CHP'yi karşı karşıya getirdi.

"LEGAL BİR BANKAYA PARA YATIRMASI TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ YAPMAZ"

Özgür Özel'in Soylu'ya yönelik, "Senin bakan yardımcının yurt dışında firari FETÖ'cü kardeşi var mı yok mu?" sözlerine, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, "Legal bir bankaya para yatırmış olmak ne İçişleri Bakan Yardımcısının kardeşini terör örgütü üyesi yapar ne de benzer durumda olan sayısız insanı. Talep edilmesi gereken Sn. Çataklı'nın kardeşinin cezalandırılması değil, benzer durumdakilerin mağduriyetlerinin sonlandırılması" ifadelerini kullandı.

Yeneroğlu'nun yaptığı açıklamaların devamı şöyle:

"Herkesi kolayca terörist ilan eden İçişleri Bakanının da işine gelince bir hukuk devleti ilkesi olan 'ihbar suçun sabit olduğu manasına gelmesi hatırlaması da bildik çifte standart. Ülke maalesef öyle korkunç bir halde ki aynı durumda olan insanlar terör örgütü üyesi olarak cezaevinde yatabildiği gibi devletin en ileri makamlarında da oturabiliyor veya insanlar makamlarına göre bir hukuksuzluğu alkışlayıp diğerini koruyabiliyor.

HEM İKTİDARIN HEM DE MUHALEFETİN SORUMLULUĞU

Hukukun geçerli olmadığı ve dolayısıyla herkesi tehdit eden bu tabloyu değiştirmedikçe ülkede hiçbir şey düzelmez, sadece nöbetleşe zorbalık devam eder. Şart olan herkesin ötekinin hakkını da kendi hakkıymış bilinciyle savunması. Bu hem iktidarın hem de muhalefetin sorumluluğu."