İnternete Bağımlı Hale Gelmek ve Hazır Yemek Yeme Alışkanlığı Kalp Hastalıklarını Arttırıyor
Denizli Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr.türkan Demir, İnternetin İnsan Hayatına Çok Hızlı Bir Şekilde Girmesinin, Gençleri Dış Dünyadan Çıkararak Hareketsiz Bir Yaşama Sürüklediği, Bunun Yanı Sıra Hazır Yemek Yeme Alışkanlığının Artmasının Kalp Hastalıklarına Davetiye Çıkardığını Söyledi.
Denizli Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr.Türkan Demir, internetin insan hayatına çok hızlı bir şekilde girmesinin, gençleri dış dünyadan çıkararak hareketsiz bir yaşama sürüklediği, bunun yanı sıra hazır yemek yeme alışkanlığının artmasının kalp hastalıklarına davetiye çıkardığını söyledi.
12,18 Nisan Kalp Haftası dolayısıyla bir açıklama yapan Denizli Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Türkan Demir, 20. yüzyılın başından beri kalp hastalıklarının, ölümün en sık nedenleri arasında yer aldığını belirterek, birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de en önemli ölüm nedenlerinden birinin koroner kalp rahatsızlığı olduğunu söyledi. Koroner kalp rahatsızlığının orta ve ileri yaş hastalığı olduğunu kaydeden Dr. Türkan Demir, "Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, gelişiminde sigara kullanımı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi birçok risk faktörü sorumlu tutulmaktadır. Bu risk faktörlerinin düzeltilmesi durumunda hastalığın oluşması ya da mevcut hastalığın ilerlemesinin önlenmesi umulmaktadır. Kronik kalp rahatsızlığının patolojik olarak lezyonu kolesterol plağı olup, genç olgular ve belirtilerin medikal tedavi ile kontrol edilemediği olgularda anjiyoya kadar giden ileri tetkik ve tedaviler yapılmalıdır" dedi. Koroner kalp rahatsızlığında, risk faktörlerinin düzeltilebilir ve düzeltilemeyen faktörler olarak ikiye ayrıldığını belirten Denizli Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Türkan Demir, sigara, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, obezite ve hareketsiz yaşamın düzeltilebilir faktörler arasında yer aldığını söyledi. Yaş, erkek cinsiyet, aile öyküsü, şeker hastalığı, kişilik tipi, nadir görülen risklerde aşırı alkol kullanımı, kanda dolaşım bozuklukları, ürik asit yüksekliği ve aşırı kahve kullanımının ise düzeltilemez faktörler olduğunu belirten Demir, "Kilo verme, sigarayı bırakma, hastanın tansiyonunu düzeltme ve egzersiz yapmasını sağlama tedavinin ilk aşamasıdır. Kolesterol seviyesindeki yüzde 1'lik düşme hastalığın görülme sıklığını yüzde 2 azaltır. Kan basıncındaki 6 milimetre civa düşme ile koroner kalp hastalığı hızında yüzde 14 azalma görülmektedir. Bu hastalık, 35-84 yaş arası erkeklerde 2 kat yüksektir. Koroner damar hastalığından şüphelenilen, medikal tedavi ile geçmeyen göğüs ağrısı olan, 50 yaşın altında olan, efor testinde yüksek risk taşıyan, koroner kalp rahatsızlığı şüphesi olan ve ritim bozukluğu yaşayan hastalar ile kapak ameliyatı geçiren 40 yaşın üstünde ve istirahat esnasında göğüs ağrısı çeken hastalar, 50 yaşından genç kalp krizi geçiren, kalp krizi sonrası rahatsızlığı geçmeyen hastalar varsa, bunları koroner anjiyoya yönlendiriyoruz" dedi.
Sigara içenlerin yarısının, sigara içimiyle ilişkili sebeplerden öldüğünü kaydeden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Türkan Demir, kalp krizinden sonra sigara içilmeye devam edilmesinin, yaşam beklentisini yarıya indirdiğini söyledi. Dumansız tütün ürünlerinin de damar hastalıkları riskini artırdığını ifade eden Demir, sigaradan oluşan karbon monoksit karboksihemoglobin seviyesini artırdığını, kanın oksijen taşımasını azalttığını ve göğüs ağrısını uyardığını belirtti. Diyet tedavisinin kalp hastalıklarının riskini azalttığını kaydeden Türkan Demir, koroner kalp hastalığının son zamanlarda gençlerde de yaygın olarak görülmesinin nedenini, hareketsiz yaşam ve fast food beslenmenin artmasına bağladı. İnternetin hayatımıza çok hızlı bir şekilde girmesinin, gençleri dış dünyadan çıkararak hareketsiz bir yaşama davet ettiğini kaydeden Türkan Demir, "Bunun yanı sıra hazır yemek yeme alışkanlığının artması kalp hastalıklarına davetiye çıkarmaktadır. Bu nedenle düzenli ve sağlıklı beslenme yollarına başvurarak, spor yapmayı ihmal etmemeliyiz. Çünkü kalbimiz en değerli organlarımızdan biridir" dedi.
(AV-SÇ-Y) 15.04.2008 16:17 TSİ