Suruç'ta Annesi ve Kardeşini Kaybeden Genç Kız Patlama Anını Anlattı

Son Güncelleme:

Suruç'taki bombalı saldırıda annesi ve kardeşini kaybeden Sinem Kılıç, olayı "Her yerimize etler geldi. 'Üstümdeki parçalar benim arkadaşımın' diyorsun." sözleriyle anlattı.

Şanlıurfa Suruç'taki saldırıdan yaralı kurtulan ama annesi ve kardeşini kaybeden Sinem Kılıç, korkunç patlamayı anlattı. Kılıç, "Her yerimize etler geldi. O çok etkiliyor insanı. 'Üstümdeki parçalar benim arkadaşımın' diyorsun." dedi.

ANNE VE OĞUL PATLAMADA CAN VERDİ

Şanlıurfa Suruç'taki bombalı saldırı, ölenlerden her birinin ailesinden bir parça eksiltti. Kılıç Ailesi'nde ise kayıp 2 kişiydi. HDP Parti Meclisi Üyesi Ferdane Kılıç, oğlu Nartan'la birlikte patlamada can verdi. Geride eşini ve oğlunu kaybeden Metin Kılıç ile saldırıdan yaralı kurtulan, annesi ve kardeşini kaybeden Sinem Kılıç kaldı.

"ANNEME SEN DE GEL DEYİNCE, YANINIZDA OLAYIM DEDİ"

24 yaşındaki ağabeyi Nartan Kılıç gibi Kosova'da inşaat mühendisliği okuyan Sinem Kılıç, Suruç'a gidişlerini şöyle anlatıyor: "Annem, sanırım annelik içgüdüsüyle 'Acaba gitmeseniz mi, okulla ilgili problem çıkar' demişti. 'Sen de gel' deyince, 'Tamam içim rahat edecek, yanınızda olayım' dedi. Otobüs yolculuğumuz çok güzeldi. Amacımız sınırı geçmekti. Sınırın karşı tarafındaki bir Çerkez taburu ile görüşmek, görüşemezsek bile sınırdan uzaktan da olsa birbirimizi selamlamak istiyorduk."

"ETRAFTAN İNSANLAR FIRLAMAYA BAŞLADI"

Saldırı anında yaşadıklarını Sinem Kılıç, şu sözlerle dile getiriyor: "Patlamadan hemen önceydi. Annemle yan yana duruyordum. Pankartın hemen arkasında arkadaşlar, onların arkasında da biz vardık. Nartan karşı tarafta fotoğraf çekiyordu. Annemden konuşma yapmasını istedim. Annem yürüyünce ben de arkasından birkaç adım attım. Binanın camları döküldü. Etraftan insanlar fırlamaya başladı. Etraftan et parçaları geliyordu.

"BAKAMAYACAĞIM ANNEM GALİBA YERDE YATIYOR"

Beni çektiler 'Kaç' diye. Yanan insanlar vardı. Annem yüzüstü yatıyordu. Tekrar anneme baktım, anneme sarılan birisi vardı. Aynı Nartan'ın kıyafetleri vardı üzerinde. Belki de abimdi, emin değilim. Arkadaşlarıma, 'Bakamayacağım annem galiba yerde yatıyor' dedim."

"ÜSTÜMDEKİ PARÇALAR BENİM ARKDAŞIMIN DİYORSUN"

Yaşadıklarıyla ilgili psikiyatr ile konuştuğunu belirten Sinem Kılıç, "Otururken birkaç kare sürekli beynimde. Kafamı yere eğdiğim an, insanların fırlama anı, sonra arkaya baktığımda herkesin yerde yattığı, çimenlerin yandığı, insanların yandığı an. Birisi paramparçaydı. Herhalde eylemciydi o. Her yerimize etler geldi. O çok etkiliyor insanı. 'Üstümdeki parçalar benim arkadaşımın' diyorsun. O gün giydiklerimi atmadım, yıkadım ayırdım. Ondan sonra elleyemedim bile" dedi.

"EN SON TERMİNALDEN YOLCU ETMİŞTİM ONLARI"

Metin Kılıç ise 27 yıllık can yoldaşını, eşini kaybetmiş. Kızının patlamadan kurtulmasıyla teselli buluyor. Eşiyle 27 yıl dolu dolu yaşadıklarını söyleyen Kılıç, şöyle konuşuyor:

"Yoldaşlığı da evimizi de hayatı da paylaştık. En son terminalden yolcu etmiştim onları. Kızım patlama sonrası beni aradığında, sesi gülmeyle ağlama arasındaydı. Eşim 'Kobani'ye geçtiklerinde güvenlik problemi olur mu?' diye anaç duyguyla hareket etti. 'Onlara sahip çıkarım' düşüncesi vardı. Ama maalesef böyle bir şey oldu. Ferdane'yi Abhaz, Nartan'ı Adige bayrağıyla defnettik. Kafkasya'dan gelen arkadaşların getirdiği anavatan toprağını da serptik."

Kaynak: Habertürk