Tüik Başkanı Aydemir Açıklaması

Son Güncelleme:

"Kent kır ayrımında veri vermeyi durdurduk. OECD ile Eurostat’ın kullandığı hücre sistemi denilen yeni kent kır ayrımlarını uygulayacağız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız çalışmalarını yıl sonuna kadar bitirebilirse, 2015’te AB standartlarına uygun yeni bir kent kır ayrımına gideceğiz" "Bu kadar veriyle uğraşıp hata yapmamak mümkün değil. Önemli olan şey, hatamızı öğrendiğimiz anda söylüyoruz ve 'doğrusu budur' diyoruz" "Şu anda konut satışlarıyla ilgili olarak verilebilecek her şeyi verdik.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, "Kent-kır ayrımında veri vermeyi durdurduk. OECD ile Eurostat'ın kullandığı hücre sistemi denilen yeni kent-kır ayrımlarını uygulayacağız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız çalışmalarını yıl sonuna kadar bitirebilirse, 2015'te AB standartlarına uygun yeni bir kent-kır ayrımına gideceğiz" dedi.


Aydemir, TÜİK basın toplantısında, hanehalkı iş gücü ve il düzeyinde yaşam memnuniyeti araştırmaları hakkında bilgi verdi.


Yaşam memnuniyetinin çok kullanılması gereken bir araştırma olduğunu dile getiren Aydemir, araştırmayla kişilerin yaşam memnuniyetlerinin yanında, kamu hizmetlerinden memnuniyetlerinin de ölçüldüğünü belirtti.


Aydemir, bu araştırmanın, bakanlıkların, belediyelerin icraatlarıyla ilgili vatandaşların memnuniyetini gösterdiğini vurgulayarak, "Biz belediyelerin yaptığı bütün hizmetlerle ilgili vatandaşların ne düşündüğünü soruyoruz. Bunlar il düzeyinde sonuçlar olduğu için aslında çok kullanılabilir bir araştırma. Sanıyorum uzun süre daha bu araştırmanın sonuçları kamuoyunda yer alacak. Mesela ilginç şekilde, AB ile ilgili en büyük destek Hakkari'den geliyor. Yaşam memnuniyetinde ise Hakkari, sonlarda yer alıyor. Demek ki Hakkari, düşük yaşam memnuniyetinin çaresi olarak AB üyeliğini görüyor. Sonuçlar değerlendirildiğinde gerçekten toplum ve şehirlerle ilgili ilginç analizler ortaya çıkıyor" değerlendirmesini yaptı.


Hanehalkı işgücü araştırmasının ise kamuoyunda en çok konuşulan ve haber yapılan araştırmalardan biri olduğunu belirten Aydemir, metodolojinin ILO ve AB'ye uygun olmasının yanında, Türkiye gibi AB'ye girmeye hazırlanan ve AB ülkeleri için belli olduğunu, kimsenin kendine göre yöntem geliştiremeyeceğini söyledi.


Anketlerinin tamamını AB düzenlemesi varsa kesinlikle onu dikkate alarak yaptıklarını dile getiren Aydemir, "Uluslararası bir kuruluşun, ILO'nun, IMF'nın, BM'nin düzenlemesi varsa, araştırmalarımızı kesinlikle bunların düzenlemelerini dikkate alarak yapıyoruz" dedi.



"TEFE'nin devam ettirilmesi ciddi bir yanlıştı"



Birol Aydemir, bu yıl başından itibaren üretici fiyatları endeksinde değişikliğe gittiklerini hatırlatarak, "Burada tamamen AB standartlarına uygun şekilde ÜFE'yi böldük. Yurtiçi fiyatlarını ayrında bir uygulama, yurtdışı fiyatlarını ayrı bir endeks yaptık ve tarımı ayırdık. Bu bizim için çok radikal bir değişiklikti" ifadelerini kullandı.


Aslında iş dünyasında en çok kullanılan endeksin TÜFE değil, üretici fiyatları olduğunu belirten Aydemir, "Biz bu geçişi sağladık ve TEFE'yi durdurduk. İkisi arasında çok ciddi farklılıklar var. Bunun devam ettirilmesi ciddi bir yanlıştı" dedi.


Uygulamasını durduracakları bir çalışmanın da "kent-kır ayrımı" olduğunu açıklayan Aydemir, bu son açıklanan işgücü anketlerindeki kent-kır ayrımının muhtemelen son olacağı bilgisini verdi.


Aydemir, bunun sebebinin, "kent-kır ayrımının anlamını yitirmesi" olduğunu ve AB ile OECD'nin yeni kent-kır tanımlarını kullandığını aktaran Aydemir, şöyle devam etti:


"İdari düzenlemeler sürekli bizim kent-kır ayrımımızı değiştirmeye başladı. Daha önce kır olan her yer şimdi kent oldu. Büyükşehirlerdeki kır oranı yüzde 3'e düştü. Çoğu büyükşehirde hiç kır kalmadı. Halbuki daha düne kadar hepsi kırdı. Bu bizim bütün istatistiklerimizi değiştiriyor. Örnek analize göre çok farklı sonuçlar çıkabiliyor. Önemli olan istatistikte tutarlılıkla, karşılaştırılabilirliğin devamıdır. Dolayısıyla biz bu istatistikleri aynı şekilde kullandığımızda bunu kaybediyoruz. Biz artık, kent-kır ayrımında veri vermeyi durduruyoruz. Bunun yerine çalışmalarına başladığımız OECD ve Eurostat'ın kullandığı hücre sistemi dediğimiz yeni kent-kır ayrımlarına gideceğiz."


Aydemir, bu yeni çalışmadaki temel sorunu, "yerleşim yerlerine işaret verilebilen bir sistem olmaması" şeklinde tanımlayarak, bunun yıllar önce yapılmış olması gerektiğini, bütün gelişmiş istatistik ofislerinin hepsinde bu uygulamanın bulunduğunu söyledi.


Bir ilçenin bir köyünün haritada verilecek koordinatların neresinde kaldığının bilinmediğini anlatan Aydemir, şunları kaydetti:


"İdari sınırlarını bilmediğimiz ilçelerimiz var. Böyle bir yerde coğrafi bilgi sistemlerini kullanmamız neredeyse imkansız. Dolayısıyla bunlar için uçakla bütün yerleşim yerlerinin fotoğrafları çekiliyor, boyutları belirleniyor, daha sonra bu yerleşim yerlerinin tek tek adresleri koordinatları belirleniyor ve haritalara yerleştiriliyor. Aslında bu emniyet, sosyal güvenlik, maliye ve bizim için bütün bakanlıklar için temel bir zemin oluyor. Bu sayede her türlü veriyi işleyebiliyorsunuz.


Eğer biz bunu yapabilsek akla gelebilecek tüm verileri birleştirebiliriz. Hollanda, vergi istatistiklerini yüzde 95'ini idari kayıtlardan alıyor, yüzde 5'i için araştırma yapıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız oto-fotoları yıl sonuna kadar bitirebilirse, biz 2015'te bu bilgilere sahip olursak, AB standartlarına uygun olarak yeni bir kent-kır ayrımına gideceğiz. Bunu yaptıklarında pek çok veriyi daha sağlıklı üretebiliriz."



"Hiçbir yerden para vererek lisans almıyoruz, hepsini kendimiz yapıyoruz"



Birol Aydemir, anketlerin tamamında artık bilgi işlem teknolojisi kullanacaklarını belirterek, iş yeri anketlerinde tamamen soru kağıtlarını kaldırdıklarını söyledi.


TÜİK tarafından geliştirilen bir programla artık iş yerleri anketlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiğini ifade eden Aydemir, bunun kendilerine zaman kazandırdığını ve hatalı veri girişini önlemede çok yardımcı olduğunu aktardı.


Aydemir, bununla ilgili olarak haziranda başlayacakları yeni uygulamayla, 4,5 saat süren yıllık sanayi istatistikleri anketinin 10-15 dakikaya düşürüleceğini dile getirerek, bu uygulamayla hatalı veri girişi olasılığının çok azaldığını, bunun devrim niteliğinde bir araştırma olduğunu vurguladı.


Bunu Avrupa'da bazı istatistik ofislerinin kullandığını belirten Aydemir, "Biz de çok iyi istatistik ofislerinin uygulamalarını alıp kullanmaya başladık ama bunların hepsinin yazılımlarını kendimiz yapıyoruz. Hiçbir yerden para vererek lisans almıyoruz" diye konuştu.


Konut satış istatistiklerinde de veri kalitesini bir yıl içinde çok artırdıklarını anlatan Aydemir, "Daha önceden bunu 3 ayda ve sadece merkezdeki konut satışlarını veriyorduk. Artık, bankalar vasıtasıyla olan konut satışlarını koyduk. Sadece il merkezlerini değil, kent-kır her tarafını aldık. Buna yabancı satışları ilave ettik, ikinci eli koyduk ve aylığa böldük. Şu anda konut satışlarıyla ilgili olarak verilebilecek her şeyi verdik. Oda sayısına ve metrekare büyüklüklerine göre ev satışlarını da vermeye hazırlanıyoruz. Ev ipotekli mi ipoteksiz mi, yabancıya satışlar ne kadar? Bütün bunlar bu sektördekilerin ihtiyacını karşılayacak. Sektördekiler bile şaşırdı, bu kadar veri beklemiyorlarmış. Konut sektörü özellikle ülkemiz için çok önemli. Analizlerin yapılması için ortamı hazırladık. Birisi konut sektöründe ne oluyor diye bakmak istiyorsa bütün veriler hazır" değerlendirmesinde bulundu.



"İstatistik ofislerinde hata yapmayan yok"



Birol Aydemir, çok şeffaf ve kural bazlı yönetilen bir kurum olduklarını dile getirerek, uluslararası kurallara uymak zorunda olduklarının altını çizdi.


Bir hata yaptıklarında bu hatanın nasıl yayınlanacağını belirlediklerini anlatan Aydemir, şunları kaydetti:


"Hatamızdan gücenmiyoruz, utanmıyoruz. Bu kadar veriyle uğraşıp hata yapmamak mümkün değil. Önemli olan şey, hatamızı öğrendiğimiz anda söylüyoruz ve 'doğrusu budur' diyoruz. En iyisi hiç hata yapmamaktır ama biz TÜFE'de yaptığımız hatadan sonra dünyanın en iyi istatistik ofislerinin TÜFE'deki hatalarını çıkardık. Bizimkinden çok daha büyük hatalar vardı ve aylar sonra fark edip geri dönmüşler. Yani, istatistik ofislerinde hata yapmayan yok. Bu hataları nasıl düzelteceğimizi de kurala bağlamaktan çekinmedik. Ne yaptıysak o kurala uyuyoruz. Bu kurum içinde ciddi bir disiplin getirdi. İnsanlar şimdi hata yaptıklarında bunun duyulacağını bildikleri için strese giriyor. Biz bundan sonra revizyonları nasıl yapacağımıza ilişkin açıklama yaptık. Bu kurala uymuyorsak, buna uymuyorsunuz deyin. Bu gerçekten şeffaflık, hesap verilebilirlik ve kriterlere uymak adına önemli uygulamalar."


Artık diğer kurumların ürettiği istatistiklere de kalite logosu vermeyi düşündüklerini açıklayan Aydemir, şu anda ülke olarak en büyük sorunun, idari kayıtların yeterli olmaması ve varolan idari kayıtların da uluslararası standartlarda bulunmaması olduğunu söyledi.


Bu idari kayıtların gelişmesi için 3 yıldır çalıştıklarının anlatan Aydemir, bunların yeniden üretilmesi gerekirken, var olan uluslararası standartların yükseltilmesi gerektiğini belirtti.


Aydemir, ilk aşamada sadece birkaç kamu kurumunun bu logoyu alabileceği bilgisini vererek, diğer kurumların bunu alabilmesi için belli aşamaları geçmesi gerektiğini söyledi.


Yoksulluk metodoloji çalışmasında artık son aşamaya geldiklerini aktaran Aydemir, "2015 için hedefimiz bu yoksullukla ilgili yeni göstergeleri yayınlamak" dedi.


Aydemir, ilgili bakanlıkla yıl sonunda "Tarımsal İşletme Kayıt Sistemi"ni oluşturmayı istediklerini dile getirerek, bundan sonra tarımsal istatistiklerin çok daha kaliteli ve güvenilir olacağını sözlerine ekledi. - İstanbul

Kaynak: AA