Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği Rezidansı'nda Tolstoy İzleri
Rus ve dünya edebiyatının sayılı isimlerinden Lev Tolstoy için Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği Rezidansı'nda Tolstoy Müzesi işbirliğiyle anma etkinliği düzenlendi.
Rus ve dünya edebiyatının sayılı isimlerinden Lev Tolstoy için Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği Rezidansı'nda Tolstoy Müzesi işbirliğiyle anma etkinliği düzenlendi.
Anma etkinliğine, Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kültür danışmanı ve Tolstoy'un torunu Vladimir Tolstoy, Tolstoy Müzesi Müdiresi Natalya Kalinina ve çok sayıda edebiyat dünyasından davetli katıldı.
Tolstoy'un el yazısından örnekler, mektupları ve fotoğraflarının olduğu küçük bir de serginin açıldığı etkinlikte en dikkat çeken tarihi belgelerden birisi de ünlü Türk şairi Nazım Hikmet'in kendi el yazısı ile 1952'de yazdığı yazı oldu.
Nazım Hikmet, 'Ustaların ustası' diyerek söze başladığı el yazmasında Tolstoy'un 'Savaş ve Barış' kitabının yarısını Bursa hapishanesinde Türkçeye çevirdiğini ve hücresine hayat ve mutluluğun dolup taştığını hücresinin dört duvarının yıkıldığını belirttiği cümlelerinde "Rus halkının yaratıcı kudretine bir kat daha inandım ve onu bir kat daha sevdim" yazdığı görülüyor.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım, Tolstoy ailesinin Türkiye ile bağlarının olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Konu Tolstoy olunca bizim büyükelçilik olarak ilgisiz olmamız söz konusu olamazdı. Her şeyden önce fiziki bir bağlantımız var. Öte yandan içinde bulunduğumuz yılın (2015) Rusya'da edebiyat yılı olması da bizi teşvik etti. Yine tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Rusya denince akla gelen ilk 1-2 isimden birisi Tolstoy'dur. Ailenin büyük dedelerinden birisi General Volkonskiy'nin bulunduğumuz binanın olduğu yerde bir evi bulunuyordu. Ama başka bir evdi… Bu arsa üzerinde bulunuyordu ancak zamanla yıkıldı ve arsa kızı tarafından bir başka aileye devredildi. Dolayısı ile 'Savaş ve Barış'ta da yaşayan isimler olan General Volkonskiy ve Maria Nikolayevna'nın burada izlerinin olması bizleri çok onurlandırıyor. Tam olarak teyit edemedim ama ailenin büyük dedelerinden birisinin de Türkiye'de büyükelçilik yaptığı söyleniyor.. Ne olursa olsun biz bu büyük ismi bir kez daha saygı ile anıyoruz. Yazdığı eserler her ne kadar buradan çıkmış olsalar da bütün insanlığın malı olmuştur, ebediyen de yaşayacaktır."
"Kültür bağlarımız kopmayacaktır"
Vladimir Tolstoy da Tolstoy ailesinin Türkiye ile çok eski tarihi bağlar ile birbirine bağlandığını hatırlatarak, "Şu anda Rusya ve Türkiye'nin ikili ilişkileri, ülkelerimizin yüksek düzey temsilcilerinin diyaloğunun güçlenmesi büyük önem taşıyor. Bizim hiçbir zaman kültür bağlarımız kopmayacaktır" ifadelerini kullandı.
"Tolstoy, Türkçe den 5 almış"
Tolstoy Müzesi Müdiresi Natalya Kalinina ise Tolstoy ailesinin Türkiye ile bağlarına ışık tutacak konuşmalar gerçekleştirdiği açıklamasında şunları söyledi:
"Sergi her ne kadar küçük olsa da içeriği çok büyük. Özellikle kesinlikle eşi benzeri olmayan belge Tolstoy'un Kazan Üniversitesi Rektörü Lobaçevsky adına yazdığı mektuptur. Giriş sınavlarında Lev Nikolayeviç Tolstoy Türkçe den 5 almıştır. Tolstoy'un ailesinin Türkiye'ye büyük ilgisinden daha önce bahsedildi. İlk Büyükelçi Petr Andreeviç, Tolstoy Rusya ve Osmanlı İmparatorluğu arasında barış sağlanması için çok uğraştı. Buna Nikolay Sergeeviç Volkonskiy de sebep oldu. Tüm bunlar Tolstoy'un Türkiye'ye değişmeyen ilgisidir."
Moskova Büyükelçilik Rezidansı'nda Tolstoy izleri
Moskova Bolşaya Nikitinskaya 43/A adresinde bulunan tarihi Büyükelçilik Rezidansı'nın bulunduğu arsa üzerinde XVIII. yüzyıl sonlarında ünlü Rus yazar Lev Tolstoy'un dedesi General N.S. Volkonskiy'e ait ahşap bir ev bulunuyordu. General Volkonskiy, Tolstoy'un ünlü 'Savaş ve Barış' romanında Prens Nikolay Andreyeviç Bolkonskiy'e ilham kaynağı oldu. Binanın 1812 yılında bir yangın neticesinde yok olması üzerine, General Volkonskiy'nin kızı ve Lev Tolstoy'un annesi Prenses Maria Nikolayevna arsayı bir başka aileye sattı. Bilindiği üzere Prenses Maria Nikolayevna, Tolstoy'un 'Savaş ve Barış' romanında aynı ismiyle yer alıyor.
Birkaç defa el değiştiren arsa son olarak 1898 yılında Moskova'nın tanınmış burjuva ailesine mensup dönemin ünlü tekstil fabrikalarından birisinin sahibi olan Valentin Asigkritoviç Balin tarafından satın alınır. Malikane 1900-1901 yılları arasında Balin tarafından mimar N.G.Zelenin çizdiği projeye göre inşa edilir. Türkiye tarafından Şubat 1924'ten Mart 1973 tarihine kadar kiralık olarak kullanılan bina 12 Mart 1973 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından satın alındı. Bina halen Büyükelçilik İkametgahı olarak kullanılmaya devam ediyor.