Brexit Mahkeme Engeline Takıldı, May "Kraliyet Ayrıcalığım" Var Dedi

İngiltere'nin Brexit kararı, Başbakanlık ve Parlamentoyu karşı karşıya getirdi. Halk, Başbakan Theresa May'in parlamentonun onayı olmadan İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkma müzakerelerini başlatıp başlatamayacağı sorusunu tartışıyor.

Avukat ve iş kadını Gine Miller gündemden düşmeyen bu sorunu Yüksek Mahkeme'ye götürdü. Mahkeme başvuruyu kabul ederek incelemeye aldı.

"Bizim parlamentomuz egemendir. Sayın Theresa May egemenliğimize kavuşacağımızdan bahsediyor. Parlamentomuz zaten egemen ve insan haklarına karar verecek olanlar yine parlamentodakiler. 50. madde yürürlüğe konulursa insan haklarında bir azalma olacağı kesin."

Theresa May ise İngiliz hukuk sistemindeki "Kraliyet ayrıcalığı" kuralından yararlandığını açıklayarak 50. maddeyi yürürlüğe sokabileceğinin altını çizdi. Kraliyet ayrıcalığı kanununa göre, hükümet parlamentonun onayı olmadan antlaşma imzalayabilir ve hatta savaş ilan edebilir. May Danimarka'da durumu bir kez daha gündeme getirerek:

"Geçen hafta söylediğim gibi en geç önümüzdeki yılın Mart ayına kadar AB'den çıkma sürecini başlatmış olacağız. Bu sürecin düzgün ve akıcı bir şekilde işlemesini umut ediyoruz." şeklinde konuştu.

Bazı Muhafazakar Parti milletvekilleri de muhalefete destek vererek, 50. madde yürürlüğe konulmadan parlamentonun onayı alınması konusunda baskılarını sürdürüyor.

İşçi Partisi milletvekili Keir Starmer : "Burada kaldım ve hükümetin AB'den çıkma yetkisinin bulunduğunu kabul ettim. Çıkış koşulları hakkında hiç bir yetkileri bulunmuyor. Bu koşullar ne ülkeye sunuldu, ne dışişleri bakanına, ne muhafazakar partiye, ne de meclise. Çıkış koşulları hakkındaki bildirge nerede?"

Baskılara dayanamayan hükümet çarşamba günü milletvekillerine bir "jest" yaparak iki şartla AB'den çıkış stratejisini incelemelerine izin vereceğini söyledi.

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma sürecinde yapılacak müzakereleri yönetmekten sorumlu Bakan David Davis:

"Eğer parlamentonun bu konuda söz sahibi olmasını istiyorsak açık ve net olmalıyız. Fakat bu durumun hükümetin müzakerelerde konumunu zayıflatmayacağına ve çıkış sürecini sekteye uğratmayacağına dikkat etmeliyiz."

King College anayasa hukukçularından Dr Andrew Blick referandum kararının bağlayıcı olduğunu ve hükümetin tek taraflı da olsa harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

"Mahkeme hükümetin gerçekten bu güce sahip olup olmadığına, tek taraflı olarak AB'den çıkabilme yetkisinin olup olmadığına ve 50. maddeyi yürürlüğe koyup koyamayacağına karar verecek."

Auteur:

Tags:Gepost: 13 oktober 2016