Cenevre'deki Suriye Görüşmeleri

İngiltere, Suriyeli muhaliflerin kurduğu Müzakere Yüksek Komisyonu'nun (HCN) Cenevre'deki Suriye görüşmelerine katılım kararından duydukları memnuniyeti bildirdi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın ev sahipliğinde, Cenevre'de yapılan barış görüşmelerine katılmak üzere, HNC'nin aldığı bu zor kararı memnuniyetle karşılıyorum" dedi.

Hammond, söz konusu görüşmelerin, Suriye halkının acılarına son vermesi ve Esed'siz bir siyasi geçişi sağlaması gerektiğini belirterek, "Birleşik Krallık bu süreci destekliyor. Birleşik Krallık, 2254 nolu BM Güvenlik Konseyi kararında bildirildiği üzere, uluslararası insani hukuka yönelik tüm ihlallerin son bulması, Suriye genelinde insani erişimlerin serbest bırakılması ve tamamlanması için çağrıda bulunuyor" ifadelerini kullandı.

Philip Hammond önceki gün yaptığı açıklamada, Suriye muhalefetinin Cenevre görüşmelerini boykot etmesinin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in "ekmeğine yağ sürmek anlamına geleceği" yorumunda bulunmuştu.

Suriye muhalefetinin, talep ettiği teminatları almasının ardından Cenevre'deki Suriye görüşmelerine katılmaya karar verdiği bildirilmişti. HCN'den yapılan açıklamada, "BM ekibiyle yapılan görüşmeler aracılığıyla karşı tarafın ciddiyetini test etmek için siyasi sürece katılmaya karar verdik" denilmişti.

HCN, görüşmelere katılmak için BM'ye sundukları kuşatmaların kaldırılması, tutukluların serbest bırakılması ve insani yardımların ulaştırılması talepleri kabul edilinceye kadar görüşmelere katılmayacağını açıklamıştı.

Cenevre görüşmeleri

Suriye'de beşinci yılına giren iç savaşın bitirilmesine yönelik ilk adım, 30 Haziran 2012'deki Cenevre-1 görüşmeleriyle atılmış ancak görüşmeler sonucu ortaya çıkan Cenevre Bildirisi hayata geçirilememişti. Cenevre-1 Konferansı'ndan sonra yayımlanan Cenevre Bildirisi, Suriye'de iç savaşa son verme hedefiyle siyasi bir geçiş sürecinin başlatılmasını ve tarafların karşılıklı rızasıyla kurulacak ve tam yetkiye sahip olacak bir geçiş yönetimi kurulmasını, kuşatma altındaki bölgelere insani yardım sokulmasını, tutukluların serbest bırakılmasını öngörüyordu.

İlk girişimin ardından 22 Ocak 2014 tarihinde düzenlenen Cenevre- 2 Konferansı'ndan da istenilen sonuç elde edilememişti.