B20 Türkiye Konferansı

Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) faiz kararıyla ekonomik durumun gelecek yıllarda biraz daha sıkılaşabileceği uyarısında bulunarak,  "Türkiye ise son 12-13 yıldır yürüttüğü ihtiyatlı ve sürdürebilir makro ekonomi politikasıyla iç ve dış şoklara karşı esnekliğini arttırmıştır. Atılan adımlar neticesinde Türk ekonomisi potansiyel şoklara karşı hazırlıklı hale gelmiştir" dedi.

Yılmaz, B20 Türkiye Konferansı resepsiyonunda yaptığı konuşmada, Çin'deki ekonomik büyümeye yönelik endişelerin yol açtığı finansal piyasalardaki dalgalı durumun devam ettiğini söyledi.

Dünyanın geri kalanı gibi Türkiye'nin de bu durumdan etkilendiğini anlatan Yılmaz, "Fed'in faiz kararıyla ilgili potansiyel riskleri de göz önünde bulundurursak, ekonomik durum önümüzdeki yıllarda biraz daha sıkılaşabilir. Gelişen ekonomilerde finansman masraflarının artışı ve sermaye akışının azalışı görülebilir" ifadesini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin son 12-13 yıldır yürüttüğü ihtiyatlı ve sürdürebilir makro ekonomi politikasıyla iç ve dış şoklara karşı daha esnek hale geldiğini vurguladı. Makro ihtiyati önlemler ve reformlar sayesinde bütçe açığı ve dış finansman gereksiniminin son yıllarda azaldığına dikkati çeken Yılmaz, "Atılan adımlar neticesinde Türk ekonomisi potansiyel şoklara karşı hazırlıklı hale gelmiştir" dedi.

"Cari açığımız daha da düşecek"

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, küresel krizden bu yana Türk ekonomisinin büyüme konusunda son derece başarılı olduğunu dile getirerek, "Türkiye'nin 2010-2014 döneminde ortalama ekonomik büyüme oranı yüzde 5,5'tir. Bu yıl ise yüzde 4'lük bir büyümeyi hedefliyoruz" diye konuştu.

Tüketici kredisindeki aşırı büyümeyi önlemek amacıyla 2013 sonunda bazı makro ihtiyati önlemler aldıklarını anımsatan Yılmaz, böylece cari işlem açığını azalttıklarını, bu iyileşmenin petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle 2015'te de devam ettiğini söyledi.

Yılmaz, Türkiye'nin, mali sürdürülebilirliği noktasındaki endişelerden de sıyrıldığını vurgulayarak, "Mali yönetim, vergilendirme ve sosyal güvenlik konularındaki devam eden reformlarımız sayesinde Türk ekonomisi sağlam temellere oturmuştur. Enerjide ithalata olan bağımlılığımızı azaltmak için, ekonominin rekabetçi yapısını ve özel sektöre desteğimizi arttırıyoruz. Bu reformlar sonunda bütçe açığımız daha da düşecektir" değerlendirmesinde bulundu.

"Yabancı yatırımcıların ilgisi artarak devam edecek"

Yılmaz, ayrıca, son dönemde Türkiye'nin yatırım iklimini daha da liberal hale getirerek, daha yatırımcı dostu bir ortam yarattığına işaret etti.

Türkiye'nin, batı ve doğuyu birleştiren bir enerji koridoru konumunda olduğuna dikkati çeken Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ülkemiz, coğrafi olarak da son derece stratejik bir bölgededir. Üç ayrı kıtadaki iş merkezlerine de son derece yakın bir konumdayız. İletişim, enerji, telekomünikasyon ve ulaştırmadaki gelişmiş teknolojik altyapısıyla Türkiye, yabancı yatırımcıların ilgisini de artarak çekmeye devam edecektir."