Hazır Giyimci, Avrupalı Müşteriden "Parite Farkı" İsteyecek

-UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Şankaya röportaj Ham maddesini dolarla tedarik eden, ihracatının büyük bölümünü ise avro ile yapan hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, "parite farkı"ndan kaynaklanan kaybı, Avrupalı müşterilerinden talep edecek. Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Şankaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, avro-dolar paritesindeki düşüşün ilk etkisini doğrudan maliyetler üzerinde gösterdiğini belirterek, ihracat ağırlıkla avro ile yapılırken, ham maddelerin dolarla temin edildiğine dikkati çekti. Şankaya, bu yüzden maliyetlerde çok ciddi artışlar görüldüğünü vurgulayarak, "Şu anda herkes bunu almaya çalışıyor. Yani avro bölgesinden, bunu bir şekilde müşterilerinden hiç olmazsa parite ve ham maddedeki paritenin etkisiyle maliyetlerin artışını almaya çalışıyorlar ama tabii zorlanıyorlar" dedi. Avrupa'nın, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün lokomotif pazarı olduğunu, ancak son 4 aydır bu pazarda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Şankaya, doların güçlendiği, dominant olduğu bir ekonomiye doğru gidildiğini belirtti. Şankaya, 1.08-1.09'lardaki dolar-avro paritesinin "1'e 1"e gelebileceğini, bu süreçte petrol fiyatlarının düşük seyretmesinin "tek şans" olarak değerlendirilebileceğini ifade ederek, "Bundan evvel güçlü avro, hazır giyim ve konfeksiyonumuzu çok iyi bir şekilde destekledi. Şimdi bundan sonra yeni bir ekonomiye giriyoruz, yeni dengeler oluşuyor. Bizler de buna yavaş yavaş kendimizi hazırlamamız lazım" diye konuştu. - "Sektörde ciddi maliyet artışı ve gelir kaybı"Sektördeki en büyük sıkıntının şu anda karlılık konusunda yaşandığını belirten Şankaya, artan dolar kuru, ham madde maliyetlerini artırırken, geçen sene 3.19'ları gören avro kurunun, bugün 2.70-2.80'e kadar düştüğünü söyledi.Şankaya, geçen sene avro kurunun yüksek olması nedeniyle sektör ihracatının 19 milyar dolara kadar çıktığını ancak 2014'ün ikinci yarısından itibaren avronun değer kaybetmeye başladığını belirterek, şunları kaydetti: "3.10'lardan 2.80'e gelen avro, gelir tarafında ciddi bir eksilme yaptı. O da bizim yine kar marjımızı etkiledi. Sektör, 'ciddi maliyet artışı, gelir kaybı' şeklinde bir dönemden geçiyor. Paritenin etkisini zaten ihracat rakamlarında da görüyorsunuz. Neredeyse, yüzde 16-17 civarında bir eksi var ama bunun tahminim yüzde 10-12'si pariteden geliyor zaten. Onun için bizim sektör olarak dikkat etmemiz gerekiyor. İyi bir pazarımız var fakat şu anda yaşadığımız sıkıntı; karlılık. Karlılığı artırabilmek için şu anda sektörün Avrupa'dan fiyat farkı alması lazım ve fiyat farkı istiyor. Tahminime göre de bunu başaracağımıza, bu farkı alacağımıza inanıyorum. Çünkü Avrupalının da Uzakdoğu'dan dolarla aldığı ürünlerinde, doların artmasıyla maliyetleri çok yükseldi. Dolar bazında ithalat yapan Avrupa markaları, neticede pariteden etkilendi, onların da maliyetleri arttı."- "Kurlar bizi tekrar rekabetçi pozisyona sokabilir"Bu durumun, aslında ileriki dönemlerde Türkiye için bir avantaj olabileceğine de değinen Şankaya, şöyle devam etti: "Biz eskiden avro satıyorduk, Uzakdoğu dolar satıyordu. Tabii avronun pahalı, doların ucuz olması bizi biraz Uzakdoğu'ya karşı rekabet dışına itiyordu. Fakat şu anda gelinen noktada parite 1,08'lere indiği zaman, kurlar bizi tekrar rekabetçi pozisyona sokabilir, özellikle parite. Onun için biz son zamanlarda Uzakdoğu'da üretilen modellerin bir maliyetlendirme denemelerine girdik, müşterilerimiz bizimle beraber o maliyetleri tekrar yapıyorlar. Oradan tekrar Türkiye'ye iş gelme şansı da var."- "Sektörün müşterilerinden minimum yüzde 6-7 zam alması lazım"Şankaya, sektörün şu anda Avrupalı müşterilerden aşağı yukarı yüzde 6 ile 10 arasında gerektiğini belirterek, "Çünkü bir taraftan ham madde fiyatlarınız dolar olarak artmış diğer taraftan avro 2.80'lerde ki biz hep '2.90-2.95 ihracat için Avrupa pazarı için çok önemli bir seviye' diyoruz. Onun altına indiği zaman sektör karlılıkta zorlanıyor. Bizim şu anda paritenin geldiği noktadan fırsat çıkartıp o farkı, yüzde 6-10 arasında Avrupa'daki müşterilerimizden almamız şart" değerlendirmesinde bulundu. Bu talebin iletildiği Avrupalı müşterilerin şu ana kadar "Hayır" demediklerini ifade eden Şankaya, şöyle konuştu: "Çünkü kendileri de görüyorlar. Neticede Uzakdoğu'dan bugün 10 dolara mal alıyorsa, bu 10 dolar eskiden kendisine 7 avroya mal oluyorsa, bugün 10 dolarlık mal 9 avrolara mal olmaya başladı. Yani kendisinde de ciddi bir artışı görüyor. Biz eğer burada 8-8,5 avroya mal satıyorsak, bizim de onlardan talebimiz 9 avro olacak. Bunu alabileceğimizi düşünüyorum ve almamız da lazım, karlılığı artırmak için. Yüzde 6 ile 10 arası. Modeline, ham maddesine bağlı ama sektörün müşterilerinden minimum yüzde 6-7 zam alması lazım, bu yüzde 10-12'ye kadar da çıkabilir ve alabileceğimizi de tahmin ediyorum." Şankaya, Türkiye'nin coğrafi olarak Avrupa'ya yakınlığı, sektörün hızlı tedarik kabiliyeti ve entegre olması ile Avrupalı müşterilerin her türlü talebini karşılayabilecek kabiliyete sahip bulunduğunu sözlerine ekledi.