Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Başkanlık sistemi siyasi istikrar için son derece önemli. Siyasi istikrarı, yönetimdeki istikrarı, sistem açısından garanti eden bir yönetim modeli olarak başkanlık sistemi üzerinde hepimizin durması lazım" dedi.
Yılmaz, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) tarafından düzenlenen "Türkiye Ekonomisi'nin Yapısal Dönüşümü: Reformlar ve Eylem Planı" konulu toplantıda, 10. Kalınma Planı ve dönüşüm programları hakkında bilgi verdi.
Türkiye'nin her tarafında 2023 vizyonunun sahiplenildiğini belirten Yılmaz, "Enflasyon ve faiz oranlarını 2023 perspektifimiz çerçevesinde düşük tek haneli rakamlara indirmek istiyoruz. 0 ile 5 arasındaki rakamlara indirmek ve orada da istikrarlı şekilde devam ettirmek istiyoruz. Türkiye artık nereye gideceğini bilen bir ülke" ifadelerini kullandı.
Bakan Yılmaz, Türkiye'nin geldiği noktaya işaret ederek şunları söyledi:
"Şimdi 2023'e giderken ikinci bir atılıma ihtiyacımız var. Roketlerin özellikle uzak hedeflere giderken ikinci bir ateşleme yapması gerekiyor. Aslında 10. Kalkınma Planı'mız ikinci ateşleme döneminin işareti. Planla ilgili çok çalıştık, iyi çalışılmış bir plan, 10 binin üzerinde insan katkı verdi. Anadolu'nun dört bir yanından fikir topladık, her bir ilimizde danışma mekanizmalarını çalıştırdık. Planımızı dört eksen üzerinde kurguladık. Planda 'önce insan' dedik. Bizim kalkınma politikalarımızın özünü insan oluşturuyor. İlk sütunumuzu sosyal politikalardan oluşturduk. AK Parti bütün politikalarının özüne insanı koymuş bir parti."
Kalkınmanın ekonomiden ibaret olmadığını belirterek, işin sosyal, çevre, yönetim boyutlarına dikkati çeken Yılmaz, yenilikçi üretim ve istikrarlı büyüme konusuna da değindi.
Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin siyasi istikrar ve makroekonomik istikrarda önemli yerlere geldiği yorumunda bulunarak, sürecin devamı için siyasi istikrarın sürmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Bölgesel politikalar, bölgeler arası farkın giderilmesi konusunda yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bugünkü dünyada kalkınmada öne geçecekseniz, insanlar için ve sermaye için uygun ortam oluşturmak durumundasınız. Öyle şehirler olmalı ki, hem insanı tutmalı göç olmamalı, hem de dış dünyadan nitelikli beyinleri ve nitelikli sermayeyi cezbedebilmeliyiz. Kim nitelikli insanı cezbederse, dünyada öne geçiyor. Amacımız insan için ve sermaye için cazip ortam oluşturmak. Dış dünyayla bağlantılar da çok önemli. Kalkınma Planı'mızda bu da yer alıyor. OECD ülkeleri arasında bu kadar net yol haritası olan var mı bilmiyorum, bizim var. Belirsizliği ne kadar azaltırsanız yatırımların önü açılır, Türkiye bunu başardı."
-"Başkanlık sistemi üzerinde durmamız lazım"
Kalkınma Planı çerçevesinde belirlenen 25 reform alanı konusunda da katılımcıları bilgilendiren Yılmaz, Türkiye'deki Ar-Ge yatırımları, sağlık, ulaştırma gibi alanlarındaki çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yılmaz, belirsizliğin ortadan kaldırılmasının Türkiye için önemli olduğuna dikkati çekerek, istikrara zarar gelmesi, reformlarda kesinti olması durumunda ülkenin zarar göreceğini kaydetti.
Siyasi istikrarın önemine vurgu yapan Yılmaz, şunları anlattı:
"İstikrar her zaman önemlidir. Siyasi istikrar her ortamda önemlidir. Ama özellikle dünyanın çalkantılar içinden geçtiği, bölgemizde sorunların yaşandığı ortamda siyasi istikrar bir kat daha önemli hale geldi. 2008 yılındaki küresel krize, Türkiye koalisyon yapısıyla yakalanmış olsaydı bugün çok farklı bir Türkiye'den bahsediyor olacaktık. Türkiye küresel krize rağmen büyümeye, istihdam yaratmaya devam ettiyse temelinde siyasi istikrar, güven veren politikalar var. Bunun üzerinde titizlikle durmamız lazım.
Bu anlamda başkanlık sistemi son derece önemli. Siyasi istikrarı, yönetimdeki istikrarı, sistem açısından garanti eden bir yönetim modeli olarak başkanlık sistemi üzerinde hepimizin durması lazım. Bir taraftan parlamentomuzu güçlendirirken, bir taraftan da yönetimde istikrarı sistem olarak garanti etmemiz lazım."
Bakan Yılmaz, sistemin daha sağlıklı zemine oturtulması gerektiğine işaret ederek, siyasi istikrara zarar gelmesi halinde Türkiye'nin bundan olumsuz etkileneceğini söyledi.
Bölgesel eşitsizliğin bir kader olmadığını, yapılacak çalışmalarla bu dengenin sağlanabileceğini dile getiren Yılmaz, bu kapsamda Kalkınma Bakanlığı'nın yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi verdi.
-"Başkanlık sistemi çözüldükten sonra parlamento da daha güçlü hale gelecek"
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Cevdet Yılmaz, başkanlık sisteminin kalkınmaya etkileri yönündeki soruyu şu şekilde cevapladı:
"Siyasi istikrarın olduğu dönemlerde kalkınmamız hızlanıyor. Türkiye'nin yakın çevresindeki uluslararası ortamı düşündüğünüz zaman, Çözüm Süreci gibi içeride çözmesi gereken köklü meseleleri düşündüğünüz zaman, ekonomik anlamda yapılması gereken reformları, hızlı alınması gereken kararları düşündüğümüz zaman başkanlık sistemi son derece önemli. Bunun kalkınmamıza büyük güç vereceğine inanıyorum.
Başkanlık sistemini yanlış aksettirenler var, bu demokratik bir sistem. Bunun olması için halkımızdan güçlü desteğe ihtiyacımız var. İnanıyorum ki, başkanlık sistemi çözüldükten sonra parlamento da daha güçlü hale gelecek. Sistem parlamentoların gücünü azaltmıyor, daha da güçlü hale getiriyor."
Haziran ayında yapılacak seçimlerin kritik olduğunun altını çizen Yılmaz, "Türkiye'nin geldiğimiz kavşakta nereye doğru gideceğini belirleyecek seçimler. Kaba inşaatı bitirdik şimdi ince işçilik zamanı. Bunları yapabilmemiz için güçlü şekilde devam etmemiz gerekiyor. Halkımızdan bize olan güvenini ve desteğini devam ettirmesini istiyoruz" dedi.
Bakan Yılmaz, Çözüm Süreci'ne ilişkin soru üzerine, bunun birçok yönüyle tartışılabileceğini, sürecin çok boyutlu olduğunu dile getirdi.
"İnşallah silahlar bırakılır, artık gündemimizden tamamen düşmüş olur, kimin ne söyleyeceği varsa demokratik ortamda ifade eder, demokrasi için de siyasi mücadelesini yapar" diyen Yılmaz, Türkiye'nin artık bu ortama ulaştığını söyledi.
Yılmaz, demokratik ortamda sorunların tartışılıp çözülebileceğini ifade ederek, Türkiye'de bu anlamda sağlanan rahatlamalardan ve kaydedilen gelişmelerden bahsetti.
Tüm bunların AK Parti döneminde yapıldığını hatırlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Birilerinin zorlamasıyla değil inandığımız için yaptık. Şiddet olsun olmasın, terör olsun olmasın temel haklar konusunda AK Parti her zaman özgürlükçü oldu. Bu konuda attığımız adımlar gibi başörtüsü, Alevi meselesi, gayrimüslim vatandaşların hakları gibi konularda da adımlar attık. Temel haklara riayet etmeyen bir ülkenin gerçek anlamda kalkınması mümkün değil ancak şunun da altını çizmemiz lazım, kim demokratik usullerin dışına çıkar, şiddete başvurursa, kim zorla bir fikri başkasına kabul ettirmeye çalışırsa onun da karşısında dimdik durmak durumundayız, hiçbir şekilde taviz veremeyiz. Bir taraftan kamu düzenini sağlayacağız, bir taraftan da demokrasimizi ilerletmeye devam edeceğiz. Çözüm Süreci bu yönleriyle kararlı şekilde devam edecek. Çözüm Süreci aynı zamanda bir refah sürecidir."
"Özel sektör yatırımlarına ilişkin bazı tedbirleri yakın zamanda Başbakanımız açıklayacak"
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yılmaz, geçen haftalarda açıklanan sanayi kapasite kullanım oranı, sanayi üretimi gibi verilerin beklenenden düşük gelmesinin, büyümeye nasıl etki edeceğinin sorulması üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dünyada bir dalgalanma var, bunu bir kriz olarak görmüyoruz ama bir dalgalanma var. ABD daraltıcı bir politikaya girerken, AB genişleyici bir politikaya girdi, bu da finansal piyasalarda ciddi bir dalgalanmaya neden oldu. Bundan biz de bir miktar etkilendik ama bunlar kriz niteliğinde değil, bir süre sonra finansal piyasalar daha oturacak. Türkiye kriz sonrası hızlı büyüyen ve hızlı gelişen ülkelerden biri oldu ancak son dönemde biraz özel sektör yatırımlarımız arzu ettiğimiz seviyede gelişmediği için buna dönük bir takım tedbirler düşünüyoruz, yakın zamanda Başkanımız bunları paylaşacak."
"Petrol fiyatlarındaki gerilemenin de olumlu katkısıyla bu yıl cari açıkta yüzde 4'lere kadar düşüş tahmin ediyoruz" diyen Yılmaz, bu düşüşün büyümeye de yarım puanlık katkı getirebileceğini söyledi.
Yılmaz, Türkiye'nin istikrarlı büyümeye devam ettiğini ama bunun yeterli olmadığını dile getirerek, bu kapsamda yapısal reformların hayata geçirilmesiyle potansiyel büyümenin de artacağı yorumunda bulundu.
Kalkınma Bakanlığı olarak bu yıl en az artı 2 puan büyüme beklediklerini ifade eden Yılmaz, "Dünyanın dalgalı dönemlerinde siyasi istikrarın önemi bir kat daha artıyor. Türkiye siyasi istikrara sahip bir ülke, bunun avantajlarını da önümüzdeki dönemde göreceğiz" dedi.
Bakan Yılmaz, gelecek hafta açıklanacak pakette istihdam ve yatırımların teşviki konusunda varolan teşvik mekanizmalarını daha da güçlendirecek adımlar atılacağını aktardı.
Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2 gün önce açıklanan "Bölgesel Gelişme Ulusal Strateji Raporu" na değinen Yılmaz, raporun önemine işaret ederek bölgelerle ilgili daha detaylı eylem planlarının da hazırlandığını anımsattı.
Bir taraftan Türkiye'yi küresel düzeyde diğer ülkelerde yarışta ön plana çıkarmaya çalıştıklarını bir taraftan da bölgeler arasındaki dengesizlikleri azaltarak topyekun ve dengeli bir kalkınmayı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini aktaran Yılmaz, "Aslında bütün bu çalışmalarımızın özünde dengeli ve topyekun kalkınma vizyonumuz var" diye konuştu.
Bakan Yılmaz daha sonra ASKON'a yeni üye olan 9 kişiye rozetini takarken üyelerle aile fotoğrafı çektirdi.
Son Dakika › Ekonomi › Kalkınma Bakanı Yılmaz Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?