Maliye Bakanı Ağbal: (4)

Maliye Bakanı Naci Ağbal, terör örgütünün Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine verdiği önemli maddi zararlar bulunduğunu belirterek, "Terör sonucu oluşan zararları devlet olarak biz karşılıyoruz. Bugüne kadar da eski dönemlerde meydana gelen zararların tamamı hemen hemen karşılandı. Şu anda da terör örgütünün yaptıklarından dolayı evlerde meydana gelen hasarların karşılanmasına ilişkin çalışmalar valilikler bünyesinde yürütülüyor" dedi.

Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri bir araya gelen Ağbal, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Ağbal, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan terör olayları sonrasında vatandaşların zararlarının karşılanmasına yönelik bir soruyu yanıtlayarak, terör örgütünün bölgeye verdiği önemli maddi zararlar olduğuna dikkati çekti. Ağbal, "Terör sonucu oluşan zararları devlet olarak biz karşılıyoruz. Bugüne kadar da eski dönemlerde meydana gelen zararların tamamı hemen hemen karşılandı. Şu anda da terör örgütünün yaptıklarından dolayı evlerde meydana gelen hasarların karşılanmasına ilişkin çalışmalar valilikler bünyesinde yürütülüyor" ifadesini kullandı.

İnsanların acil barınma ihtiyaçları, birtakım sosyal ihtiyaçlarının valilikler tarafından karşılandığına işaret eden Ağbal, bunların devletin acil yardım kapsamındaki kaynaklarıyla karşılandığını belirtti.

Ağbal, bakanlıklarla koordine halde olduklarını dile getirerek, "Ben de bakan arkadaşlarımızın her birine söyledim. Eylem planı kapsamında olan her bir eylemle ilgili bir bütçe çalışması yapacaklar. Bazı bakanlar bana o çalışmalarını gönderdiler. Yapacağımız eylem planı 3 aylık, 6 aylık değil, çok daha uzun vadeli bir eylem planı. Dolayısıyla bu çerçevede bu seneki bütçe imkanlarımız ne ise onu kullanacağız, gelecek seneki bütçemize de bunun karşılığı olanın yerine koyacağız ama bir rakam söylemek için erken. Herhangi bir bakanlığımızın bu konudaki acil diyerek istediği bütün ödenekler bekletilmeksizin verildi" diye konuştu.

-"Spor kulüplerinin vergi borçlarına ilişkin özel bir çalışmamız yok"

Spor kulüplerinin vergi borçlarına ilişkin bir soru üzerine Ağbal, geçen sene yeniden yapılandırmaya ilişkin bir düzenleme yaptıklarını hatırlattı. Ağbal, bütün mükelleflerin o kanundan yararlandıklarını, müracaatlarını yapmışlarsa spor kulüplerinin de yararlandığını, bu anlamda özel bir çalışmanın bulunmadığını söyledi.

Ağbal, sporcuların elde ettikleri gelirler üzerinden de stopaj usulü ile vergi alındığının altını çizerek, uygulamanın devam ettiğini belirtti.

"Vergi affı asla söz konusu değil"

Kamuoyunda vergi affı ile ilgili bir beklenti olduğunun ifade edilmesi üzerine Ağbal, şöyle konuştu:

"Vergi affı asla söz konusu değil, böyle bir çalışmamız yok ama bazen vergi affı kavramı içerisinde yeniden yapılandırma da konuşuluyor. Biz bu yeniden yapılandırmayı geçen sene zaten yaptık. Bu uygulamaya devam ediyoruz. Bu anlamda herhangi bir şekilde vergi affı düzenlemesi veya şu anda uygulanmaya devam edilen bir yeniden yapılandırma kanunu varken tekrar bir yapılandırma düzenlemesi yapılması çok doğru da olmaz. Ben kamuoyunun böyle bir beklentiye girdiğini düşünmüyorum. Bazen böyle haber yapılıyor. Bana hiçbir talep gelmedi. Hep söylüyorum, vatandaş 1 kuruş fazla vergi ödemesin, ödemesi gereken ne ise onu ödesin, biz onun peşindeyiz."

"Türkiye yapısal reform konusunda doğru yerde"

G20 ülkelerinin büyüme trendine ilişkin soruyu da yanıtlayan Ağbal, para politikası önlemleriyle bu büyüme trendinin yukarıya çekilmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Ağbal, dünyanın yeni bir tecrübe edindiğine, negatif faizin konuşulduğu bir dönemden geçildiğine dikkati çekerek, G20 toplantılarında özellikle yapısal düzenlemelere vurgu yapıldığını bildirdi.

G20'nin yapısal reform gündemi konusunda bütün ülkelere çağrıda bulunduğunu ifade eden Ağbal, Türkiye'nin tam bu noktada doğru bir yerde olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin yapması gereken şeyin yapısal reform gündemini sıkı sıkıya takip etmek ve gerçekleştirmek olduğunun altını çizen Ağbal, maliye politikasındaki istikrarlı duruşun, sıkılığın devam etmesi gerektiğini söyledi.

Gayrimenkul rantlarının vergilendirilmesi

Ağbal, gayrimenkul rantlarının vergilendirilmesine ilişkin bir soru üzerine, Gelir Vergisi Kanunu tasarısında şirketlerin aktiflerindeki gayrimenkullerin satışı ile ilgili bir yenilik getireceklerini dile getirerek, "Biz bu tasarıda şu düzenlemeyi getiriyoruz. 2 yıldan sonra hemen satarsanız o yüzde 75'lik kazanç istisnasını çok aşağıya çekiyoruz. Ne kadar elinizde uzun süre tutarsanız o zaman ancak o süre sonunda yüzde 75'lik istisna tutarına varıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Özellikle gayrimenkul konusunu şirketler bakımından bir spekülatif kazanç alanı olmaktan kurtarmak istediklerini vurgulayan Ağbal, iştirak hisseleri için de benzeri bir düzenlemeyi getireceklerini söyledi.

İmar planı değişikliklerine bağlı olarak değer artışlarının vergilendirilmesi veya burada oluşan değer artışının devlet olarak alınması konusunda da hükümetin eylem planında bir düzenleme olduğuna işaret eden Ağbal, "Bu konuda da Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız çalışmalarına devam ediyor. Bu çalışmalar geçen dönemde açıklanan çalışmalar ile benzerlik arz ediyor ama yeni birtakım yaklaşımlar da olacak. O konuda Çevre ve Şehircilik Bakanımız henüz Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda sunum yapmadılar, o geldiğinde onu konuşacağız ama bence bu gayrimenkul üzerinde oluşan değer artışlarının vergilendirilmesi aslında bugünkü vergi sisteminde de mümkün ancak bunun kavranması önemli. Özellikle gayrimenkulde alış ve satışların çok daha yakından izlenmesi ve bununla ilgili denetimlerin sıkılaştırılması ve alış satışın gerçek tutarının kavranmasına yönelik çalışmamız var. Bunlara devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Rüzgardan nem kapacak bir Türkiye ekonomisi yok artık"

Maliye Bakanı Ağbal, Anayasa tartışmalarının ekonomiyi olumsuz etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de "Türkiye ekonomisi çok değişti. Artık rüzgardan nem kapacak bir Türkiye ekonomisi yok" dedi.

Türkiye'de demokrasinin daha da pekiştiğini, herkesin her konuyu özgürce tartıştığı bir ülkenin konuşulduğunu dile getiren Ağbal, şöyle devam etti:

"Geçmişe dönüp bakın, insanlar bir fikri bırakın ifade etmeyi, ifade etmeyi düşünemediği bir Türkiye fotoğrafından bugüne geliyoruz. Türkiye bir dönüşüm geçiriyor, yaklaşım farklılıkları var. Türkiye'nin geleceğine ilişkin beklentiler ve arzularda farklılıklar var. Biz istiyoruz ki Türkiye daha da kalkınsın, demokrasisi daha da güçlensin, daha hukuk devleti olsun. Eski klasik kamu yönetimi anlayışı değişsin, daha üretken, daha verimli bir Türkiye olsun. Bütün tartışmanın yapıldığı alanlarda tartışmayı olgunlaştıran, global dünyada Türkiye'ye yeni bir vizyon getiren bütün tartışmaları AK Parti hep kendisi gündeme taşımıştır. Bugün yargı kararları ile ilgili bir eleştiri her zaman için yapılır. Yargı kararları ile ilgili yapılan eleştirilere de herkesin saygı duyması lazım. Dolayısıyla burada bir sıkıntı yok. Biz bu güncel tartışmaların üzerinde olan daha uzun ve orta vadeli gelişmelere bakıldığında demokrasi ve hukuk devleti anlamında çok güzel gelişmeler var. "

"Taşıt konusunda çok hassasım"

Ağbal, taşıt ve kamu binalarına ilişkin bir soru üzerine, "Taşıt konusunda çok hassasım. Burada israf olmasın ihtiyaçlar nispetinde taşıtlar doğru yerlerde kullanılsın. Taşıt sayılarının artmasının detaylarına bakıyorum. Vatandaşın ayağına daha fazla kamu hizmeti götürmek istiyorsak bu da taşıta olan talebi artırıyor. Eskiden hastanın evine gidilip hasta bakımı yapılıyor muydu? İhtiyaç varsa gezici sağlık ekibi için araç kiralıyorsunuz" ifadesini kullandı.

Taşıt kiralama ile ilgili kasko bedelinin yüzde 2'sini geçemeyeceğine ilişkin bir üst sınır koyduklarını, bunun da satın almadan daha uygun maliyete geldiğini ifade eden Ağbal, şu anda sistemin sorunsuz işlediğini söyledi.

"Kamu hizmet binaları için kural ve kaideler seti belirleyeceğiz"

Ağbal, yeni kurumlar kurulduğunu, mevcut kurumların büyümeye devam ettiğini, buna rağmen hizmet binası kiralamalarını azaltmak ve bunun yerine yeni binalar yapmak üzere bir politika izlediklerini vurguladı.

Arsa maliyetinin en düşük olduğu yerlerde hizmet binalarının alınması konusunda bir değerlendirmelerinin olduğunu dile getiren Ağbal, şunları kaydetti:

"Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, Kalkınma Bakanlığımız ve Maliye Bakanlığımız üçlü bir komisyon kurduk. İnşallah yakında bir kural ve kaideler seti belirleyeceğiz. Oda büyüklükleri ne olmalı, ortak alan büyüklükleri ne olmalı, binaların büyüklüğüne göre... Taşınmazın üzerinde bulunduğu alanın büyüklüğüne de bakacağız. Çünkü her metrekare ilave gereksiz metrekare, su, elektrik gideri ve güvenlik hizmet gideri demek. Bu konularda inşallah bu çalışmayı bir noktaya getirince bir Başbakanlık Genelgesi ya da Maliye Bakanlığı tebliği haline getireceğiz. Orta vadedeki amacımız şu, bu binaları kiralamayı bırakıp bütün kamu hizmet binalarını Ankara'da daha düşük maliyetli lokasyonlarda yerleştirecek, kendimizin yapacağı projeler gerçekleştireceğiz."

Ankara'da bina ihtiyacı olan kurumlarla ilgili çalışma yapacaklarını vurgulayan Ağbal, Kalkınma Bakanlığı ile yatırım programı içerisine bunların nasıl yerleştirileceğini ele alacaklarını bildirdi.

(Bitti)