Malosse: "Türkiye'nin AB üyeliğinin önündeki en büyük engel AB'nin iç sorunları"

FEYZULLAH YARIMBAŞ - Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komite (EESC) Başkanı Henri Malosse, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin önündeki en büyük engelin AB'nin kendi iç sorunları olduğunu söyledi.

EESC Başkanı Henri Malosse, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye ekonomisinin son yıllarda Batı Avrupa'dan daha hızlı büyüdüğünü belirterek, "Hiçkimse 'Türkiye fakir' diyerek, onun AB üyeliğine karşı çıkamaz. Bu yanlış bir iddia olur. Üyeliğin önünde ekonomik değil, siyasi ve psikolojik engeller var. Batı Avrupa kamuoyunda Türkiye konusunda cehalet var ve bazı popülist politikacılar bunu besliyor" diye konuştu.

Türkiye'nin AB üyeliğinin önünde ekonomik bir engel göremediğini dile getiren Malosse, ekonomik açıdan Türkiye'nin üyeliğe hazır olduğunu, AB'nin içinde bulunduğu büyüyememe ve durgunluk gibi ekonomik sorunların bu üyeliğe engel oluşturmamasını umduğunu ifade etti.

Malosse, ekonomik açıdan Türkiye'nin AB'den daha iyi durumda olduğunu belirterek, "Türkiye'nin üyeliğinin önündeki en büyük engel AB'nin kendi iç sorunları. AB vatandaşları Brüksel'e güvenmiyor ve son genişleme dalgaları kamuoyunda hala destek görmedi" tespitinde bulundu.

- "Vize engeli kabul edilemez"

Türkiye'nin büyük bir ülke olması ve kültürel farklılıklarıyla Avrupa'da bazı kesimlerce tehdit olarak algılandığını ifade eden Malosse, bu tür önyargıların aşılması için halklar arasında etkileşimin ve sivil toplum diyaloğunun artırılması gerektiğinin altını çizdi.

Bu kapsamda iş adamları, öğrenciler, sanatçılar ve bilim insanları başta olmak üzere Türkiye'den AB'ye seyahatlerin vize engeline takılmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Malosse, EESC olarak birçok fırsatta Türk vatandaşlarına vize muafiyeti getirilmesi konusunda görüş bildirdiklerini ve bu hedef doğrultusunda çalışmayı sürdüreceklerini söyledi.

Malosse, AB'ye katılım müzakereleri yapan bir ülke olmasının yanında Avrupa ile müttefiklik ilişkisi içinde bulunan ve Avrupa Konseyi'nin üyesi olan Türkiye'nin hala vize muafiyeti tanınan ülkeler grubuna dahil edilmemesinin izah edilemeyeceğini belirterek, "Eğer insanların seyahat etmesini engellemeye devam ediyorsanız genişlemeye nasıl hazırlanacaksınız? AB'ye katılım hükümetlerden ve kurumlardan ziyade halkları ilgilendiriyor ve toplumlar birbirini iyi tanımadığı sürece genişleme önündeki bu engel devam edecek" yorumunu yaptı.

- "AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarından Türk tarafı zarar görüyor"

Malosse, Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne dahil olmasının iki tarafın da çıkarına olduğunu fakat AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarından Türk tarafının zarar gördüğüne işaret etti.

AB ile serbest ticarete başlayan bazı ülkelerin Türkiye ile benzer bir anlaşmayı imzalamak yerine Gümrük Birliği sayesinde kendi mallarını AB üzerinden gümrüksüz olarak Türkiye'ye sokmayı tercih edebildiğini belirten Malosse, özellikle ABD ile AB arasında devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı sürecinde AB kurumlarından Ankara'nın endişelerini giderici düzenlemeler talep ettiklerini dile getirdi.

- "AB'nin Türkiye'deki olayları yargılama hakkı bulunmuyor"-

Henri Malosse, AB'nin Türkiye'yi insan hakları noktasında yargılamaya kalkışmaması gerektiğini de söyledi.

"Benim ya da AB'nin Türkiye'deki olayları yargılama hakkı bulunmuyor" diyen Malosse, Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye'nin insan hakları ve azınlık hakları gibi konularda sadece bu kuruluş tarafından gözetlenebileceğini belirtti.