Türkiye Artık Akıllı Sistemlerini de Üretiyor"

MELİKE KINACI - TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, "Türkiye artık bir taraftan fiziki olarak makine teçhizatı yaparken, diğer taraftan bunları yöneten, yapılış amaçları doğrultusunda kullanımını etkin şekilde sağlayan akıllı sistemleri, yazılım sistemlerini de üretiyor." dedi.

Altunyaldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, üreten, ihraç eden, büyüyen ve istihdam yaratan bir ülke olma yolunda hızla ilerlediğini söyledi.

AK Parti hükümetinin 15 yıldır büyümeyi ve istihdamı merkeze aldığını belirten Altunyaldız, "Hükümetimiz Türkiye'yi küresel aktör yapma çabasıyla çalışmalarını sürdürüyor. Şu anda, birlikte üretmeyi, Türkiye için, herkes için çalışmayı herkesin ajandasına, fikrine yerleştirmiş durumda." ifadelerini kullandı.

Altunyaldız, Türkiye'nin her alanda geleceğe güvenle bakan bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Türkiye artık eski Türkiye değil. Savunma sanayisi alanında da son 15 yılda, önceki dönemlerde temeli atılan hem işletmelerle hem projelerle, bu projelerin gelişmesiyle, işletmelerin büyümesi ve yeni çalışma yöntemlerini keşfetmesiyle önemli mesafe katedildi." diye konuştu.

En önemli yeni çalışma yönteminin tedarik zincirini genişletmek olduğuna dikkati çeken Altunyaldız, "Tüm KOBİ'leri, Türkiye'deki tüm yetenekleri, savunma sanayisi alanında değerlendirmek, onları partner, paydaş yapmak anlayışıyla savunma sanayimiz kendisine yeterlilik oranını yüzde 60'a kadar çıkarmış durumda. Önümüzdeki yıllarda bu sayı yüzde 70-80'lere çok hızlı bir şekilde çıkacak." değerlendirmesinde bulundu.

"İstediğimiz kadar piyade tüfeği üretebilecek durumdayız"

Hiçbir ülkenin herhangi bir alanda kendisine yüzde 100 yetkinliğinden bahsedilemeyeceğine işaret eden Altunyaldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Küresel dünya artık entegre çalışıyor. F-35 uçağının belli parçalarını biz üretiyoruz. Dünyadaki başka projelerin belli parçalarını biz yapıyoruz. Bizdeki belli ürünlerin parçalarını dünyanın başka bir ülkesi yapıyor. Yetkinliklerinizi belli seviyeye ulaştırmanız, entegre bir çalışma anlayışı içerisinde bu hedeflere varmanız lazım. Bugün yüzde 60'sınız. Bunu yüzde 70-80'lere hatta gerektiğinde yüzde 100'e çıkarabilecek durumdasınız. Önemli olan; birim başına verimlilik, ekonomik ölçek ve karlılıktır. Buradaki amaç, savunma sanayisinde üretim yapmak. Örneğin kendi piyade tüfeğimizi yapabilmek ki şu anda 3 tane firmamız üretir durumdadır ve artık istediğimiz kadar üretebilecek durumdayız. Önemli olan kendi tankınızı, helikopterinizi, füze sistemlerinizi yapabilecek kabiliyetin geliştirilmesidir. Yani önemli olan her şeyi yüzde 100 Türkiye'de üretmek gibi bir anlayış değil, bu yetkinliğe sahip olmak, buradaki oranı artırmak, verimliliği, karlılığı ve yetkinliği yakalayarak ülkenin tüm bu alanlardaki kabiliyetlerini artırmaktır. Biz şu anda bunu yapıyoruz."

"Yapabildiğimizi gördük ve gururlandık"

Altunyaldız, komisyon olarak ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN ve TAI'yi ziyaret ettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu ziyaretlerde, ülkemizin savunma alanında ihtiyaç duyduğu her türlü teçhizatı, helikopterden tanka, denizaltından füze yapımına her alanda büyük yetkinlik geliştirdiğimizi, bunları yapabildiğimizi gördük ve gururlandık. Bunları yapabiliyoruz ama bütün bunları yönetecek akıllı sistemleri üretebiliyor muyuz? Herkesin aklında bu var. Makineyi, teçhizatı üretiyor ya da alıyoruz, uluslararası projelerin parçası oluyoruz ancak bunları kumanda eden, yöneten sistemleri yapabiliyor muyuz? Evet artık bunları da yapıyoruz. Türkiye artık bir taraftan fiziki olarak makine teçhizatı yaparken, diğer taraftan bunları yöneten, yapılış amaçları doğrultusunda kullanımını etkin şekilde sağlayan akıllı sistemleri, yazılım sistemlerini de üretiyor."

Savunma sanayisinde gelinen noktanın, inançlı ve bilinçli çalışmanın sonucu olduğunun altını çizen Altunyaldız, üniversiteler ve özel şirketlerle birlikte çalışıp, bütün firmaları paydaş yaparak sistemin sürdürülebilirliğinin sağlanacağını aktardı.

Altunyaldız, savunma sanayisinde yapılan çalışmaların diğer alanlarda da artarak devam edeceğini ifade ederek, "Ülkemiz, hedefler doğrultusunda, küresel dünyada, üreten, ihraç eden, kendi markaları, tasarımıyla arzu ettiğimiz hedeflere, hem ekonomik büyüklük olarak hem de marka sahipliği olarak ulaşacak. Türkiye hem istihdamıyla hem ihracatıyla hem de büyümesiyle müreffeh, gelişen bir ülke konumunda yoluna devam edecek." diye konuştu.