Almanya'da Esed Hakkında Suç Duyurusu

Almanya'da, Beşşar Esed hakkında Suriye'de "insanlık ve savaş suçu işlediği" gerekçesiyle Federal Başsavcılığa suç duyurusunda bulunan avukatlardan Mehmet Daimagüler, Halep'te bir soykırım yapıldığını belirterek, "Esed'e karşı hiçbir şey yapmıyoruz. Sanki umurumuzda değil. Bunu, biz hukukçular olarak kabul edemeyiz." dedi.

Daimagüler, suç duyurusuna imza atan diğer avukatlarla birlikte Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de milyonlarca insanın yurdundan edildiğini, yüzbinlerce kişinin hayatını kaybettiğini, on binlerce kişinin de işkence ve tecavüz kurbanı olduğunu belirtti.

Suriye'deki durumla ilgili çeşitli kuruluşlardan raporlar aldıklarını ifade eden Daimagüler, uluslararası toplumun Esed rejimine karşı çeşitli zamanlarda kırmızı çizgiler çektiğini, ancak Esed bu çizgiyi aştığı zaman buna karşı hiçbir şey yapılmadığına dikkati çekti.

Suriye'de son yıllarda insanlık ve savaş suçu işlendiğini bildiklerini söyleyen Daimagüler, ancak suç duyurusunda son 6 ayda Halep'teki olayları temel aldıklarını çünkü Halep'teki olayların ayrıntılı bir şekilde rapor edildiğini, diğer taraftan hala Halep'e yönelik Esed güçlerince hava saldırılarının devam ettiğini kaydetti.

"Halep'te ağır çekimde bir soykırım izliyoruz." diyen Daimagüler, her gün televizyonda çocukların ve kadınların öldüğünü izlediklerini belirtti.

Suriye'deki bazı örgütlerin Almanya'da terör örgütü olarak nitelendirildiğine, ancak BM'nin bu örgütleri terör örgütü olarak görmediğine işaret eden Daimagüler, "Suriye'de insanların yüzde 97'si Esed'in adamları tarafından öldürüldü. Esed'e karşı hiçbir şey yapmıyoruz. Sanki umurumuzda değil. Bunu biz hukukçular olarak kabul edemeyiz." dedi.

-"Çifte standart var"

Hukukçular olarak siyasi alanda baskı yapmak istediklerini ifade eden Daimagüler, şöyle devam etti:

"Almanya'da savcılıklar bağımsız değil. Başsavcılık günün sonunda Adalet Bakanlığının bir şubesi. Adalet Bakanlığı da günün sonunda bayan Merkel'in (Başbakan Angela Merkel) bir bakanlığı. Demek istediğim, bu bir siyasi sorun. Adalet veya hukuk sorunu değil. Bayan Merkel'den bir söz duymak istiyorum; 'evet' veya 'hayır.' Biz gözlerimizi Esad'ın yaptığına, soykırıma kapatmak mı istiyoruz veya bu insanlara yardımcı mı olmak istiyoruz? Bizim gördüğümüz büyük bir çifte standart var."

Alman Başsavcılığının bu suç duyurusunu kabul edeceği yönünde ümitli olduğunu dile getiren Daimagüler, çünkü yeterli kanıt, tanık ve görüntünün bulunduğunu vurguladı..

Daimagüler, "Hangi argümanlarla başsavcının karar vermek isteyeceğini bekleyeceğiz. Bunun peşindeyiz, baskı yapacağız." ifadesini kullandı.

Srebrenica katliamını anmak için birkaç ay önce davet aldığını söyleyen Daimagüler, "Bu insanları hatırlamak doğru bir şey. Ama ben 2035 veya 2036 yılında aynı şekilde Halep'te olanları hatırlamak için bir davetiye almak istemiyorum. Biz bugün insanlara yardımcı olabiliriz. Bu bir vicdan konusu. Bu insanlara yardım etmemek Esed'i katil olarak mahkemeye götürmemek vicdansızlık gibi bir şey."

Suç duyurusunda imzası bulunan avukatlardan Serkan Alkan da, Suriye'den Almanya'ya kaçan çok sayıda müvekkilinin ülkedeki durumu kendilerine anlattıklarını söyledi.

Uluslararası alanda suç duyurusunda bulunulsa bile hiçbir şey yapılmadığını belirten Alkan, Almanya'daki yasalar buna yer verdiği için Federal Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, bugüne kadar bunun niye yapılmadığını ise tuhaf karşıladıklarını kaydetti.

Avukatlardan Seda Başay Yıldız da Almanya'nın, hukuk devleti olmadığı veya insan haklarını uygulamadığı gerekçesiyle birçok devleti eleştirdiğini ifade ederek, "Bundan dolayı biz de hukukçu olarak Esed'in insan haklarını uygulamadığına dair bir araştırma başlatması için suç duyurusunda bulunduk." dedi.

Yıldız, diğer AB ülkelerindeki hukukçuların da aynı Almanya'daki gibi kendi ülkelerinde suç duyurusunda bulunarak soruşturma başlatılmasını sağlayabileceklerini söyledi.

Toplam 6 avukatın imzaladığı ve Federal Başsavcılığa sunulan suç duyurusunda 26 Nisan-19 Kasım 2016 tarihleri arasında Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen "insanlık ve savaç suçu" kapsamına girebilecek 40'ın üzerinde olay yer alıyor.