'Anneler Günü' Şehit Annesi İçin 'Matem Günü' Oldu

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 'teslim ol' çağrısında bulunduğu terörist tarafından şehit edilen Üsteğmen Murat Erdem'in annesi, 17 yıl önce vatan uğruna şehit verdiği olunu hiç unutmayarak, 'Anneler Günü'nü adeta 'Matem Günü' kabul edip, evinin bir odasını da 'Şehitlik Müzesi' yaptı.

Kıdemli Üsteğmen Murat Erdem (27), 1995 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalında bir gurup bölücü terör örgütü PKK militanlarını köşeye sıkıştırdı. Erdem kan dökülmemesi için teröristlere; 'teslim olun' çağrısı yaptı. Ancak teröristler bu çağrıya silahla karşılık verdi. Açılan ilk ateşte Erdem vurularak, şehit düştü. Vatan uğruna hayatını kaybeden Erdem'in annesi 66 yaşındaki Mualla Erdem, o gün bugündür yas tutuyor. Oğlunun şehit olduğuna inanmayan ve 'Anneler Günü'nü bir 'Matem Günü' olarak kabul eden şehit annesi, evinin bir odasını da kırmızı-beyazlı Türk bayrağı renkleriyle donatıp, 'Şehitlik Müzesi' haline getirdi. Oğlunun ve Atatürk'ün fotoğraflarının bulunduğu odada vitrinin içinde şehit oğlundan geriye; şehit olduğu günkü postalı, kepi, kılıcı, tıraş fırçası, son kahvesini içtiği fincanı, bardaklar, saati, damatlık ayakkabıları, tuzluğu, yüzüğü, arkadaşlarıyla çektirdiği fotoğrafı ve hatta Erdem'in ölümüne neden olan kurşun yer alıyor.

"İZNE GELDİĞİNDE; 'ANNE BEN ŞEHİT OLABİLİRİM' DEDİ"

Şehit annesi Erdem, oğlunun şehit olmadan bir hafta önce izne geldiğini giderken de; "Anne ben şehit olabilirim" dediğini hatırlatarak, "Şehitlik, çok güzel en yüce mertebe ama 27 yaşında bir komutan, taburun başında 'Teslim ol arkadaş' diyor. Ama 'Teslim ol arkadaş' diyene kurşunla cevap veriyorlar ve bunu affetmeye kalkıyorlar. Yazıklar olsun diyorum ben. Benim çocuğum hiçbir şey yaşamadı 27 yaşında. Herkes şimdi o yaştakine çocuk diyor ama o komutandı. Bir taburu yönetiyordu. Bir hafta önce izindeydi ertesi hafta şehit haberi geldi. Ama gitmeden 'anneciğim şehit olabilirim' dedi.

Gitme dedim, 'sana yakıştıramıyorum anneciğim' dedi. 'Şehitlik en yüce mertebe' dedi. 'Arkadaşlarım şehit oldu' dedi. 'Ben orada hiç sıkılmam olarla beraber olurum' dedi" diye konuştu.

"ANNELER GÜNÜ BENİM İÇİN MATEM GÜNÜ OLDU"

Çocuğunun şehit olmasının üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen, kendisi için oğlunun bugün şehit olduğunu ve acısınını da henüz çok taze olduğu yorumunda bulunan Erdem, "Başka bir günüm yok benim. 'Anneler Günü'nde bana telefon açar ve; 'Anneciğim anneler günün kutlu olsun' derdi. Başka ne diyebilsin dağların başındaki çocuğum? 'Anneler Günü'nde hiçbir şey yapmayacağım, çünkü 'Anneler Günü' benim için 'Matem Günü' oldu. Her bayramda oğlumu bekliyorum. O her bayramda ya da cumartesi-pazar günleri telefon açardı. Ben hala o günler telefonunda başında bekliyorum. Cumartesi açmasa pazar açardı telefon, telefon açmadığı zaman mutlaka operasyona gitmiş derdim, ben hala telefonun başında bekliyorum."

"OĞLUMU BİZE ÇOK GÖRDÜLER"

Şehit oğlunun her şeyini sakladığını, ölümüne neden olan kurşunu dahi evinin bir köşesinde oluşturduğu 'Şehitlik Müzesi'ne koyduğunu anlatan Erdem, "Mermiyi bir astsubay arkadaşı getirdi. Vurulduğu mermi olabilir. Taburda bulunan Reks isimli köpek bile oğlumu çok seviyordu. Herkes gibi düşünüyordu nişanlı değildi ama sevdiği biri vardı, ancak onunla ilgilenecek zamanı olmadı. Bize onu çok gördüler. Eşyaları başkasına vermeye ve atmaya kıyamıyorum, nasıl verebilirim, her şeyi, pijamaları, valizde bile eşyaları duruyor hala çıkarmadım. Bornozu banyodaki dolaba koydum ki belki oğlum gelir mi diye? Bunu yaşamayan bilmez. 10 çocuğum da olsa bir çocuğum da olsa hepsinin yeri ayrı ayrı. Ama Murat apayrıydı. Muradanı almadı, damat olamadı, yuva kuramadı. yaptırmadılar ki, çeke çeke dert sahibi oldum" diyerek gözyaşlarına boğuldu. - ADANA