Avrupa'da Aşırı Sağcı Partilerin Güçlenmesi Türklere Güvenlik Riski Oluşturabilir'

Adana'daki Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Harun Arıkan, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aşırı sağcı partilerin güç kazanmasının Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yaşayan 4.5 milyon Türk açısından bir güvenlik riski oluşturabileceğini söyledi.

AP seçimlerinde İngiltere, Fransa, Yunanistan, Avusturya ve Danimarka'da aşırı sağcı partilerin ciddi bir yükseliş gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Harun Arıkan, bu durumun Avrupa'daki ekonomik kriz ve işsizliğin tetiklediği bir memnuniyetsizliğin sonucu olarak yorumlanabileceğini kaydetti. AB'nin kurumları arasında çok fazla bürokratik karar alma mekanizması bulunduğunu belirten Prof. Dr. Arıkan, "Avrupa vatandaşları bu bürokratik yapıya tepki göstermiş olabilir. Aşırı sağ partilerin tabanı daha federatif bir Avrupa'dan çok ulus devletlerin egemen olduğu esnek bir işbirliğini destekliyorlar. Bu da aşırı sağ partilerin güçlenmesine yol açmış olabilir" dedi.

'TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNE DE OLUMSUZ ETKİ EDEBİLİR'

AB'nin kuruluş felsefesinde 'farklılıklara saygı'nın ortak değer olarak ifade edildiğini aktaran Prof. Dr. Harun Arıkan, şunları kaydetti:

"AP seçimleri AB ülkelerinde aynı zamanda yapılır. Her ülkeden nüfusları oranında Avrupa Parlamentosu'na milletvekili gider. Büyük ülkeler daha çok, küçük ülkeler daha az milletvekili çıkarır. AP'de parti grubu kurabilmek için en az 7 ülkeden 25 milletvekili olması gerekiyor. Bu aşırı sağcı partilerin AP'de parti grubu kurması zor görünüyor ama bir yükseliş içerisinde oldukları da ortada. Aşırı sağcı partilerin güçlenmesi durumu eğer Avrupa'da iyi yönetilemezse, orada yaşayan Türkler dahil milyonlarca Müslüman ve göçmen açısından bir güvenlik riski olabilir. Bu kişiler aşırı sağın güçlenmesi karşısında kendini güvende hissetmeyebilirler. Eğer bu kriz iyi bir şekilde yönetilemezse bu insanların hedef haline gelebilme riski var. Ayrıca aşırı sağcı partilerin yükselişi, iyi bir kamu diplomasisi yürütülmezse Türkiye'nin AB üyeliğine de olumsuz etki edebilir. Bu aşırı sağın yükselişi 'farklılıklara saygı' değerlerleriyle de bir çatışma unsurunu da barındırıyor. O yüzden Avrupa'da aşırı sağın bu hızlı yükselişi sürerse 'farklılıklara saygı' değerinin de sonunu getirebilir." - Adana