Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması - Son Dakika
Güncel

Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sınır dışına çıkışlarla ilgili olarak, "Şüphesiz MİT yönetecek, emniyet de müdahil olacak."

02.04.2013 03:26

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sınır dışına çıkışlarla ilgili olarak, "Şüphesiz MİT yönetecek, emniyet de müdahil olacak. Şüphesiz silahlı kuvvetlerin mensupları da yani Kara Kuvvetleri ve Jandarma olarak kendilerine görev verilirse verilmeyebilir de bu süreçte en azından bu çıkışa nezaret edecekler ama bu, hükümetin işidir. Parlamentoda bunun zemini yoktur ve olmamalıdır" dedi.

Arınç, TRT Haber'de canlı yayında "Neler Oluyor" programında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Teröristlerin ülkeyi terk etmesi konusunda, "Bir taraf diyor ki yasa çıksın. Hayır yasa çıkmayacak. Çünkü bu Meclis'in işi değil" diyen Arınç, şöyle devam etti:

"Ben basit olarak söyleyeyim. Bunlar ülkeye girerlerken hukuki bir dayanak buldular da mı girdiler- Çıkarken de onun için bizden hukuki bir dayanak mı istiyorlar- Hayır. İkincisi birilerinin ısrarla 'bir yasa bize dayanak olsun' demesindeki temel amaç kızmasınlar bana, altında şu yatıyor, yani 'siz bizi bir siyasi aktör haline getirin. Bu örgüt bir yasanın içinde yer alsın, o yasanın içinde siyasi aktör haline gelsin, biz meşruiyet kazanalım'. Bu meşruiyeti kime karşı kullanacaklar- Bir, Türkiye içinde birilerine karşı. İkincisi de yurtdışında uluslararası camiada. Diyelim ki bu iş iki ay sonra kesildi. Tekrar eski günlere döndük. 'Hakkımızda yasa vardı. Demek ki biz Türkiye'de belli amaçla faaliyet gösteren bir örgütüz. Bizim terörle hiçbir işimiz olmadı. Meclis de bunu kabul etmişti. Bundan sonra siz bizi tanımanız lazım' diyebilirler. Başka şeyler de söylenebilir. Biz bunları görmeyecek kadar enayi miyiz- Hayır, böyle bir şey olmaz."

-"Meclis'in bu tür Ali Cengiz oyunlarına itibar etmesi mümkün değil"-

Arınç, bu konuda hükümetin muhatap alınacağını, parlamentonun muhatap olarak gösterilmediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Bir kanun çıkacak. Yani bu sürece destek olacak bir siyasi iradenin parlamentoda olması lazım. Diyelim ki bu AK Parti'de var. CHP'de var mı, MHP'de var mı, zinhar yok. BDP'de var diyelim. Niçin var olduğunu da hepimiz biliyoruz. Peki CHP ve MHP'nin karşı çıktığı, en ağır ifadelerle hükümete saldırdığı bir Türkiye'de Meclis'ten böyle bir yasa çıkar mı- Meclis'e böyle bir yasa geldiği zaman o Meclis'in hali ne olur, bunları bilmiyor muyuz. CHP'nin ne dediği az çok belli. CHP önce destek vereceklerini ifade ettiler. Sonra kanlı bıçaklı laflarla hücum etmeye devam ediyorlar. Al parti sözcüsünü, al grup başkanvekillerini bizi neredeyse Öcalan ile karşı karşıya oturmuş el sıkışıp, pazarlık yapan bir insan gibi gösteriyorlar. Soyadlarımızı bile değiştiriyorlar 'Abdullah Erdoğan' diyor, bilmem neye Öcalan diyor. Böylesine saçma sapan, böylesine çirkin yakıştırmalarla bizi bu süreç dolayısıyla hakaretle karşılıyorlar. Dolayısıyla bu Meclis'in bu tür Ali Cengiz oyunlarına itibar etmesi mümkün değil bir. İkincisi süreci Milli İstihbarat Teşkilatı ve siyasette de karar verici olan Sayın Başbakanımız, Adalet Bakanımız şimdilik götürüyor. Bunların çıkışlarında yine siyasi irade yani hükümetimiz elbette en önemli tedbirleri alacaklar. Bunlar sayıca belliler. Bunlar istihbarat raporlarımızda da MGK raporlarında da tek tek belli."

-"Parlamentoda bunun zemini yoktur ve olmamalıdır"-

Süreci MİT yönetecek gibi" denilmesi üzerine Arınç, "Şüphesiz MİT yönetecek, emniyet de müdahil olacak. Şüphesiz silahlı kuvvetlerin mensupları da yani Kara Kuvvetleri ve Jandarma olarak kendilerine görev verilirse verilmeyebilir de bu süreçte en azından bu çıkışa nezaret edecekler ama bu hükümetin işidir. Parlamentoda bunun zemini yoktur ve olmamalıdır" diye konuştu.

Arınç, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunun öneriler bölümünde yeni bazı komisyonların kurulmasının gerektiğinin ifade edildiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"O komisyonlardan birisi kurulmak suretiyle bu terörle ve terörün sonlandırılmasıyla diyelim ki basit olarak çözüm sürecini içine alabilecek, bütün partilerden milletvekillerinin bulunduğu bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulabilir mi, en azından darbeler komisyonunun önerdiği bir teklif olarak ele alınabilir mi- İhtiyaç olduğunu anladığımız takdirde bunu parti olarak AK Parti verebilir ama diğer partilerle de mutlaka istişare eder. Çünkü buna benzer araştırma komisyonu önerisi CHP'den bildiğim kadarıyla Sezgin Tanrıkulu'ndan var. MHP'den zannediyorum yok. Diğer partiden var. Keşke 4 parti müştereken araştırma komisyonu kurulması için teklif verse ve bu Meclis bir komisyon olarak bu süreçle ilgili yapılması gerekenleri veya yapılanları kendisi Meclis adına denetleyebilse yada rapor edebilse. Olursa bu olur. Yoksa bir yasa çıkarmayı veya Meclis kararı almayı kesinlikle düşünmüyoruz."

-Akil insanlar-

"Akil insanların nasıl bir fonksiyonu olacak" sorusu üzerine Arınç, akil insanlarla makul insanların eşit tutulması gerektiğini ifade etti.

Arınç, şunları söyledi:

"Çünkü akil insanlar bilgisi olan, kendi bilgisine güvenen, aklıyla çok ön planda olmayı seven insanlar olabilir ama makul insanlar da başkalarının aklına da önem veren, onların ortak aklını ortaya koymaya çalışanlar da olabilir. Ama meşhur tabiriyle akil insanlar olacaksa 30, 40, 50 kişi şimdilik düşünülen zannediyorum Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesine gidip bazı çalışmalar yapacak bir grup. 7'şer kişi olacağı söyleniyor ama Allah'ın emri değil bu. Bir kanunda da yer almıyor. Sayın Başbakanımız bir çalışma içinde. Eğer üzerinde mutabık kalınan partilerin de belki komuoyunun da itibar edeceği isimleri onlarla beraber 1 veya 2 aylık bir çalışma yapılarak bu kişilerin bazı illeri, bölgeleri ziyaret etmesi, bu çözüm süreciyle ilgili düşüncelerini aktarması, STK'ların veya halk topluluklarının, meslek kuruluşlarının tekliflerini alması, onların sorularını cevaplandırması, belki kamuoyunun daha çok bu konu üzerindeki desteğini artırmaya yönelik bir çalışma olacak."

Türkiye'de 12 Eylül 2010'da yapılan referandumun çok önemli bir dönemeç noktası olduğuna işaret eden ve o süreçte STK'ların, meslek kuruluşlarının, sendikaların, toplantılarla referandumu anlattığını hatırlatan Arınç, "Şimdi sanki onun benzerini daha üst düzeyde sadece belli kişilerin yapacağı toplantılarla uzun sürmeyecek bir çalışma amaçlanıyor" ifadesini kullandı.

Arınç, "Çözüm sürecinin kamuoyuna anlatılmasıyla mı ilgili bu akil insanlar" sorusuna "doğru" karşılığını verdi.

"Yurtdışına çıkma, silah bırakma vesaire bunlara nezaret edecek bir pozisyonları olmayacak değil mi" sorusu üzerine Arınç, "Hayır. Bu birilerinin istediği bir taleptir. Bize göre yanlış bir taleptir. Yani bir komiser edasıyla veya BM gözlemcisi gibi... Yani bu silahlı unsurların yurtdışına çıkarken, silahlarını bırakıp bırakmadıkları, kim gitti, kim kaldı noktasında gözlemci sayılabilecek hiçbir fonksiyonları olmayacak. Sadece düşünce bazında, fikir bazında Türkiye'nin geldiği bu noktada bu çözüm sürecine ihtiyacımız olduğunu pozitif anlamda söyleyebilecek değerli insanların bir çalışması" diye konuştu.

-"Bu bir vatanseverliktir"-

"Sayın Başbakanımız bazılarıyla bizzat görüştü zannediyorum, belki bazı bakanlarımız da karşı tarafa iletmek için önce onun olurunu almak lazım" diyen Arınç, Sezen Aksu'nun bir gazetedeki "beni bu işten mazur görün" yönündeki beyanını okuduğunu belirtti.

Arınç, "Çünkü 12 Eylül 2010 referandumunda böyle değerli bir sanatçıya ağız dolusu hakaretler yağdıran, adında profesör etiketi olanlar da vardı. Şu anda makul insanlar da sanki o referandum öncesinde evet kampanyasına katılmış insanlar gibi dışlanabilir, dışlanacaklarını hissediyor olabilirler. Bunu göze alan olabilir, almayan olabilir. Bu bir vatanseverliktir bence. Çünkü bu sürece destek olmak Türkiye'nin çok önemli bir şansı. Bunda muvaffak olursak müthiş bir başarı olacak" değerlendirmesinde bulundu.

"Akil insanların isimleri İmralı ile ortak olarak mı belirlenecek" sorusuna Arınç, şu yanıtı verdi:

"Hayır. İmralı'nın verdiği isimlerle değil ama BDP'den gelen isimler olabilir. CHP'den geldiyse olabilir. MHP'den zannetmiyorum geleceğini ama gazetecilerden bizzat talep edenler var, fikir adamlarından bizzat talep edenler var. Yani benim gördüğüm, daha çok kendileri bu işte olursa çok iyi olur diye bizim düşündüklerimiz, büyük bir kısmı da 'ben bu önemli vazifede görev almak istiyorum bana da bir görev düşer mi' diye soranlar. Öcalan'dan BDP marifetiyle bazı mesajlar geldiğine göre ve böyle bir heyetin oluşmasını onlardan da isteyen olduğuna göre bizim muhatabımız siyasi anlamda BDP'dir. BDP'den bazı isimler de belki değerlendirmek üzere alınabilir."

(Sürecek) - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement