Başbakan Yardımcısı Atalay Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "AK Parti olarak biz hayat tarzlarıyla ilgili bir müdahaleyi bu 11 yıl içinde asla düşünmedik. Aksine bütün zenginliklerin, bütün farklılıkların bir arada yaşaması için gayret ettik" dedi.

Atalay, Kanal 24'te katıldığı programda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, dün düzenlediği basın toplantısında, Taksim Gezi Parkı olaylarına ilişkin, Hükümetin durduğu pozisyonu, görüşlerini ifade ettiğini anımsatan Atalay, "Biz de o çerçevede olayın bütün boyutlarını doğrusu iyi değerlendiriyoruz, iyi analiz ediyoruz. Yani hem Hükümet olarak hem parti olarak hem kurumlarımız olarak" diye konuştu.

"Biz genelde bu tür olaylara yüzeysel bakmayız" ifadesini kullanan Atalay, toplumsal bütün olaylarda derinlemesine analizi çok önemli gördüklerini dile getirdi. Atalay, "Yani bizim siyasetimizin özü budur. Toplumla iletişim, toplumun mesajını alma, toplumun rehberliği, vatandaşımızın, milletimizin değerlendirmeleri bizim için önemlidir" dedi.

Olayların İstanbul'da başladığını, sonradan bunun değişik bir kimlik kazandığını dile getiren Atalay, şunları kaydetti:

"Masum çevre hassasiyeti, hepimizin hassasiyetidir. İnsani de bir şeydir. Bu konuda doğrusu hiç kimsenin olumsuz bir değerlendirmesi olmaz. Ama böyle ortamları bir fırsat ve sermaye olarak görüp değerlendirenler vardır. Bütün toplumsal olaylarda bunu görürsünüz. Türkiye'de özellikle... Tabii bunlar afaki, genel değerlendirme değil. Yani işte hangi örgütler var? Hangi illegal yapılar var? Bunlar ne için kullanıyorlar. Bunları çok iyi biliyoruz. Burada tabii belli siyasi taraflar var. Onu da görüyoruz. Burada da yaklaşımları biliyoruz."

Bir yanda masum bir şekilde eylem yapılırken diğer taraftan bir tahribatın söz konusu olduğunu ifade eden Atalay, bu ikisini ayırmak gerektiğini belirtti.

-"AK Parti dönemi özgürlüklerin en genişlediği bir dönemdir"

MHP ile BDP'nin, olaylara ilişkin sorumlu bir tutum sergilediklerini belirten Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP tabii destekliyor. Millitvekilleri, teşkilatları. Şu anda bir yandan dışında gibi görünüyor, resmen sanki desteklemiyor gibi ama aslında fiilen çok içindeler. Dünkü grup konuşmasında da CHP'nin Sayın Genel Başkanı, zaten teşvik edici bir üslup ve dil kullandı. Bu CHP'nin genelde tabiatıdır. Bu kaos ortamları, bu tür olağanüstülükler onlar tercih ediyorlar. Partinin geçmişinde de bu vardır. Şu anda da doğrusu bu olaylarda dozu artıran ve özellikle değişik şehirlere yaygınlaşmasında CHP teşkilatlarının, milletvekillerinin çok rolü var. Bunları da tespit ediyoruz. Bunlar da elimizde veriler."

Hükümet olarak vatandaşların bütün tepkilerini iyi okumaya çalıştıklarını, bunu önemli gördüklerini belirten Atalay, olaylarda muhalif birçok unsurun bir araya geldiğini, bunların içinde illegal grupların da bulunduğunu ifade etti.

AK Parti Hükümetleri ile AK Parti ve Genel Başkanı'nın, demokratikleşme ve özgürlükler konusunda "otoriteryen ve özgürlükleri kısıtlayan" şeklinde nitelendirilmesinin, kendilerini üzdüğünü vurgulayan Atalay, "Bizim şu 11 yıllık iktidarımıza baktığınızda bizim en önemli misyonumuz ne deseniz, demokratikleşme deriz. Türkiye'yi daha fazla açık toplum yapma. Çünkü biz hepimiz özgürlük kısıtlamaları, talepleri ve şikayetleri içinde yaşadık. Hükümet olduğumuzda da ajandamızın başına Türkiye'yi demokratikleştirme ve özgürlükleri genişletmeyi koyduk" diye konuştu.

-"En ileri adımı biz attık"

Taksim Gezi Parkı'ndaki ilk eylemlerin, masum ve iyi niyetli bir pak eylemi olduğunu kabul ettiklerini, yapılan yanlışlıklar varsa bununla ilgili soruşturma açılacağını bildirdiklerini hatırlatan Atalay, ama ondan sonraki olaylarda birikmiş bir takım duyguların ortaya çıktığını ifade etti. Bunu geniş bir toplumsal algı olarak görmediğini söyleyen Atalay, şunları kaydetti:

"AK Parti olarak biz hayat tarzlarıyla ilgili bir müdahaleyi bu 11 yıl içinde asla düşünmedik. Aksine bütün zenginliklerin, bütün farklılıkların bir arada yaşaması için gayret ettik. Yani yürüttüğümüz bir çözüm süreci var. En ileri adımı biz attık. Farklılıklarıyla, kendi değerleriyle, ana diliyle birlikte bu toplumda huzur içinde herkes yaşasın diye. Yoksa biz farklılıklara falan karşı olumsuz bakan asla bir siyasi görüş veya bir yönetim olmadık. Yani bu konuda vatandaşlarımızın çok iyi değerlendirmesi lazım. Biz haklı talepleri de daima gözönüne alırız. Kendimiz ayda iki defa kamuoyu yoklaması yaptırırız. Yürüttüğümüz icraatla, Hükümetin faaliyetleriyle ilgili vatandaşlarımız hangi değerlendirmeleri yapıyor, neyi düşünüyor diye. Toplumsal duyarlılığımız da çok fazla.

Şu anda bu sokaktaki iyi niyetli tepkisini dile getiren gençler, özgürce yetişme ve bu özgürlük ortamında bizim dönemde geldiler işin doğrusu. Yani başka zamanlar bunlar kolay olamıyordu, olamazdı. Biz bunlardan, şiddet olmasın rahatsız olmuyoruz.. Her zaman, herkes düşüncesini, görüşünü ifade etsin."

Şu anda iyi bir analiz yaptıklarını belirten Atalay, buralardaki mesajları daha iyi okuma yönünde çalıştıklarını ve bu konuyla ilgili çok duyarlı olduklarını anlattı.

Taksim ve Gezi Parkı ile ilgili bir yargı kararı bulunduğunu, diğer yandan yapılmış açıklamaların söz konusu olduğunu, bugün de Bülent Arınç'ın, Taksim Dayanışması Heyeti'ni kabul ettiğini hatırlatan Atalay, "Bütün bunlar bir araya getirilecek. Bütün bunlar değerlendirilecek. Hem biz değerlendiriyoruz hem Başbakanımız yarın dönmüş olacak, bütün bunları değerlendireceğiz. Tabii yeni değerlendirmeler ışığında kararlar verilecektir" dedi.

- Ankara