Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Sırbistan'da

Ferhat Demircan - Başbakan Yardımcısı Bekir Bodağ,  "AB kapısında, 60 yılı aşkın süredir, maalesef AB'nin çifte standardı nedeniyle  bekleyen Türkiye,  AB üyelik sürecindeki tecrübelerini Sırbistan ile paylaşmaya hazırdır. Umarız Sırbistan, AB üyeliği için Türkiye kadar beklemez" dedi.

Bozdağ, Sırbistan'daki temasları kapsamında Başbakan İvitsa Daçiç'le Başbakanlık binasında yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye ile Sırbistan'ın iki dost ülke olduğunu vurguladı.

Türkiye ve Sırbistan arasında başta siyasi, ekonomik, kültürel ilişkiler olmak üzere tüm alanlardaki ilişkilerin geliştirilmesinin iki ülkenin de yararına olduğunu düşündüklerini ifade eden Bozdağ, "Türkiye olarak Sırbistan'la her alandaki ilişkileri daha da ileriye taşımaya kararlıyız. İki ülke arasında gerçekleştirilen üst düzey ziyaretlerin gelenekselleştirilmesinin yararlı olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.

Bozdağ, Türkiye ve Sırbistan arasındaki ticaret hacminin iki ülkenin gerçek potansiyelini yansıtmadığına işaret ederek, bunun iki katına çıkarılabileceğini vurguladı.

Sırbistan'ı ziyareti kapsamında TİKA tarafından bu ülkede yaptırılan bazı tesislerin açılışını gerçekleştireceklerini belirten Bozdağ, TİKA'nın 2012 yılında Sırbistan'a 6 milyon avroluk kalkınma desteği sağladığını anlattı.

-"Boşnaklar, ilişkilerimizin sigortasıdır"

Türkiye ve Sırbistan'da yaşayan Boşnaklar'ın, iki ülke arasındaki gönül köprüsü olduğunu dile getiren Bozdağ, Boşnaklar'ın aynı zamanda Türkiye ve Sırbistan ilişkilerinin sigortası olduğunu vurguladı.

Bozdağ, Türkiye'nin, Sırbistan'ın AB üyeliğine tam destek verdiğini belirterek, "AB kapısında, 60 yılı aşkın süredir, maalesef AB'nin çifte standardı nedeniyle bekleyen Türkiye, AB üyelik sürecindeki tecrübelerini Sırbistan ile paylaşmaya hazırdır. Umarız Sırbistan, AB üyeliği için Türkiye kadar beklemez" dedi.

Türkiye-Bosna Hersek ve Sırbistan üçlü mekanizma görüşmelerine de değinen Bozdağ, benzer görüşmelerin ekonomik konularda da yapılmasını arzu ettiklerini söyledi.

Bozdağ, Türkiye'nin, Sırbistan ile Kosova arasındaki diyalogu da desteklediğini kaydetti. Diyalog sürecinin zor olduğuna işaret eden Bozdağ, "Diyalog işte bu zorlukları aşmak içindir. Belgrad ve Priştine'nin diyalog süreci içinde ortaya koyacakları itidal ve aklı selimle zorlukları aşacağını düşünüyoruz. Türkiye, bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazırdır" şeklinde konuştu.

-Sırbistan Başbakanı Daçiç'in konuşması-

Sırbistan Başbakanı Daçiç de Türkiye ile Sırbistan ilişkilerinin son yıllarda oldukça büyük ivme kazandığını söyledi.

Türkiye ile her alandaki ilişkilerin geliştirilmesini ve bunun için iki ülke arasında yılda en az bir kez zirve düzenlenmesini istediklerini dile getiren Daçiç, bunun oldukça yararlı olacağını belirtti.

Türkiye'nin, TİKA eliyle Sırbistan'da gerçekleştirdiği projeler için teşekkür den Daçiç, "Sırbistan'da yaşayan Müslümanlar, özellikle Boşnak halkı ilişkilerimizi teşvik edici olmalıdır. Müslüman Boşnak halkı, Türkiye ile Sırbistan arasındaki gönül köprüsüdür. Bosna Hersek ile ilişkilerimiz oldukça önemlidir. Üçlü mekanizma büyük önem arz etmektedir. Üçlü zirvenin, Türkiye, Sırbistan ve Bosna Hersek'e fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Kasım ayı sonunda, bizim ev sahipliğimiz de Bosna Hersek ile ayrıca ikili zirve düzenleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

-Daçiç, Kosova'ya girişinin yasaklanmasını değerlendirdi-

Daçiç, gazetecilerin, "Kosova hükümetinin, 3 Kasım'da yapılacak yerel seçim kampanyası süresince, Sırbistan'dan üst düzey yetkililerin Kosova'ya girmesini yasaklamasını ve bu yasak nedeniyle bugün Kosova'ya ziyaretini gerçekleştiremediğini" sormaları üzerine, şunları kaydetti:

"Belgrad-Piriştine görüşmelerinde hükümetimiz yapıcı bir rol üstlenmektedir. Piriştine'nin bazı kararları, Brüksel'de konuştuğumuz gibi değil, Brüksel'de varılan kararlara uygun değil. Priştine, bazı Sırp yetkililerin, özellikle de benim Priştine'ye girmeme yasak koydu. Priştine'ye gitmeyi düşünüyordum. Bu karar tam bir skandal. Yerel seçimler yapılacak orada. Oradaki halkımıza destek vermek zorundayız. Bana böyle bir yasak koyuluyorsa, nasıl diyalogdan bahsedebiliriz. Onlar Belgrad'a gelebiliyor, rahatça dolaşabiliyor. Bana göre bir prensip meselesi bu. Açık ve samimi olmak zorundayız. Aksi halde, bu kadar görüşme, diyalog boşuna. Pazartesi günü Cathriene Ashton ile bu konuyu görüşeceğim"

Kendisinin Kosova doğumlu olduğunu ve Kosova'nın kalbinde olduğunu ifade eden Daçiç, "Sırbistan Başbakanı olarak yasal yollarla oraya girmek istiyorum. Bu yasak kararının anlamı nedir? Benim Priştine Belgrad görüşmelerinde yerim nedir? Kimsenin bana saygısızlık yapmasına izin vermeyeceğim. Umarım ki pazartesi günü Brüksel'e gidişim son gidişim olmaz. Sırp halkı olarak diyaloğu devam ettirmek istiyoruz. Ama bu şartlar altında biraz zor. Alınan karar, Brüksel'in kridebilitesine de zarar veren bir karar. Sayın Ashton ile Kosova meselelerini aynı masada konuşuyoruz. Bu karar ona da saygısızlık. Ben böyle bir şeyin örneğini daha önce hiç görmedim. Seçimler öncesinde böyle bir karar olmaz" dedi.

Daçiç, Kosova'nın yasağıyla ilgili AB'den henüz bir ses çıkmadığını da belirterek, "Bence AB'den bu konuda bir ses çıkmalı. Kosova ile görüşmelere başlayarak tepkilere rağmen kendi kariyerimizi de zor durumda bıraktık. Diyalogun devam etmesinin Sırbistan'ın da yararına olacağının farkındayım. AB de bu konuda bir adım atmalı. AB'yi tehdit etmiyorum. Bu konuda AB de birşey yapmalı. İsterse AB diyaloga sadece onlarla devam etsin" diye konuştu. - Sırbistan