"Bilişim Derneği 50 bin kelimeyi Türkçeleştirdi"

Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkanı Rahmi Aktepe, "Bilişim Derneğinin yaptığı çalışmalar sonucu türettiğimiz kelime sayısı 50 bin. Sadece siber güvenlik konusunda türettiğimiz kelime 6 bin 700." dedi.

Aktepe, Kastamonu Üniversitesi Bilgehan Bilgili Konferans Salonu'nda düzenlenen Bilişim Günleri etkinliğinin açılışında, gençlerin ülkeyi daha iyi noktalara getireceğine inandığını söyledi.

Derneğin dil konusunda önemli çalışmaları olduğunu vurgulayan Aktepe, şöyle konuştu:

"Bilgisayar kelimesi olmadan bilgisayara 'computer', 'elektronik beyin' diyorduk. Daha kötüsü 'IBM' diyorduk. Biliyorsunuz IBM bir marka. Bilişim Derneğinin yaptığı çalışmalar sonucu türettiğimiz kelime sayısı 50 bin. Sadece siber güvenlik konusunda türettiğimiz kelime 6 bin 700. Özenli bir Türkçe grubumuz var. Bu grupla beraber çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki günlerde başka alanlarla ilgili konularda da bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

Bilişim Derneğinin ülkeyi kalkındırmak için mücadele verdiğinin altını çizen Aktepe, "Türkiye Bilişim Derneğinin kurulduğu 1971 yılında bilgisayar sayısı 76, bilişimci sayısı ise bir elin parmakları kadar azdı. O dönemde söylenen bir söz var. Bugün sıradan bir söz gibi görünüyor. O da şuydu, 'Bilişim teknik bilimini kalkınmada araç olarak kullanmak.' Derneğimizin kurucuları o gün bu felsefe ile yola çıkmışlar. Bizler de onlardan aldığımız bu emaneti aynı felsefeyle sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

- İşbirliği kültürü artırılmalı

Derneğin 7 şubesinin bulunduğunu belirten Aktepe, "Bazen bizim kültürümüzde birliktelik yok derler çıkarlar. Ama bizim kültürümüzde bu var. Ahilik ve imece bizim kültürümüzde olan ama bugün dejenere olan şeyler. Bizim işbirliği kültürünü geliştirmemiz lazım. Kalkınmada işbirliği önemli." açıklamasında bulundu.

Kalifiye eleman konusunun önemine değinen Aktepe, şunları kaydetti:

"Sanayi Teknoloji ve Yenilikçi Politikalar Kurulunda yaptığımız bir konuşmada, TÜBİTAK başkanımız bana sordu, 'Nitelikli insan gücünden ne anlıyorsun?' diye. Ben de 'ihtiyacım olan insan anlıyorum' dedim. İyi yetişmiş elemanla nitelikli insan aynı şey değil. Benim ihtiyacım neyse nitelikli insan o. Benim ihtiyacım 3 dil bilen bir mühendis de olabilir bir kaynakçı da olabilir. Biz ne yazık ki ihtiyacımız olan insanı yetiştirmiyoruz. Üniversiteler açıp gençleri mezun ediyoruz ama iş bulamıyoruz. Bizim sıkıntılarımız bunlar."