Burundi'deki Siyasi Kriz

Burundi'de Bujumbura Üniversitesi profesörlerinden Nicodeme Bugwabari, geçen hafta yapılan devlet başkanı seçiminin ardından şiddet eylemlerinin tırmanışa geçebileceğini belirtti.

Bugwabari, AA muhabirine değerlendirmesinde, Burundi'de iç savaşın söz konusu olmadığını ancak seçim sonrası şiddet eylemlerinin artabileceğine dikkati çekti.

Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın 3. kez göreve gelmesinden sonra anayasal düzenin tekrar sağlanabilmesi amacıyla Hutu ve Tutsi etnik gruplarının bile ortak mücadele içinde hareket ettiğine işaret eden Bugwabari, "Burundi'de anayasaya aykırı ortam değişmedikçe ve görevinin 2020'de sona ermesi beklenen Nkurunziza görevden ayrılmadıkça gerilim devam edecek"  ifadesini kullandı.

Pierre Nkurunziza'nın tekrar göreve gelme girişiminin yasal olarak aslında uygun olduğunu ancak halkın desteğini alamadığı için meşruiyet kazanamadığını söyleyen Bugwabari, ülkede barışın kısa süre içinde sağlanamayacağını savundu.

Nkurunziza rejiminin ayrılıkçı eski subaylar ile karşı karşıya kalabileceğini vurgulayan Bugwabari, söz konusu ayrılıkçılar arasında mevcut hükümetle aynı fikirde olmayan, ulusal radyoyu dinlemeyip bağımsız basının tekrar yayın yapmasını isteyen binlerce Burundili göçmen bulunduğunu dile getirdi.

Ancak Profesör, Tanzanya'da sürgünde bulunan Nkurunziza'nın eski danışmanı Hüseyin Radjabyu ile darbe girişiminin başındaki General Godefroid Niyombare gibi ayrılıkçılar arasında tamamen uyum ve birliğin olduğuna dair şimdilik bir duyum alınmadığını da kaydetti.

Nkurunziza'nın bir yılın sonunda yeniden seçim düzenlemesini isteyen muhalefetin, kendi taleplerini hükümete dayatmak için ayrılıkçılardan faydalanabileceğini belirten Bugwabari, başarısız darbe girişiminden sonra muhalefetin yine de ayrılıkçı gruplarla mesafe koymak zorunda kaldığını vurguladı.

Burundi'de 13 Mayıs'ta düzenlenen darbe girişiminin ardından çok sayıda subay Ruanda başta olmak üzere kaçtıkları komşu ülkelerde Nkurunziza'yı zorla iktidardan indireceklerine dair açıklamalarda bulunmuştu.

Özellikle 21 Temmuz'da düzenlenen devlet başkanı seçiminin ardından şiddet eylemlerinde 12 kişi yaşamını yitirdi. Yerel yetkililer ve görgü tanıkları, seçimin ardından gizli silah depoları bulunduğunu ve yurt dışından silahlı kişilerin ülkeye geldiğini ifade etti.