CHP'den İstanbul Barosu'na Ziyaret

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın da aralarında bulunduğu CHP 9 milletvekili, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve baro yönetimini makamında ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, " Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) hukukçu milletvekilleri bize karşı yürütülen soruşturma sonucunda açılan davayla ilgili bize bir destek ziyaretinde bulundular. Konuyla ilgili olarak bilgilenme ihtiyacı içindeydiler. Kendilerine de bu konuda gerekli bilgileri verdik. Bu şekilde hem bilgilenme hem destek ziyaretinde bulunlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz" dedi.

TEZCAN HÜKÜMETİ ELEŞTİRDİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan hükümeti eleştirerek "Ziyaret sebebimiz çok açıktır. Son dönemde İstanbul Barosu ekseninde savunma mesleğine, savunma hakkına yapılan sistematik saldırılar karşısında buna itirazımızı ifade etmek, konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak, görüşlerimizi paylaşmak ve bu hukuksuzluğa, bu yanlı uygulamalara 'dur' deme konusunda biz de üzerimize düşeni yapacağımızı bildirmek üzere bu ziyareti gerçekleştirdik. Son dönemde AKP bir yandan yargıyı siyasallaştırırken bir başka yandan siyasallaştığı yargının savunma ayağını da tamamen yok etmeye çalışmaktadır. Savunma mesleğine ve savunma mesleğinin en önemli örgütleri olan barolara, savunma meslek örgütlerine sistematik bir saldırı ile karşı karşıyayız. Son dönemde İstanbul Baro'sunun meslektaşlarının haklarını, meslek hukukunu savunma konusundaki kararlı duruşu, dünyanın en büyük barosu olarak ülkedeki bütün adaletsiz uygulamalara karşı kararlı duruşu iktidarı belli ki ciddi biçimde rahatsız etmiştir. İktidar genel olarak yaptığı, yerleştirdiği bir uygulamayla sandıkla alamadığını savcıyla alma girişimini bu olayda da bir kere daha hayata geçirme çabası içerisinde olduğunu göstermiştir" dedi.

"İSTANBUL BAROSU GÖREVDEN DÜŞMEMİŞTİR, GÖREVİNDEDİR"

"İktidar savcıları harekete geçirerek haksız bir soruşturmayla baro yönetimini yıldırma, korkutma çabası içerisinde girmiştir" diyen Tezcan, "İktidar çevresinden milletvekillerinin sosyal paylaşım sitelerine verdikleri haberlerle İstanbul Barosu'nun avukatlık çerçevesinde görevden düştüğü algısı yaratmaya çalışmaktadırlar. Aldığımız bilgilerde de net olarak şunu gördük ki bir İstanbul Baro'su görevden düşmemiştir, görevindedir. Avukatlık Kanunu'nu neresinden yorumlarsanız yorumlayın mevcut yasal düzenleme içerisinde dahi baro yönetim kurulu İstanbul'daki meslektaşların, avukatların verdikleri oylarla meşru bir şekilde görevini sürdürmektedir. Meşru bir şekilde göreve seçilmiş İstanbul Barosu yönetimi ve organları gayri meşru bir biçimde görevden alınmak istenmektedir. Bununla ilgili bir kamuoyu algısı yaratılmaya çalışıldığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

"BU AVUKATLIK KANUNU'NUN İSTANBUL BAROSU'NA VERDİĞİ BİR YETKİNİN KULLANIMIDIR"

Tezcan, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz Davası'nda savunma hakkının tamamen ortadan kaldırıldığı süreçte İstanbul Barosu'nun da meslek örgütü olmanın sorumluluğuyla sürece müdahale etme ihtiyacı duyduğunu belirtti. Tezcan, "Avukatların uğradığı haksızlığa 'dur' demek üzere mahkeme heyetinin de bilgisi ve o sıradaki izni dahilinde duruşmada mevcut hukuksuzlukları ifade etmiştir. Bu avukatlık Kanunu'nun İstanbul Barosu'na verdiği bir yetkinin kullanımıdır. İstanbul Barosu bu yetkisini kullanarak kendi üyelerinin hakkını ve evrensel olarak savunma hakkını koruma konusunda onurlu bir mücadele vermiştir. Bu meşru ve onurlu mücadeleye karşı gayri meşru bir yöntemle önce haklarında soruşturma başlatılarak hukuka aykırı bir şekilde baro başkanı ve yönetimi korkutulmaya yıldırılmaya çalışılmıştır" dedi.

"17 MAYIS'TA HEP BERABER HUKUKA SAHİP ÇIKMAK İÇİN ORADA OLACAĞIZ"

İstanbul Baro Başkanı Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu 10 baro yöneticisi hakkında açılan davanın ilk duruşmasının 17 Mayıs 2013 tarihinde görüleceğini ifade eden Tezcan, "Bu İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal'ın yargılandığı bir dava değildir. Bu dava baro yönetim kurulu üyelerinin yargılandığı bir dava değildir. Bu 21. yüzyılda savunma hakkının, savunma mesleğinin, avukatlık mesleğinin, hukukun ve adaletin yargılandığı bir yüzkarası davadır. 17 Mayıs'ta hep beraber hukuka sahip çıkmak için orada olacağız. Meslektaşlarımıza sahip çıkacağız. Kendilerine moral ve manevi destek vermek üzere orada olacağımızı beyan ediyoruz. Kendilerine 'Geçmiş olsun' demek istemiyorum. Çünkü ortada bir hastalık yok, hasta olan bu uygulamaları yapan anlayışın kendisidir. O yüzden İstanbul Barosu'na geçmiş olsun demiyorum. Kafası sakat olan bu anlayışı, bu uygulamaları yapan anlayışın sahiplerine geçmiş olsun' diyorum" diye konuştu.

(BB) - İstanbul