ÖMER FANSA - Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Çukurova'daki kadın işçiler, sabahın erken saatlerinden itibaren tarlada çalışarak aile bütçelerine katkı sağlıyor.
Yörede yetişen tarımsal ürünler, tarladan paketleme dahil tezgaha kadar her aşamada kadınların elinden geçiyor. Tarım işçisi kadınlar, kimi zaman sıcak havada meyve toplarken kimi zaman yağmur ve çamurda sebze hasat ediyor.
Adana'daki tarım işçilerinden 38 yaşındaki Fatma Kaya, 8 yaşında tarlalarda çalışmaya başladığını, evliliği sırasında ara verdiği bu işe eşinin hastalanması nedeniyle 4 yıl önce tekrar başlamak zorunda kaldığını söyledi.
Tarım işçiliğinin kadınlar için ayrı bir zorluğu olduğunu anlatan Kaya, "Akşam oluyor, eve gidiyoruz, yemek yapmaya fırsat olmadığından çocuklarımıza kahvaltılık veriyoruz. İstedikleri yemekleri, vakit yokluğundan dolayı yapamıyoruz. Evde tüm çocuklar, erkek. Ben, gittiğimde bir de ev işi yapıyorum. Hem burada çalışıyorum hem ev işinde çalışıyorum" dedi.
Kaya, kendilerinden istenen işin fazlalığı ve işi yetiştirememeleri nedeniyle 40 lira olan yevmiyenin tamamını çok nadir aldıklarını, 20-25 lira gibi ücretlere çalıştıklarını dile getirdi.
6 çocuğunu da okutuyor
Şükran Bayram (36) da 21 yıllık eşinin de kendisi gibi tarım işçiliği yaptığını anlatarak yazın başka bölgelerde çalıştıklarını, bu dönemde de Adana'da yeşil sebze hasadı yaptıklarını ifade etti.
6 çocuğunu da okuttuğunu aktaran Bayram, "En büyük üniversiteye, en küçüğü anaokuluna gidiyor. Biri hem okuyor hem çalışıyor. Hepsini okutuyorum" dedi.
Tarlada uzun süre çalışmaktan evde yemek yapamadığını belirten Bayram, "Sabah erkenden çıkmam lazım. Evi olduğu gibi bırakıp çıkıyorum. Yağmur, kar, kış demeden çalışıyoruz. Dize kadar çamura battığımız günler oluyor. Çalışmak zorundayız" diye konuştu.
"Çocukları evde tek başlarına bıraktım"
11 yıllık evli olan 25 yaşındaki Sultan Bayram da hayatın müşterek olduğu düşüncesiyle hasta olmasına rağmen ev bütçesine katkı vermek için tarlada çalıştığını söyledi.
Çalışırken aklının devamlı çocuklarında olduğunu anlatan Bayram, "Çocuklarım küçük. Bakacak kimsem yok. Bakacak kimsem olsaydı, daha sık gelirdim. Çocuklarımı bugün okula göndermedim. Evde tek başlarına bıraktım. Şu an nasıllar, evde ne yapıyorlar, bilmiyorum. Çok korkuyorum. Evde elektrik var, sobayı yakıyorum, ateş var" dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kendisi için ayrı bir önemi olduğunu dile getiren Bayram, "Bu tarih, aynı zamanda benim evlilik yıl dönümüm. Buradan eşime sesleniyorum. Onu çok seviyorum. Evlilik yıl dönümümüz kutlu olsun" diye konuştu.
Suriyeli kadın işçiler
Tarlada çalışan 21 yaşındaki Suriyeli Gül Ali de savaş nedeniyle ağabeylerinin 3 yıl önce, kendisinin ise 5 ay önce Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Tarım işçiliğinde yeni olduğunu dile getiren Ali, "Daha önce yapmadığım bir iş, çok zor. Yağmurda çalışıyoruz. Hiçbir şeyimiz yok" dedi.
Suriyeli 25 yaşındaki Sena Ali de savaş nedeniyle geldiği Türkiye'de tarlada çalışarak geçimini sağladığını belirterek Suriye'de kalan çocuklarını çok özlediğini ifade etti.
Ali, 4 kız çocuğu olduğunu, erkek çocuk doğurmadığı için eşinin kendisini terk ettiğini gözyaşları içinde anlatarak şunları kaydetti:
"Allah, kimseyi evladından ayırmasın. Eşim Suriye'de. Çocuklarım da Suriye'de kaldı. Eşim, benim üstüme evlilik yaptı. Çocuklarımı aldı, onlardan ayırdı beni. Allah, kimseyi vatanından, çocuklarından, anne babasından ayırmasın. Çok zordur. Annem babam da oradalar. Onları çok özledim. Gidemiyoruz orada savaş var."
Son Dakika › Güncel › Çukurova'nın Kadın Tarım İşçileri Yaz Kış İşbaşında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?