Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, devlette çift otorite varmış gibi bir yapı doğduğunda, bunun devletin sürekliliğine ve işleyişine zarar vereceğini belirterek, "Ama en çok zararı, çok olumlu etkiler yapabilecek olan ve toplumun genelini kuşatacak olan cemaatvari yapılanmalara, burada tek bir cemaati kastetmiyorum, bütün bu cemaatvari yapılanma ve sivil toplum yapılanmalarına verir" dedi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kanal 7 televizyonunda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Ülkede herkesi kuşatan bir dil gerektiğine işaret eden Davutoğlu, devleti ikame eden bir görüntü veya devletle özdeşleşen bir görüntünün cemaat yapılarına en büyük zararı vereceğini belirtti.
Davutoğlu, modern demokrasilerde devletin meşruiyetinin tek kaynağının halktan aldığı yetki olduğunu ifade ederek, bugünkü modern devlet yapısında siyasi erkin ancak halktan aldığı yetkiyi kullanabildiğini ve bunun seçimler ve denetim mekanizmaları gibi objektif kuralları olduğunu vurguladı. Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Herhangi bir aktör, ister bürokrasiden gelen ister dışarıdan gelen dini yapılar açısından bu meşruiyet temeli test edilmeden, yani halkın önüne çıkıp da test edilmeden devletin erkini, gücünü kullanmak düşüncesi olduğu andan itibaren ister yargı, yasama ve ister yürütme olsun bu bir müddet sonra en çok kendisine zarar veren sonuçlar doğurur. Tabii ki sivil toplum siyasetin gidişine etkide bulunabilir ama bunu açık deklaratif ve tanımlamış şekilde yapar. Bir tavsiyede bulunabilir, gerekiyorsa protestoda bulunabilir, destek de beyan edebilir ve eleştirebilir."
Beyan edilmemiş ve tanımlanmamış bir ilişki üzerine spekülasyon yapılmaya başlandığında en çok zararı sivil toplumun göreceğini ve şüphe uyanacağını kaydeden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Cemaatlerin tarihte derin ve önemli izler bıraktığı yapılar ve dönemler, karşılık üretmediği dönemlerdir. Aksine herkese doğruyu ve hakkı tavsiye ettiği dönemlerdir. Bunun için bizim tarihimizde de modern dönemde de sivil toplumun bu fonksiyonu yerine geldiğinde görülmeyen, gönüllü, organik bir denetim mekanizması oluştururlar. Ama görünür ve sanki çift otorite varmış gibi bir yapı doğduğunda, bu ne surette olursa olsun devletin sürekliliğine ve işleyişine de zarar verir ama en çok zararı çok olumlu etkiler yapabilecek olan ve toplumun genelini kuşatacak olan cemaatvari yapılanmalara, burada tek bir cemaati kastetmiyorum, bütün bu cemaatvari yapılanma ve sivil toplum yapılanmalarına zarar verir."
Davutoğlu, siyasetin doğası gereği karşıtlık ürettiğini anlatarak, "Siz bir politika önerirsiniz, diğer parti diğer politika teklif edecek. Bu farklılıktan bir sinerji doğacağı ümit edilir. Bu yanlış gidiyorsa 'alternatifi halk seçer' denir" diye konuştu.
Cemaatlerin karşıtlık ürettiklerinde bunu sosyal çatlama ve sosyal karşıtlıklara yol açacağını ve kaos doğuracağını ifade eden Davutoğlu, herkesi kuşatan bir dilin gerektiğini ve karşıya kimseyi almayan, devleti ikame eden bir görüntü veya devletle özdeşleşen bir görüntünün cemaat yapılarına en büyük zararı vereceğini söyledi.
Cemaat yapıları içinde Ahilik ve Mevlevillik gibi yapıların olumlu yapılar olduğuna işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bir medeniyet sadece siyasi güçle yükselişe geçmez ama siyasi güç olmadan hiç geçmez. Her kriz özellikle medeniyetlerin ve toplumların yükselişi dönemlerinde bir şanstır. O şansı şimdi hepimizin soğukkanlı bir şekilde değerlendirip doğru yere koymamız lazım. Yanlış olanı da tanımlarken kendi aidiyetimizle hareket edip yanlışa sahip çıkmak, aksine o yanlışın nasıl düzeltilebileceği ve doğru yerde tutulacağı konusunda iyi bir muhasebe, istişare ve tartışma yapmamızda fayda var. Önce herkesin kendi iç muhasebesini yapması lazım. İç muhasebe yapıldığı zaman doğru adımlar atılır ve taşlar yerine oturur ve son on yıllık birikim heba edilmez."
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu, Gündemi Değerlendirdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?