Demokratikleşme Paketi

Vakıflar Genel Müdürlüğü Cemaat Vakıfları Temsilcisi Laki Vingas, "Ruhban Okulu, bir okul açma, kapama veya kapalı tutma meselesinin ötesinde, 17 asırlık kurumun can damarıdır, 17 asırlık bir kurumun devamlılığıyla irtibatlandırılması gerekiyor" dedi.

Vingas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı paketin bir başlangıç olduğunu belirterek, "Paketin birinci olması söz konusuysa gayet iyi" diye konuştu.

Ruhban Okulu'nun açılmasının herkesin beklediği bir konu olduğunu anlatan Vingas, "Bizler de cemaatler olarak, patrikhanede zaten kendi de ifade etti, beklediğimiz, gündemimizde olan 42-43 yıldır gündemde olan bir konu. Bu öyle bir konu ki bunun zararının en büyük bedelini patrikhane ödüyor. Dolaylı olarak da Türkiye ödüyor" değerlendirmesinde bulundu.

Vingas, Ruhban Okulu'nun, din özgürlüğü açısından sembol bir konu olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Biliyorum, hükümetimiz çok ciddi şekilde bu konuyu değerlendirmiştir. Farklı sebeplerden dolayı birinci demokratikleşme paketine bunu eklemedi. Ancak en kısa zamanda bunun hallolması gerekiyor. Çünkü 17 asırlık bir kurumun yaşam mücadelesi, bu büyük mesuliyeti taşırken geleceğini tayin edememe, geleceğini görememe endişesini yaratıyor. Dolayısıyla bu çok büyük mesuliyettir. Madem bu kadar siyasi bir konu olmuştur, bu mesuliyet artık siyasilerin elindedir. Çünkü Ruhban Okulu, bir okul açma, kapama veya kapalı tutma meselesinin ötesinde, 17 asırlık kurumun can damarıdır, 17 asırlık bir kurumun devamlılığıyla irtibatlandırılması gerekiyor. İşin özü bu. Dolayısıyla böyle büyük bir kurumun geleceği şu anda sadece siyasilerin elinde ve bunun mesuliyetini de siyasilerimizin hissetmesi gerekiyor."

Mor Gabriel Manastırı arazisinin iadesine ilişkin de Vingas, "Çok önemli bir karar, çok değerli bir karar. Çünkü orada bir hak iadesi, hakkın tescili sözkonusu oluyor"  ifadelerini kullandı.

Cemaat Vakıfları Temsilcisi Laki Vingas, nefret suçları ve ayrımcılıkla ilgili düzenlemeye de değinerek, bununla ilgili kararın da kendileri için önemli olduğunu bildirdi.

Köy isimleriyle ilgili kararın da memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Vingas, Gökçeada'da ve bazı Süryani köylerinin orijinal isimlerinin kullanılabilmesi imkanının doğduğunu anlattı.

-"Geniş toplumun bir parçası olarak da bütün bu açılımları destekliyoruz"

Pakette yer alan diğer maddelerin de demokratikleşme açısından önemli olduğuna dikkati çeken Vingas, şöyle konuştu:

"Bu gibi kararların cemaatimizin ilgi alanının dışında olduğu düşünülmesin. Bizleri artık geniş toplumun mensupları olarak görmek gerekiyor. Demokratikleşme süreçlerinde, ülkenin demokratik hafızalarında, cemaatlerin daha doğrusu azınlıkların yalnız kendi konularıyla irtibatlı olduklarını düşünüyor insanlar. Halbuki öyle değil. Biz geniş toplumun bir parçası olarak da bütün bu açılımları destekliyoruz ve önemsiyoruz."

Laki Vingas, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda değişiklikler, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim ile bazı harflerin kullanılmasıyla ilgili kararlara da değinerek, şunları kaydetti:

"Bütün bunlar bizi de etkiliyor. ve fevkalade mutlu ediyor. Alevi vatandaşlara, Alevi toplumuna, verilmemiş haklar, beklenti içinde oldukları haklar,  Ruhban Okulu meselesi gibi konular da gündemi meşgul edecektir. Ama en azından bir açı bir tartışma platformunu yaşamaktayız ve bu tartışma platformu öteki dinamikleri de tetikleyecektir. Bu açıdan kamuoyunda genel bir konsensus var. Demokratikleşme demek, eksik demokrasi demek. Yani demokratikleşmeye yönelik çalışmaların var olduğu bir ortam, demekki demokrasinin eksik olduğu bir ortamdır. Bir kere burada hepimiz hemfikiriz. Hemfikir olduğumuza göre, hep birlikte toplum ve idareciler bunu çözmekle yükümlüyüz. Bir an önce cesaretli hamlelerle bitirmek zorundayız." - İstanbul