Devlet Korumasında Yetişenler Türkiye'de "Superman" Olamıyor

MERVE YILDIZALP - Türkiye'de devlet korumasında yetişen gençler, toplumda etiketlenmeye, ötekileştirilmeye maruz kaldıklarını, gelişmiş ülkelerde aynı konumdaki gençlerin dizilerde ve filmlerde iyi karakterli insanlar olarak gösterildiğini, kendilerinin ise dizilerde kötü karakterlerle anlatıldığını belirterek, bu konuda algıyı değiştirmek istiyorlar.

Devlet korumasında yetişen bir grup idealist genç tarafından kurulan Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği, devlet korumasında kalan çocuk ve gençlerin temel yaşam becerilerini kazanmış şekilde eşit ve ayrımcılığa uğramadan hayata atılmasını sağlıyor.

Dernek Başkan Yardımcısı Hasan Aşan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelişmiş ülkelerde devlet korumasında yetiştirilenlerin filmlerde özellikli insan ve süper kahramanlar olarak gösterildiklerini belirterek, "Superman Plüton'dan geliyor ama sonra koruyucu aile yanında büyüyor. Türkiye'de devlet korumasında yetişenler dizilerde kötü rollerde. Katil, hırsız, mafya gibi. Ama gerçekte öyle değil" dedi.

Gençlik Akademisi, Sosyal Hizmetler Proje Atölyesi, toplum ve medyada farkındalık uyandırma gibi çalışmalarının olduğunu ifade eden Aşan, Sosyal Hizmetler Proje Atölyesi kapsamında "Önce Çocuk Proje Atölyesi" ve "Gençlik Çalışmaları Proje Atölyesi"ni kurduklarını, devlet korumasındaki çocuklara yönelik faaliyet yapan sivil toplum kuruluşlarına proje desteği verdiklerini de dile getirdi.

Aşan, proje ürettiklerini, Hayat Sende Gençlik Akademisi'nde yurtlarda yetişenlere iş yerlerinde insan kaynağı kalitesini artırmaya yönelik eğitimler verdiklerini söyledi.

Eğitimlere katılımda devlet korumasında kalma şartı aramadıklarını ve toplumla bu kurumlarda kalan insanların bütünleşmesini sağlamaya çalıştıklarını anlatan Aşan, akademide verdikleri eğitimlerde 500 kişiye ulaştıklarını, hedeflerinin her yıl bin kişiye eğitim vermek olduğunu bildirdi.

-"Gelişmiş ülkelerdeki ve Türkiye'deki algı çok farklı"

Devlet korumasında yetişenler için etkinlikler düzenlediklerini aktaran Aşan, "Kendilerini daha iyi yetiştirmeleri için onları yönlendiriyoruz. Orada yetişen gençlerin en büyük problemleri rol model olacak birilerinin etraflarında olmaması. Biz onlara şu mesajı veriyoruz; 'biz de o yurtlarda yetiştik ama kendi ayaklarımız üzerinde durabiliyoruz" dedi.

-En büyük ihtiyaç sevgi

"Sosyal Duvarları Yıkalım Projesi"ni yürütürken, devlet korumasında yetişenler için etiketlemenin, ötekileştirmenin, nefret söyleminin çok fazla olduğunu gördüklerini aktaran Aşan, şöyle konuştu:

"Gelişmiş ülkelerde, bir taraftan yoksun olanlar kendi sosyal yapısı içerisinde ailelerin yanına yerleştirilmiş, topluma faydalı hale getirilmişler. Dizilerde, filmlerde özellikli insanlar veya süper kahraman olarak gösterilmişler. Mesela Superman Plüton'dan geliyor ama sonra koruyucu aile yanında büyüyor. Türkiye'de devlet korumasında yetişenler dizilerde kötü rollerde. Katil, hırsız, mafya gibi. Ama gerçekte öyle değil. Türkiye'de devlet memurlarının yüzde 90'ı devlet korumasında yetişenlerdir, kamu hizmeti veriyorlar. Bu yanlış algı "devlet korumasında yetiştim" demeye de engel oluyor. Bu durum yurtlardaki çocuklara zarar veriyor."

Oradaki çocukların ekonomik değil sosyal haklardan yoksun olduklarını vurgulayan Aşan, en büyük ihtiyaçlarının ise sevgi olduğuna dikkati çekti.

-"Toplumdan yetiştirme yurtlarına da önem verilmesini istiyoruz"

Dernek Genel Sekreteri Bayram Tunçbilek ise toplumdan beklentilerinin çocuk yuvalarına verilen önem kadar yetiştirme yurtlarına da önem verilmesi olduğunu belirterek, "Üniversite öğrencileri yetiştirme yurdundaki gençlerle bir arada olup, rol model olsunlar. Çocuklar 12 yaşından sonra yetiştirme yurduna geçiyor. O yaşa kadar ziyaretlerine geliniyor ama sonra ziyarete gelinmemesi onları boşluğa düşürüyor" dedi.

Çocukların hayata hazırlanmaları ve gelecek kaygısı içinde olmamalarını istediklerini dile getiren Tunçbilek, devlet yurtlarında yetişenlerin tek seçeneklerinin memuriyet olduğunu kariyerlerine uygun kadrolar açılmadığını söyledi.

Çocuğa karşı şiddeti izleme formu kurduklarını dile getiren Tunçbilek, bu sayede çocuk yuvalarında, yetiştirme yurtlarında, koruyucu aile yoluyla evlat edinilen çocuklar için toplumun gözlemlediği olumsuz durumlarda ulaşmayı amaçladıklarını kaydetti. - Ankara