Dha Yurt Bülteni-5

1)MUŞ'TA 5 TERÖRİSTİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI

MUŞ'un Varto ilçesinde güvenlik güçlerinin 'dur' ihtarına uymayan araçtan açılan ateş sonucu çıkan çatışmada 2'si kadın 5 terörist öldürüldü. Çatışma ve teröristlerin etkisiz hale getirildiği anlar saniye saniye kaydedildi. İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler yapılan yapılan istihbarat çalışmaları sonucu dün, Varto ilçesi Yılanlı köyünde terör örgütü PKK mensuplarının bulunduğu bilgisine ulaştı. Bölgeye, Varto İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler sevk edildi. Yılanlı köyü yolu üzerinde jandarmanın 'dur' ihtarına uzun namlulu silahlarla karşılık veren teröristler ardından kaçma başladı. Teröristlerin aracına açılan ateş ile araç durduruldu ancak teröristler, ateş açmayı sürdürünce jandarma karşılık verdi. 5 teröristin öldürüldüğü o anlar zırhlı araç içerisindeki kamera tarafından kaydedildi.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Kovalamaca ve çatışmanın görüntüleri

Nejdet ARMAĞAN/ MUŞ, -

===============================================

2)BODRUM'DA 2 AYRI OPERASYONDA 21 KAÇAK GÖÇMEN KURTARILDI

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinden yasa dışı yollarla Yunanistan'ın İstanköy (Kos) Adası'na geçmek isteyen kaçak göçmenlerin içinde bulunduğu tekne ve bot battı. Sahil Güvenlik ekipleri, yarım saat arayla gerçekleşen olaylarda çocuk ve kadınların da aralarında bulunduğu 21 kaçak göçmeni kurtardı.

Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanlığı'na bağlı devriye görevinde bulunan TCSG-901 Nolu Sahil Güvenlik Botu, bugün saat 03.06'da, Bodrum'un Karaada Adası ile Yunanistan'ın İstanköy Adası açıklarında, fiber bir teknenin battığını fark etti. Ekipler, can yelekleriyle denizde hayatta kalma mücadelesi veren Filistin ve Suriye uyruklu 10 kaçak göçmeni kurtararak, Sahil Güvenlik botuna aldı.Aynı bölgede saat 03.34'te ise bir lastik botun battığını öğrenen TCSG-901 Nolu Sahil Güvenlik Botu ekipleri, olay yerine harekete ederek, kısa sürede ulaştı. Arama-kurtarma faaliyetine destek vermesi için Kardak bölgesinde görevli TCSG-313 ve Turgutreis Limanında bulunan KB-4302 botları da bölgeye yönlendirildi. Lastik bottan denize düşen Filistin ve Suriye uyruklu 5'i erkek, 3'ü kadın ve 3'ü çocuk olmak üzere toplam 11 kaçak göçmen kurtarıldı. Denizden kurtarılan kaçak göçmenlerin, yasal işlemlerinin ardından Muğla İl Göç İdaresi'ne teslim edildiği belirtildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Batan tekne ve bottan görüntü

Kaçak göçmenlerin kurtarılma anı

Haber- Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,

===============================================

3)ZİGANA TÜNELİ'NDE SONA YAKLAŞILIYOR

TRABZON- Gümüşhane karayolu üzerinde geçen yıl 17 Mart'ta temeli atılan Zigana Tüneli'nde çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Proje ile Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Köstere köyü mevkisiyle Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı Başarköy köyü arasında, her biri 14,5 kilometre ve toplam 29 kilometre uzunluğunda çift tünel inşa ediliyor. Doğu Karadeniz'i Ortadoğu, Kafkaslar ve İran'a bağlayan tarihi İpek Yolu'nun geçtiği güzergahta yapımı süren ve tamamlandığında dünyanın ikinci, Avrupa'nın ise 14,5 kilometre ile en uzun karayolu tüneli olacak Zigana Tüneli inşaatında sona yaklaşılıyor. Tünelin 2019'un sonunda tamamlanması planlanıyor.

Trabzon- Gümüşhane karayolu üzerinde yapılan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından geçen yıl 17 Mart'ta temeli atılan Zigana Tüneli'nde delme çalışmaları çift yönlü sürdürülüyor. Proje ile Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Köstere köyü mevkisiyle Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı Başarköy köyü arasında, her biri 14,5 kilometre ve toplam 29 kilometre uzunluğunda çift tünel inşa ediliyor. Yeni Zigana Tüneli ile Başarköy Vadisi'nden 1015 metre kotundan girilip, 1264 metre kotuna yüzde 3,30 eğimle tırmanılarak, yüzde 0,85 eğimle inilecek, Köstere Vadisi'nden 1212 metre kotundan çıkacak tünelle Zigana Dağı geçilecek.

1 MİLYAR TL'YE MAL OLACAK

Mevcut Zigana Tüneli yaklaşık 1800 metre kotlarından geçerken, Yeni Zigana Tüneli'ne ise yaklaşık 800 metre daha düşük kottan girilerek Zigana Dağı geçilmiş olacak. Tünel, Gümüşhane- Trabzon arasındaki ulaşımı 40 dakika kısaltacak. 2019'un sonunda tamamlanması planlanan tünel 1 milyar TL'ye mal olacak. Doğu Karadeniz'i Ortadoğu, Kafkaslar ve İran'a bağlayan tarihi İpek Yolu'nun geçtiği güzergahta yapımı süren tünel inşaatı tamamlandığında dünyanın ikinci, Avrupa'nın ise en uzun çift tüplü karayolu tüneli olacak. Dünyanın en büyük karayolu tüneli ise 18,2 kilometre uzunluğundaki Çin'de bulunan Zhongnanshar çift tüplü tüneli.

Görüntü Dökümü

---------------------

Tünelden görüntüler

Tünel dışından ve çevresi

Detaylar

(Haber:  Fatih TURAN-Kamera: TRABZON,

================================================

4)SAHTE AVUKAT OFİSİNDE GÖZALTINA ALINDI

ANTALYA'da sahte belgelerle avukatlık yapan M.Ö., ofisinde gözaltına alındı. M.Ö.'nün sahte avukatlık belgesiyle çok sayıda dava aldığı belirlendi. Antalya ve İstanbul'da bazı vatandaşların suç duyuruları üzerine Antalya Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, sahte belgelerle avukatlık yaptığı öne sürülen M.Ö.'yü, Muratpaşa ilçesi Tarım Mahallesi'ndeki ofisinde gözaltına aldı. Ofiste yapılan aramada, M.Ö. adına düzenlenmiş sahte avukat kimlik kartı, nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi ele geçirildi.  Şüphelinin ofisinde ayrıca avukatlık danışmanlık sözleşmeleri, avukat cübbesi, avukat olduğunu gösteren isimlik, ofisinin duvarlarına asılı avukat cübbesiyle çekilmiş fotoğraflar ve çok sayıda çek ve senet ele geçirildi. Şüphelinin kullandığı kimlik kartının İstanbul Barosu'na kayıtlı bir avukata ait olduğu, avukatın müşteki sıfatıyla alınan ifadesinde kendisine 12 yıldır taraf olmadığı çok sayıda davaya ilişkin tebligat geldiğini bildirdiği öğrenildi.

Şüpheli M.Ö'nün, Antalya'da yaşayan Kerim Kuru adlı kişiden gayrimenkul davasını takip etme vaadiyle 20 bin lira aldığı, çok sayıda vatandaştan da icra takibi yapma vaadiyle çek ve senet aldığı tespit edildi. M.Ö'nün 'dolandırıcılık' suçlamasıyla 12 ayrı aranma kaydığının olduğu ve hakkında 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu tespit edildi. Şüphelinin çok sayıda duruşmaya girdiği ortaya çıktı. M.Ö., sorgulanmak üzere emniyet müdürlüğüne götürüldü.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Şahsın polisler arasında şubeden çıkışı

Şahsın polis aracı içinde görüntüsü

Aracın adliyeye gidişi

72 MB -- 39 Saniye/// HD

Haber: Bülent TATOĞULLARI-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

====================================================

5)16 YAŞINDA EVLENDİĞİ CEZAEVİNDEKİ EŞİ İÇİN 'AF' İSTEDİ

BALIKESİR'in Erdek ilçesinde Nuri Canbaz, 2009 yılında 17 yaşındayken, 14 yaşındaki Yeliz Zengel'i kaçırmasının ardından, 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan tutuklu yargılandığı davada 7 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay sürecinde tahliye olan ve bu sırada 16 yaşını dolduran Yeliz Canbaz ile mahkemeye başvurup resmi nikahla evlenen Nuri Canbaz, kararın onanması üzerine yeniden cezaevine girdi. Şu anda 23 yaşında olan Yeliz Canbaz, 6 ve 4 yaşındaki çocuklarının babası olan eşinin uzun süredir cezaevinde olduğunu söyleyerek, "Eşimi zorlayan bendim. Af çıkmazsa benim eşim 3 sene daha cezaevinde yatacak" dedi.

Şu anda 26 yaşında olan Nuri Canbaz, 2009 yılında 17 yaşındayken, 14 yaşındaki Yeliz Zengel'i kaçırdı. Nuri Canbaz, kısa süre birlikte yaşadığı kızın ailesinin şikayetçi olması üzerine yakalandı. Ailenin şikayetini geri çekmesine karşın tutuklanan Nuri Canbaz, Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 5 yıl 10 ay 10 gün, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 2 yıl 1 ay olmak üzere toplam 7 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Yargılama sırasında 2,5 yıl cezaevinde yatan Nuri Canbaz, Yargıtay süreci nedeniyle tahliye edildi.

MAHKEMEYE BAŞVURUP EVLENDİLER

Nuri Canbaz, cezaevinden çıktıktan sonra 16 yaşını dolduran Yeliz Canbaz ile mahkemeye başvurup resmi nikah yaparak evlendi. Yargıtay, 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan verilen hapis kararını onarken, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'ya ilişkin kararı, cezayı az bularak bozdu. Nuri Canbaz, Yargıtay kararı üzerine yeniden tutuklanarak cezaevine konuldu. Mahkeme, yeniden hakim karşısına çıkan Nuri Canbaz'a, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan yine 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi. Nuri Canbaz'ın ailesinin temyiz başvusu üzerine dosyayı tekrar inceleyen Yargıtay 14. Dairesi, geçen Haziran ayında mahkemenin kararını bu kez onadı.

'EŞİMİ BEN ZORLADIM'

6 yaşındaki kızı ve 4 yaşındaki oğlu ile birlikte yaşayan Yeliz Canbaz, eşinin cezaevinde kalma süresini uzatan Yargıtay kararının tebliğ edilmesiyle büyük üzüntü yaşadı. Şu anda 23 yaşında olan Yeliz Canbaz, eşine kendi isteğiyle kaçtığını söyleyerek şöyle konuştu:

"Ben eşimi 14 yaşında ailemle tanıştırdım. Eşimi zorlayan bendim. Bizim düzenimiz yok, eşimin psikolojisi bozuldu. İlk girdiğinde 2,5 sene yattı. O zaman nikahımız yoktu. Ben o sürede annemin evinde kaldım. İlk çocuğum oldu. Eşim cezaevinden çıktıktan sonra düğün yaptık ve evlendik. Bu sırada Yargıtay ilk cezayı onayınca eşim tekrar cezaevine girdi. İkinci çocuğumuz yeni doğmuştu. Şimdi Yargıtay diğer cezayı da onadı. Çocuklarım babasız büyüyor. Benim kocamı geri versinler bana."

'AF ÇIKMAZSA 3 YIL DAHA YATACAK'

Eşi için 'af' isteyen Canbaz, "Af çıkmazsa benim eşim 3 sene daha cezaevinde yatacak. Ben bu çocukları nasıl büyüteceğim? Devlet 2 çocuğuma 550 lira veriyor ama yeter mi? Çocuklarım babasız büyüdü, hem çocuklar hem biz. Sevmek suçsa ben de suçluyum. O zaman beni de alsınlar. Aslında eşimi ben kaçırdım. Eğer ceza çekilecekse beraber çekelim, yarıdan yarıya düşsün. Biz artık cezaevlerinden bıktık. Eşim tecavüzcülerin arasında yatıyor. Tecavüzcüleri gerekirse assınlar. Biz eşimle severek evlendik, eşimi bıraksınlar" dedi.

Nuri Canbaz'ın annesi Nevin Canbaz da oğlunun serbest bırakılmasını istediğini söyledi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Yeliz Canbaz ve çocularının görüntüsü

-Yeliz Canbaz ile evde röp.

-Evde detay görüntüler

Haber-Kamera:  Erdem ÖZCAN- Tufan DALGIÇ/ERDEK (Balıkesir),

====================================================

6)FETÖ ABLASI, TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE YAKALANDI

KONYA'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan ve örgütün öğrenci evlerinde 'ev ablası' olduğu ileri sürülen Hümeyra B.(30),  tüp bebek tedavisi için geldiği bir tıp merkezinde yakalandı.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartılan  ev kadını Hümeyra B., dün merkez Meram ilçesinde bir tıp merkezine gelerek tüp bebek tedavisi olmak için kayıt yaptırdı.  Kayıt sistemini gören polis, Hümeyra B.'nin FETÖ terör örgütü üyeliğinden arandığını belirledi. Bunun üzerine Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Hümeyra B.'yi tıp merkezinde gözaltına alındı. Sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şubesi'ne götürülen Hümeyra B.'nin  örgütün öğrenci evlerinde 'ev ablalığı' tabir edilen görev üstlendiği, örgütün 'Bylock' adlı şifreli haberleşme programını kullandığı ve kapatılan  Bank Asya' da hesabının olduğu ileri sürüldü. Gözaltına alınan Hümeyra B.'nin eşi  Bilal B.'nin de  örgütün kapatılan dershanesinde öğretmenlik yaptığı, hakkında örgüt üyeliğinden yasal işlem uygulandığı belirtildi.

Görüntü Dökümü

---------------------

Şüphelinin sağlık kontrolünden çıkartılması

Genel ve detay

Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))

========================================

7)KALPTEN ESİNLENİLEREK ELEKTRİK ÜRETEN SİSTEM GELİŞTİRİLDİ

EGE Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Ünsalan ile araştırma ekibi, kalbin çalışmasından esinlenerek, elektrik üreten bir sistem geliştirdi. Kardiyosis adı verilen sistem ile mekanik etki elektrik enerjisine dönüştürülerek tasarruf sağlanıyor. Doç. Dr. Ozan Ünsalan ile öğrencileri Yaşar Seher, Başer Tambaş, Hakan Karadere ve Ahmet Karadağ, kalbin çalışma sisteminden esinlenerek Türkiye'de bir ilke imza attı. Kardiyosis adı verilen sistem ile mekanik etki elektrik enerjisine dönüştürülerek tasarruf sağlanıyor. Geliştirilen sistem ile karayolları ve otoyollarda elektrik üretebilecek. Sistem, taşıtların, oluşturulan kasislerin üzerinden geçmesiyle ortaya çıkan mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor.

Patenti alınan sistemi geliştiren Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Ünsalan ve araştırma ekibini ziyaret ederek çalışmaların ötürü kutlayan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Egeli bilim insanının Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiğini söyledi. Rektör Budak, "Geliştirilen sistem, karayolları ve otoyollarda elektrik üretebilecek. Sistem, taşıtların üzerinden geçmesiyle ortaya çıkan mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor. Yerli ve milli bir ürün, öte yandan patenti alınmış durumda. Ege Üniversitesi olarak hocamızı tebrik ediyoruz. Ülkemize ve üniversitemize önemli katkılar sağlayan çalışmaların her zaman yanındayız. Ayrıca yatırımcıları da üniversitemize davet ediyoruz" dedi.

"KALP GİBİ ÇALIŞIYOR"

Enerji sistemleri üzerine de çalışmalar yapan Doç. Dr. Ünsalan, bilinen yüksek kasis sistemiyle elektrik elde etme yönteminin, uzun vadede taşıtlarda yıpranmaya neden olabileceğini söyledi. Kendi çalışmalarında yoldaki kasis yüksekliğini 1-2 santimetreye kadar indirdiklerini ve neredeyse üzerinden geçildiğinde fark edilmeyeceğini kaydeden Doç. Dr. Ünsalan, "Üzerinden kamyon, tır, otomobil, bisiklet geçebilir her türlü tekerlekler üzerinde hesaplamalar yapıldı. Bizim sistemimizin getirdiği en büyük fark ise tekerlek yüzeyinde hiçbir etkiye maruz bırakmayacak şekilde tasarlanması. Üzerinden geçerken neredeyse hissedilmeyecek kadar bir yükseklikte sistem geliştirdik. Tekerlek baskıyı uyguluyor, daha sonra sistemin içindeki sıvı, kalp kapakçığından etkilendiğimiz bir sistemle içerideki türbine hareket ediyor. Türbin döndükçe alternatörde de enerji üretilip daha sonra depolanıyor. Kısa süre içinde uygulamaya da geçmeyi düşünüyoruz. Bizim geliştirdiğimiz sistem kesinlikle yeşil enerji diyebileceğimiz kategoride ve mekanik etkiyi elektrik enerjisine dönüştürerek kazanç elde etmenizi sağlıyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

---------------------

Doç. Dr. Ozan Ünsalan'ın sistemi prototip üzerinde anlatması

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak'ın konuşması

Doç. Dr. Ozan Ünsalan ile röp

Haber-Kamera: İZMİR,