Domatesin Ardından Biberi de Virüs Vurdu

Örtü altı tarımın merkezi Antalya'da bu yıl domateste yaşanılan 'tuta' kelebeği istilasının ardından bu kez de yaz aylarında hasat edilen biberi virüs vurdu. Çiftçiler, hastalıkla mücadele etmek biberlere poşet geçirip hastalığın diğer ağaçlara yayılmasının önüne geçmeye çalışıyor. Örtü altı tarımın merkezi Antalya'nın Aksu ilçesinde çiftçiler, yetiştirdikleri ürünlerini hastalıklardan ve zararlı böceklerden korumak için büyük mücadeleler veriyor. Kış aylarının da sıcak geçmesi nedeniyle soğuk hava şartlarından etkilenmeden yaşayan virüsler ve zararlı böcekler yaz aylarında çiftçinin adeta kabusu oldu. Uzun bir süre 2009 yılında Güney Avrupa üzerinden Türkiye'ye giren 'tuta absoluta' kelebeğine karşı mücadele veren ve mücadelesini kaybeden çiftçinin bu kez de biberini virüsler vurdu. Çiftçiler tarafından yapılan mücadelede yeterli seviyede yok edilemeyen hastalık birçok çiftçiyi olumsuz etkiledi. Hastalıkla mücadelesini kaybeden çiftçiler bu kez ürünlerinin üzerine poşet geçirerek, hastalığın diğer biberlere zarar vermemesinin önüne geçmeye çalışıyor.

"KOYU YEŞİL KABARIKLIKLAR VE YANMALAR ŞEKLİNDE GÖRÜLÜR"

Son yıllarda mücadele noktasında yetersiz kalınan virüsün en çok zarar uğrattığı ürünlerden birisinin de biber olduğunu ifade eden Ziraat Mühendisi Esat Çelen, "Hastalık belirtileri genellikle vejetatif aksamda görülürken meyvelerde de görülür. Virüsün özelliğine göre farklı belirtiler vardır. Belirtiler genellikle açık sarı ve yeşil genç yapraklarda bronzlaşma, kıvrılma, nekrotik çizgili klorotik çizgili mozaikler şeklinde yapraklar arasında görülen lekeler, bitkide bodurlaşma, yaprak ayalarında kabarcıklar, solgunluk şeklinde oluşur. Meyveler üzerinde de koyu yeşil kabarıklıklar ve yanmalar şeklinde görülür. Bulaşık bitkilerde çiçek ve meyve dökümü olur. Hastalık daha çok bitki özsuyunu emen beyaz sinek, kırmızı örümcek, trips ve yaprak bitleri tarafından yayılmaktadır" dedi.

"MAVİ YAPIŞKAN TUZAKLAR KULLANILMALI"

Virüsün yayılmasını engellemek için bu tür zararlılarla biyolojik ve kimyasal mücadele yapılması gerektiğini kaydeden Çelen, "Virüse dayanıklı veya toleranslı çeşitler tercih edilmeli. Hasat sonrası toprak hazırlığı ve solarizasyon yapılarak toprakta var olan zararlılar ve bitki artıklarındaki hastalıkla mücadele edilmeli. Yabancı otlar virüsü belirti göstermeden taşıyabildiği için yabancı otlarla mücadele edilmeli. Hastalığın yayılmasını tetikleyen zararlılara karşı sarı ve mavi yapışkan tuzaklar kullanılmalı. Dışarıdan gelecek bu zararlılara karşı küçük gözenekli tüller kullanılmalı. Seralarda bulaşmayı azaltmak için tek tük hastalık görülen bitkiler yok edilmeli ve işçilik sırasında ellenmemeli. Bitkide virüs direncini arttıran preparatlar 15-20 gün arayla uygulanması gerekir" ifadelerine yer verdi.

(Ertuğrul Gün/İHA)