Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Halk Sağlığı Enstitüsü, UNICEF ve ILO verilerine göre dünyada 2013 yılında 5-17 yaş arasında çalıştırılan çocuk sayısının 168 milyon olduğunu bildirdi.

Enstitü tarafından, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, çocuk işçiliğinin, çocukları çocukluklarını yaşamaktan mahrum eden, gelişimlerini ve eğitimlerini olumsuz etkileyen, "sağlık" olarak tanımlanan "biyo-psiko-sosyal iyilik hali"ne zarar veren bir durum olduğu belirtildi.

"UNICEF ve ILO verilerine göre dünyada 2013 yılında 5-17 yaş arasında çalıştırılan çocuk sayısının 168 milyon olduğunun bilindiği" ifade edilen açıklamada, gerçek rakamların bunların çok üstünde olduğunun öngörüldüğü vurgulandı.

Fiziksel ve zihinsel gelişmelerinin tamamlanmamış olması, tehlike ve risk kavramlarının gelişmemiş olması, deneyimsizlikleri, iş ortamlarının fiziksel koşullarının ve tehlikeli maddeler için belirlenen limitlerin erişkinlere göre düzenlendiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu nedenle çalıştırılan çocuklar önemli risk grubudurlar. Tüm bu nedenlerle günümüzde çocukların işçi olarak çalıştırılması tüm dünyada 'insan hakları' ihlali olarak değerlendirilmekte ve yasalarla önlenmeye çalışılmaktadır. Yasal düzenlemelerin yanısıra, 1992 yılında ILO, çocuk işçiliğinin halen yaygın olduğu ülkelerin, çocuk işçiliğinin nedenlerine karşı mücadele kapasitelerini güçlendirerek çocuk işçiliğini etkin bir şekilde ortadan kaldırmayı amaçlayan 'Uluslararası çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi projesi (IPEC) programı'nı başlatmıştır. Ülkemiz de bu programa katılmış ve 15 yaş altı çocukların işçi olarak çalıştırılmasının önlenmesi için mevzuat düzenlemeleri yapılmış ve yaşama geçirilmesi için projeler yürütülmüştür.

Dünyada, özellikle 'en kötü biçimdeki çocuk işçiliği' tanımı ile ifade edilen ve ahlaki çöküşe sebep olan fuhuş, insan ticareti ve köleliğin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar aktif bir şekilde devam etmektedir. Yoksulluk, eğitim sistemi ve olanaklarındaki sorunlar, çocuk işçiliğinin birincil nedeni olarak değerlendirilmektedir. Yasal düzenlemelerin yanı sıra, mevzuatın yaşama geçirilebilmesi için çocuğu çalışma hayatına iten ekonomik ve kültürel nedenlere yönelik çözümlerle birlikte eğitim sistemi düzenlemeleri bu önemli sorunun çözümüne büyük katkı sağlayacaktır." - Ankara