Gaziantep'teki Terör Saldırısı

Siirt'in Pervari ilçesine bağlı Yukarıbalcılar köyü, Gaziantep'teki terör saldırısında yakınlarını kaybetmenin acısını ve yasını yaşıyor.

Yukarıbalcılar köyünden çalışmak için Gaziantep'e giden ve Şahinbey ilçesine yerleşen yakınlarının düğününde yaşanan terör saldırısında, orada ikamet eden ve düğüne katılmak için köyden giden birçok akrabasını kaybeden köy sakinleri yasa boğuldu.

Köyün İmamı Sebahattin Ayhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köylülerden birçoğunun Gaziantep'teki yakınlarının düğününe katılmak üzere oraya gittiğini belirterek, menfur saldırının ardından da köy halkının çoğunun Gaziantep'e gittiğini, köyde yaşlı kadın ve çocukların dışında kimsenin kalmadığını söyledi.

Ayhan, şunları kaydetti:

"Bunu yapanlara lanet ediyoruz. Milletimizin başı sağolsun. Bu insanlık dışı bir şeydir. Allah, Kur'an-ı Kerim'de, 'Bir Müslümanı bilerek katleden bir kişi dinden çıkmış oluyor.' diyor. Yani kafir oluyor. Bunu yapanlar da kafirdir. Allah belalarını versin. Olay yerindeki köylülerimizle sürekli görüşüyorum ama olayda köyümüzden kaç kişinin vefat ettiğiyle ilgili net bir bilgi yok. DAEŞ'tir, PKK'dır bu katliamları yapan herkese canı gönülden lanet ediyoruz. Bu katliamları yapanlar her kim olursa olsun onlara lanet olsun. Yeter çektiğimiz bu terör örgütlerinden."

Gelin ve torununa Kürtçe ağıt

Saldırıda gelini Süreyya Yağız ve 3 yaşındaki torunu Muhammed Yağız ile bazı akrabalarını kaybeden Besna Yağız, köydeki evine gelen yakınlarıyla Kürtçe ağıt yaktı.

Gözünün yaşı durmayan Yağız, "Hepsi gitti, evimiz yıkıldı. Kapımız kapandı. Gelinim de ilerleyen günlerde yapılacak kardeşinin düğünü için Gaziantep'e gitmişti. Akrabamız oldukları için bu düğüne de katılmışlardı." dedi.

Yengesini ve dayısının çocuklarını kaybeden Gülsüm Toruman da "Annelerin yüreklerini yakmaya ne hakları var? Gencecik çocukları bırakıp gitti anneler. Birinin kolu kopmuş, birinin kafası, birinin eli. Cesetlerini tanıyamıyorlar. Allah sebep olanları kahretsin." diye konuştu.

Köylülerden Emrullah Ceylan, gelin ve damadın akrabası olduğunu ve nişan sırasında bu vahşetle karşılaştıklarını söyledi.

Olay hakkında net bir bilgiye sahip olamadıklarını aktaran Ceylan, şöyle devam etti:

"Biz de durumun tam olarak ne olduğunu bilemiyoruz. Ortada insanlık dışı bir şey var. Köyümüz çöl araziye dönmüş. İnsan kalmadı burada. Bekliyoruz, yapacak başka bir şeyimiz de yok. Allah sonumuzu hayretsin. Elimizden bir şey gelmiyor. Allah sabır versin." ifadesini kullandı.

Mesut Göktürk ise köylülerin genelde akraba olduklarını ve birçoğunun maddi sıkıntılar nedeniyle Gaziantep'e taşındığını belirtti.