Görmez, AKPM'nin sünnet karşıtı kararını değerlendirdi

Görmez, AKPM'nin sünnet karşıtı kararını değerlendirdi - ŞANLIURFA

Görmez ,AKPM'nin sünnet karşıtı kararını değerlendirdi

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Bu kadar büyük bir kitlenin inancının simgesi haline getirdiği bir uygulamayı herhangi bir mahkeme, hakim, yahut bir meclisin 'siz neden böyle bir şey yapıyorsunuz' diye sormadan, anlamları üzerinde düşünmeden böyle bir karar alma hakkına sahip olamaz" dedi.

ŞANLIURFA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), sünnet karşıtı kararına ilişkin, "Bu kadar büyük bir kitlenin inancının simgesi haline getirdiği bir uygulamayı herhangi bir mahkeme, hakim, yahut bir meclisin 'siz neden böyle bir şey yapıyorsunuz' diye sormadan, anlamları üzerinde düşünmeden böyle bir karar alma hakkına sahip olamaz" dedi.

Görmez, "Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları" etkinliği kapsamında Şanlıurfa Belediyesi nikah ve konferans salonunda düzenlenen "Hz. İbrahim'in İnsanlığa Mesajı" konulu panelde yaptığı konuşmada, Hz. İbrahim'in tüm dinlerin atası olduğunu ve insanlığın onun verdiği mesajı çok iyi anlaması gerektiğini belirtti.

Hz. İbrahim'in Kur'an-ı Kerim'deki kıssalarından örnekler veren Görmez, onun duasının tüm insanların kurtuluşuna yönelik olduğunu söyledi.

İnsanların Hz. İbrahim'in çağrısından uzaklaştığını ve bu yüzden büyük sıkıntıların yaşandığını anlatan Görmez, şunları kaydetti:

"Bugün bütün dün ve din mensuplarının birlikte yaşadığı bir dünyada yaşıyoruz. Tarihin hiç bir döneminde, bu küreselleşme çağında olduğu gibi bütün insanların, bütün dinlerin, bütün kültürlerin, bütün medeniyetlerin birlikte yaşadığı dönemler çok az olmuştur. Şimdi ülkelerde Müslüman, Yahudi, Hırıstiyan ve başka din mensupları hep birlikte yaşıyor. Onun için bazı uygulamaları ortaya koyarken inanan insanların değerlerine saygı göstermek gerekiyor. Onların dinlerini, tarihlerini ve kültürlerini yok sayarak alınan kararlar doğru değildir."

Görmez, Hazreti Muhammed'den sonra ateşe tapan insanlar olduğunu ancak Peygamber'in 'ehli kitaba nasıl muamele ediyorsanız ateşperestlere de öyle muamele edin' dediğini anımsattı.

O dönemde kimseye zulmedilmediğini anlatan Görmez, "Dolayısıyla biz böyle bir medeniyetin mensuplarıyız. Evet şu anda o noktada olmadığımızı biliyoruz. Hz. İbrahim'in bütün insanlığa getirdiği o büyük mesaja ihanet eden Müslümanların da varlığının farkındayız. Şu son günlerde İslam dünyasında olup bitenlere baktığımızda üzülmemek mümkün değil" diye konuştu.

- "Bütün insanlığın akli selime ihtiyacı var"

Dünyanın her tarafında zulmün kol gezdiğini anlatan Görmez, şöyle devam etti:

"Üzülerek belirteyim sadece İslam dünyasında değil dünyanın muhtelif yerlerinde çeşitli sıkıntılar yaşanmaya devam ediyor. Biz kendi dertlerimizle bölgemizin problemleriyle ilgilenmeye devam ederken iki senedir Arakan'da bütün dünyaya bir barış inancı olarak gösterilen Budizm'in nasıl bir terör estirdiğini hepimiz unuttuk. Dolayısıyla bütün insanlığın yeniden bir akli selime ihtiyacı var, bütün insanlık Hazreti İbrahim'in o büyük çağrısına muhtaçtır. Hazreti İbrahim'in büyük çağrısını okuyan toplumlar, milletler, farklı inançların, farklı milletlerin, farklı dinlerin birlikte yaşayabilmesinin imkanını hukuk çerçevesinde sağlarlar."

- "Avrupa, Hz. İbrahim'in bir sünnetini tartışıyor"

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM), sünnet karşıtı kararını eleştiren Görmez, "Avrupa, Hazreti İbrahim'in bir sünnetini tartışıyor. Daha önce Almanya mahkemeleri tartıştı. Bir mahkeme, 'Müslümanların ve Yahudilerin çocuklarını sünnet etmeleri çocuğa yönelik bir yaralama suçudur' dedi. Bunun üzerine büyük tartışmalar yaşandı ve ben şahsen Almanya'ya gittim. Çünkü Hazreti İbrahim'in bu sünneti aynı zamanda Müslüman'ın kimliğiyle bütünleşmiş bir simge, bir sembol haline gelmiştir. Farklı derin anlamları ve manaları vardır. Bu kadar büyük bir kitlenin inancının simgesi haline getirdiği bir uygulamayı herhangi bir mahkeme, hakim, yahut bir meclisin 'siz neden böyle bir şey yapıyorsunuz' diye sormadan, anlamları üzerinde düşünmeden böyle bir karar alma hakkına sahip olamaz" dedi.