Rus jetlerinin muhaliflerin kontrolündeki İdlib'de El-Vatani ve İbn-i Sina hastanelerini bombalayarak kullanılamaz hale getirmesi, Rusya'nın Suriye'de hastaneleri özel olarak hedef alması konusunu bir kez daha gündeme getirdi.
Suriye'den 14 Mart'ta güçlerinin büyük kısmını çektiğini ve hava güçlerini azalttığını duyuran Rusya bu ülkede 8 aydır düzenlediği saldırılarda, Halep, İdlib, Lazkiye, Dera kentlerinde muhaliflerin kontrol ettiği bölgelerdeki çok sayıda hastaneyi bombaladı. Söz konusu kentlerde muhaliflerin kontrol ettiği bölgelerde bulunan 24 hastane Rus savaş uçaklarının hedefi olurken, bunlardan 11'i tamamen kullanılamaz hale geldi.
Rus savaş uçaklarının vurduğu hastaneler şu şekilde:
Halep'in Azez ilçesinde 2 Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları hastanesi, Halep'in güneyindeki Hadır beldesinde Hadır ve El-Ays devlet hastaneleri, Etarib ve Bab ilçelerinde birer sahra hastanesi, Anadan Hastanesi, Hreytan Hastanesi, Sukkeri semtindeki Kudüs Sahra Hastanesi, İdlib'in Maarret en-Numan ilçesindeki Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF) Hastanesi, Cisr eş-Şuğur ilçesindeki Vatan Hastanesi, Orient Hastanesi, Hubeyd Hastanesi, Ebu Duhur Hastanesi, Kafr Nubul beldesindeki sağlık merkezi, Sermin beldesindeki sahra hastanesi, İdlib merkezdeki El-Vatani ve İbni Sina hastaneleri, Lazkiye'nin kuzeydoğusundaki MSF Hastanesi, Yamadiye Hastanesi, Barnas Hastanesi, İhlas Hastanesi, Dera'nın doğu kırsalındaki Sayde ve Gariye Hastaneleri.
Dera ilinde Rus savaş uçaklarının yoğun uçuşları ve saldırıları nedeniyle 7 hastane ise tedbiren faaliyetlerini durdurmuştu.
Rus savaş uçaklarının, dün akşam İdlib'de aralarında El- Vatani ve İbn-i Sina hastanelerinin de bulunduğu çeşitli yerleri bombalaması sonucu 23 kişi hayatını kaybetmiş, 35'i yaralanmıştı.
Hastane ve sağlık merkezlerinin hedef alınması, sahra hastanelerinin yükünü artırıyor
Halep'te hastane ve sağlık merkezlerinin hedef alınması, bölgedeki sahra hastanelerinin yükünü artırıyor.
İlaç, tıbbi ekipman ve kadro yetersizliğinin yol açtığı imkansızlıklar nedeniyle zaten zor durumda olan sahra hastaneleri, kısıtlı imkanlara rağmen daha çok sayıda hastaya hizmet vermeye çalışıyor.
Söz konusu durumun en yakın tanığı 27 Nisan'da Rus jetlerinin hedefi olan Kudüs Sahra Hastanesi. Rus savaş uçakları, 27 Nisan'da Halep kentinde muhaliflerin kontrolündeki Kudüs Sahra Hastanesi'ni vurmuş, saldırıda aralarında sağlık çalışanlarının, çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu 30 kişi hayatını kaybetmiş, 62 kişi yaralanmış, hastane de tamamen kullanılamaz hale gelmişti.
Yerel kaynaklar, saldırılarda doktor ve gönüllü pek çok sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini ancak tüm imkansızlıklara ve tehlikelere rağmen bir avuç insanın sahra hastanelerinde hizmet vermeye devam ettiğini kaydediyor.
Bombardımanlarda malzemelerin çoğunu kaybettiklerini belirten hastane yetkilileri, ilaç ve tıbbi cihaz noksanlıklarının had safhada olduğunu vurguluyor. Halihazırda kullanılan cihazların pek çoğunun eski olduğunu, bazılarının da fazla kullanılmaktan dolayı deforme olduğunu ve işlevini yerine getiremediğini ifade eden kaynaklar, sahra hastanelerinde başta nörolojik hastalıklar, kalp ve astım olmak üzere genel anlamda ilaç sıkıntısı yaşandığını aktarıyor.
"Sivil seyreltme"ye devam
Rusya'nın Suriye'de düzenlediği hava saldırılarında sivil yerleşimlerdeki okul, hastane, cami, fırınları hedef alması, daha önce Çeçenistan'da uyguladığı "sivil seyreltme" taktiğini akla getiriyor.
Çeçen savaşçıları kara gücüyle alt edemediği için hedefi sivillere yönelten Rusya, katliam ve korkutma yoluyla sivilleri yerlerinden etmişti. Çeçenistan'da olduğu üzere tüm Suriye'yi savaş alanına dönüştürme politikası izleyen Rusya, Esed'in kara saldırılarına havadan destek sağlayarak sivillerin muhaliflere verdiği desteği kırmaya çalışıyor.
Rusya, bu yolla halkın yerel savaşçılara desteğini kesmesi için fiziksel ve psikolojik baskı oluşturmayı amaçlıyor. Söz konusu politika çerçevesinde destek kesilmeyince, Rusya, göçe zorladığı ve göç yollarındaki savaş nedeniyle sıkışan halkın, savaşçılara verdiği desteğin sona ermesini sağlamayı hedefliyor.
Bu taktiğin bir diğer amacı da tüm coğrafyanın savaş alanına çevrilebilmesi için kritik bölgelerdeki sivillerin göç ettirilmesi. Saha sivillerden arındırılınca, Rusya'nın hava saldırıları çok daha yoğun bir hal alabilecek. Böylece düzensiz savaşan muhaliflere karşı Rus ordusu atış üstünlüğü elde etmiş olacak.
Rus bombardımanının farkı
Suriye hava saldırıları düzenleyen Esed rejimi ile Rus hava kuvvetlerinin bombardımanları kolaylıkla ayırt edilebiliyor. Rus yapımı olan ama teknolojisi eski rejim uçakları, saldırıları yüksek irtifadan yapamıyor. Alçalarak hedefe doğru yaklaşıp sadece geniş alanları vuruyor. Nokta atışı yapılmadığı ve kullanılan mühimmat fazla tutulduğu için tahribat geniş bir çevreye yayılıyor.
Ayrıca rejim uçakları, saldırı için irtifa kaybederken yüksek ses çıkartıyor. Rus uçakları ise saldırı anında hedefe fazla yaklaşmadığı için sesleri yere ulaşmıyor. Rus saldırılarında ilk duyulan ses, bombaların infilak etmesi oluyor.
Rejim uçakları bombardıman için hedeflere teker teker yaklaşırken, Rus uçaklarından en az 2'si bir arada havalanıp saldırıyor.
Saldırılarda kullanılan mühimmat kalıntılarından eski nesil olanlar bunların rejime, yeniler ise Ruslara ait olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan, muhalifler uçakları, üsler çevresinde ve ülkenin kilit noktalarında ekipmanlarıyla konuşlandırılmış gözetçilerden oluşan "rasat sistemi" ve "telsiz kırma"larıyla büyük ölçüde tespit edebiliyor.
Son Dakika › Güncel › Grafikli - Rusya'nın Suriye'de Hastanelere Yönelik Saldırıları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?