İstanbul Valisi Mutlu Açıklaması

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, sosyal paylaşım sitesindeki mesajıyla ilgili, "Hayatınızı sadece bedeninizin hazları için, mutluluğu için geçiriyorsanız, ölüm sizin için bir korkuya dönüşebilir. Ama hayatı, mutluluğu yaşayacak şekilde, ruhunuzu mutlu edecek şekilde, ruhunuzu tatmin edecek, güçlendirecek şekilde, ruhunuzun farkına varacak şekilde yaşarsanız, ölümün bir korku olmadığını ve onun da sevilecek bir şey olduğunu ifade etmek istedim" dedi.

Mutlu, Yenikapı sahilinde gerçekleştirilen Extreme Sailing Series yelken yarışlarının İstanbul etabının tanıtım ve resmi açılış töreninin ardından, twitter hesabında yazdığı "Ölüm, yuvaya dönüş gibi. Yerin göğün ve ruhun derinliklerine cesurca bakabilen ve sevgiyle yaşayabilene neden korku versin. Seviyorum seni ölüm" ifadelerinin yer aldığı mesajıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Vali Mutlu, neden böyle bir mesaj yazdığı yönündeki soru üzerine, insanların genelde doğumlarda büyük bir sevinç yaşadığını, hayatın en önemli gerçeklerinden biri olan ölümde de büyük üzüntü duyduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

"Elbette ki üzüntü olacak, ayrılık üzüntüyü getirir. Ama derin üzüntü içinde yaşayan insanlar var. Genel olarak insanlar ölüm gerçeğinden de biraz korkuyorlar. Halbuki onun yeni bir hayat, ebedi bir hayat olduğunu hiçbir zaman unutmamak lazım. Aslında gerçek hayata geçişin önemini kavrayıp ona göre yaşamak, çok değerli diye düşünüyorum. Aslında hiçbir zaman korkulmaması gereken şeyin ölüm olduğunu özellikle vurgulamak istedim. Dolayısıyla hayatınızı yaşarken ölüm korkusu içinde değil, ölümü severek, bekleyerek yaşama içinde olmanız gerekir diye düşünüyorum. Ölüm korkulacak bir şey değil, ölüm bir düğün. Ama farkına varabilenler için. Şayet siz bir düğüne hazırlık yapıyorsanız, yeniden bir hayata mutlu bir şekilde başlamayı düşünüyorsanız, ölüm hiç de korkulacak bir şey değildir. Buradan paylaşmak istediğimiz şey, o korkuyu yaşamak durumunda olanlara... Hiç de korkulacak bir şey yok. Aslında hayatınızı cesaretle, severek mutlu bir şekilde yaşayın. Ama gerçeğin farkına vararak, bilerek yaşayın. Ölümün bir son olmadığını, ebedi hayata, gerçek yaratıcıya, gerçeğe dönüş olduğunu bilerek yaşayın. Dolayısıyla ölümünüzden korkmayın, sizi karşılayacak olan ölümden korkmayın. Sizi karşılayacak ölüme, sevinçle gidebilecek bir hayat sürün."

-Sağlığımızla ilgili sıkıntımız yok"

Söz konusu mesajın, sağlık durumuyla ilgili endişeye neden olduğu yönündeki değerlendirme üzerine de Mutlu, "Ölümün kime ne zaman geleceğini kim bilir? Neticede ölüm hak, Allah baki, insan fanidir. Bunu bilmek lazım. Her an her şeye hazır olmak lazım. Biz her şeye hazır olanlardanız. Elhamdüllillah herkes zaten imanı dairesinde de ölüme hazırdır. Sağlığımızla ilgili şükür sıkıntımız yok, her şey çok iyi" dedi.

Bir soru üzerine de Mutlu, "Ben okurum. Şiir okurum, kitap okurum, roman okurum. Yatmadan okurum. İlgilendiğim özel mesailerim vardır. O haletiruhiye içinde zaman zaman kendi ruhumu da paylaşırım. Takipçilerim şayet bunu takipten memnuniyet duyuyorlarsa beni takibe devam ederler" ifadelerini kullandı.

-"İnanan insanın korkusu yoktur"

Hayatı yaşarken, paylaşmayı, sevmeyi ve yaradılışı bilmek gerektiğini, bunun bilinciyle yaşanması durumunda ölümden endişe etmeye gerek olmadığını anlatan Mutlu, şöyle devam etti:

"Toplumumuzda maalesef inançlarımızda da zafiyet oluşması sonucunda, derin kaygılar olabiliyor. Toplumun pek çok kesiminde bu kaygıları görebiliyorsunuz. Böyle bir zafiyeti yaşamamak lazım. Güçlü insan, inanan insandır. İnanan insanın korkusu yoktur. En büyük korku ahirette vereceğimiz hesabın korkusudur. Ahirete hazırlanırken, içinizde böyle bir korku olmadan yolculuğunuza devam ediyorsanız, ölüm düğündür. Demek istediğim budur. Biz Allah'ın izniyle ahireti böyle bir düğüne çevirebilme sevdası içinde hayatı kucaklıyoruz, seviyoruz, paylaşıyoruz, mutluyuz ve netice itibarıyla hiçbir şeyden endişe etmiyoruz. Her an teslim olabilmeyi bilmek lazım. Böyle bir haletiruhiye içinde yaşarsanız hayat sizin için çok mutludur. Ben kendimi çok mutlu hissediyorum. Ama hiç üzüntüm yok mu? Bu şehri yönetirken elbetteki bu ülkenin insanı olarak peş peşe yaşadığımız üzüntüler yok mu? Hepimizin üzüntüleri var. Üzüntüleri yaşamak hayatın içinde elbette ki var. Ama kendi hayatınızı korku içerisinde yaşamak asla doğru bir şey değil. Korkmamanın yolu teslim olmaktan geçiyor, teslim olmanın yolu inanmaktan geçiyor, inanmanın yolu onun gereğini yapmaktan, yani sevmekten, paylaşmaktan, iman sahibi olmaktan ve inanmaktan geçiyor." - İstanbul