Kırım Tatar Sürgünü Matem Mitingi

Kırım Tatarlarının 1944'te vatanlarından sürgün edilmesi sırasında hayatını kaybedenler, başkentte düzenlenen mitingle anıldı.

Kırım Tatarlarının vatanlarından sürgün edilişinin 73. yılı nedeniyle Anadolu Meydanı'nda "Kırım Tatar Sürgünü Matem Mitingi" düzenlendi.

Mitinge, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin ve Kırım Gelişim Vakfı Başkanı Ümit Şilit ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Alana kurulan platforma, Kırım Tatarı fikir adamı İsmail Gaspıralı'nın fotoğrafı asıldı. Alandakiler de ellerinde Kırım Tatar bayrakları taşıdı. Ayrıca sahnenin önünde Kırım Tatar halkı lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun "Seninleyiz" yazılı posteri yer aldı.

Mitinge gelenler, "Millet, vatan, Kırım" sloganları attı. Sürgün sırasında hayatını kaybedenler için dua edildi. Aksaray Ahmet Cevdet Paşa Sosyal Bilimler Lisesi hazırlık sınıfı öğrencisi Sena Kara kendi yazdığı "Kırım" isimli şiiri okudu.

Mitingde konuşan Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, 73 yıl önce Sovyet İmparatorluğunca kurban edilen insanları anmak için bir araya geldiklerini belirterek yaşananları trajedi olarak değerlendirdi.

Kırım Tatar halkı ile Ukrayna halkının omuz omuza Rus İmparatorluğu, komünist rejim ve şu anki Rus yönetimine karşı zor sınav verdiğini ifade eden Sybiha, Ukrayna olarak tüm dünyada Kırım Tatar halkının sürgününün soykırım olarak tanınması yönünde her türlü çabayı göstermeye devam edeceklerini dile getirdi.

Sybiha, Ukrayna'da Anayasal değişiklikler paketi üzerinde çalışmaların devam ettiğini anımsatarak bu değişikliklerden birisinin de Kırım Cumhuriyeti'nin özerklik statüsüne sahip olmasını kapsadığını anlattı.

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Şahin ise Balkanlar ve Anadolu'ya göç eden atalarının birçoğunun mezarlarının bile olmadığını aktararak şöyle konuştu:

"Kırım'da kalan kardeşlerimiz 1917'de kurultaylarını toplayarak milli devletlerini kurma mücadelesine girdiler. Bize özgürlük ruhunu ve milli marşımızı verdiler. Ancak halkımız 1921'de ve 1929'da büyük felaketler yaşadı. 1937'de, 1938'de aydınlarımızın, ziyalılarımızın katledildiğini, kurşuna dizildiğini, hapislerde ve sürgünlerde çürütüldüğünü gördük."

Şahin, 18 Mayıs 1944'te bir milletin tamamen yok edilmek üzere hayvan vagonlarında Ural Dağları'na, Orta Asya çöllerine sürgüne gönderildiğine dikkati çekerek bu sürgünde ve devam eden bir yıl içerisinde nüfusun yüzde 47'sinin yaşamını yitirdiğini kaydetti.