Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, gebeliği, "Nasıl olsa tüp bebek tedavisi var." diyerek ertelemenin doğru olmadığını belirtti.
Buyru, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle büyükşehirde yaşayıp, gerek ekonomik koşullar gerek kariyer yapma gibi nedenlerle kadınların anne olmayı ileri yaşlara erteleyebildiğini ifade etti.
Kadınların 35 yaşından itibaren yumurtalık rezervlerinin azalmaya başladığını, 40 yaşından itibaren de gebe kalmanın çok zorlaştığını aktaran Buyru, şöyle devam etti:
"'Gebe kalamazsam tüp bebek yaparım, çeşitli yöntemler var. Günümüz koşullarında herkes gebe kalabiliyor.' düşüncesi doğru değil. Çünkü gerek normal yollardan, gerekse tedaviyle gebe kalabilmek için kadının yeterli sayıda, sağlıklı yumurtaya ihtiyacı var. Tüp bebek yaptığınızda da kadının yumurtası, gerek sayı gerekse kalite açısından yeterli değilse bu durum, tedavi başarısını ve gebe kalma işlemini zorlaştırabiliyor. Bugün en iyi koşullarda ileri yaşta tüp bebek tedavisi ile en fazla yüzde 15-20 oranında başarı sağlanıyor. Oluşan gebeliklerin yarısı da düşükle sonuçlanıyor. Bir kısmında problem ortaya çıktığı için gebeliği sonlandırmak zorunda kalıyoruz."
Buyru, son dönemlerde yazılı ve görsel medyada, ileri yaşta gebelikle ilgili yayımlanan haberlerin de yanıltıcı olduğunu vurguladı.
İleri yaş gebeliklerinin ön plana çıkartılıp, "46 yaşında ikiz gebe kaldı ya da 48 yaşında gebe kalıp çocuk sahibi oldu." şeklindeki haberlerin bir kısmının gerçeği yansıtmadığını aktaran Buyru, şunları anlattı:
"Bu gebeliklerin büyük bölümü, ülkemizde yasak olan başkasından yumurta edinerek oluşan gebelikler. Dış ülkelerde, Kıbrıs'ta yapılabiliyor. Tabii ki aile de bunu beyan etmiyor, tedaviyi yapan hekim de açıklamıyor. Bu nedenle de ileri bir yaştaki kadının normal yollardan çok kolay çocuk sahibi olabileceği veya tedaviyle çok kolay çocuk sahibi olabileceği gibi toplumun yanlış bir izlenim edinmesine yol açıyor."
"Sigara ve obezite doğurganlığı olumsuz etkiliyor"
Prof. Dr. Faruk Buyru, çocuk sahibi olmak isteyen anne ve baba adaylarına da uyarılarda bulundu.
Sigara ve obezitenin hem kadını hem de erkeği doğurganlık açısından olumsuz etkileyen çevresel faktörler olduğunu belirten Buyru, şunları kaydetti:
"Çünkü hem yumurta kalitesini hem rahim içini, gebeliğin yerleştiği yeri etkiliyor. Erkekte sperm kalitesini düşürüyor. Bunun yanı sıra obezite günümüzün en önemli problemi. Kilo ile doğurganlık arasında doğrudan bir ilişki var. Çeşitli hastalıkları hiç saymıyorum. Şeker hastalığı, tansiyon, gerek kadında, gerekse erkekte çocuk sahibi olma şansını azaltan bir takım hastalıklar. Bunlar da çocuk isteği olan kadınlarda tedavi öncesinde değerlendirilmesi gereken problemler."
Son Dakika › Güncel › Nasıl Olsa Tüp Bebek Var Demeyin' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?